"...Gerçekleri bilen, kalp ve vicdanında manevî ve kutsal hazlardan başka zevk taşımayan insanlar için, ne kadar yüksek olursa olsun, maddî makamların hiçbir değeri yoktur." (Atatürk, Nutuk II, s. 663, 1922)
"23 Nisan 1920... Ankara'da büyük millet meclisi açılmıştır. Memleketin her tarafından birçok milletvekilleri gelmiştir. Bu yeni meclise gelenlerin bir kısmı Ankara'da hiçbir şeyin olmadığını görünce, ümitsizliğe düşmüşlerdi. Bahsedilen ne Yeşilordu, ne hazine, ne yatacak otel, hiçbir şey yoktu. Sadece, Mustafa Kemal...
...Bazılarına bu dava çürük gelmiş olacak ki, memleketlerine dönmeye karar verdiler. Bunlar geri dönerlerse mecliste huzursuzluk olacağını anlayan Mustafa Kemal, kürsüye çıktı. O gün pek heyecanlıydı. Atatürk'ün hayatında belki de böyle canlı bir tablo doğmamıştı. Milletvekillerine hitaben şöyle demiştir:
"İşittim ki, bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla milli meclise davet etmedim. Herkes kararında özgürdür, bunlara başkaları da katılabilirler. Ben bu mukaddes davaya inanmış bir insan sıfatı ile buradan bir yere gitmemeye karar verdim. Hatta, hepiniz gidebilirsiniz. Asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağını alır, bu şekilde Elmadağ'ına çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı savunurum. Kurşunlarım bitince de bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunları ile yaralanır, temiz kanımı, mukaddes bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna and içtim!.." (Falih Rıfkı Atay, Kaynak: https://www.tbmm.gov.tr/kultursanat/me_ata_soz.htm)
Atatürk, and içtim dediği tam bağımsızlık davası uğrunda son nefesine kadar mücadele etmiştir. Baş Hocamız, Atatürk'ün bu andını ve bunun manevi kaynağını çok iyi kavramıştır. Nitekim Onun; "Hoş Geldin Atatürk" adlı eseri ile Atatürk, Türk milletinin bağrında yeniden doğmuştur.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezleri; bir gruba veya bir siyasi düşünceye yönelik değildir. Baş Hoca; Türk Milletinin birliği için, ekonomik refahı için, Vatanı için ve İslam dünyasını Ehl-i Beyt ortak paydasında birleştirmek için and içmiş ve son nefesine kadar bu uğurda mücadele etmiştir. Şimdi ise yetiştirdiği kadrosu, dünyanın her tarafından her kesimden sevenleri bu andı onun eserlerini rehber edinerek kararlılıkla daha ileriye taşımaya and içtiklerini söylemektedirler.
Yeni Mesaj gazetesinin sosyal medya hesaplarına gelen sayısız mesajlar, Meltem TV'ye dünyanın dört bir yanından bağlanan her kesimden insanlar, bu sayının farklı düşüncelerden ve kesimlerden inanılmaz derecede artarak devam ettiğini göstermektir. Arayanlar, Baş Hocanın; Ehl-i Beyt Külliyatı, Milli Ekonomi Modeli, Hoş Geldin Atatürk ve diğer eserleri ile yaşadığını ve Baş çağının başladığını ifade etmişlerdir.
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: "Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız, ölmez bir eser bırakınız." O yüzden bu yeni döneme "Hoş geldin Hoca Atatürk" diyoruz.
Ve başlıyoruz... Önce bu eserleri yeniden okumaya ve ayrım yapmadan tüm insanlara anlatmaya.
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021