Arapça "Hak" kelimesinin çoğulu olan hukuk kelimesi, ne yazık ki günümüzde içi boşalmış bir terim olarak karşımıza çıkmakta.
Her şeyin başı olan adaletin sağlandığı hukuk, kişiye, bir zümreye veya belli bir kuruma göre değişiklik göstermesi durumunda, toplumun tüm yapısının bozulması anlamına gelir.
Aklımıza gelen tüm yaşam koşullarının en önemli zemini hukuk ve hukuk kurallarının doğru uygulanmasıdır.
Dünya Hukuk Endeksi (WJP) diye bir gösterge var.
143 ülkenin analiz edildiği, ölçüldüğü ve her yıl 30 Ekim'de sonuçlar açıklanır.
İtibar seviyesi dünya genelinde çok yüksek seviyede olan bu kurumun her kesimden dikkatle takip edildiği neticesinde, global seviyede statü kazanmada ve kaybetmede çok etkili bir kılavuzluk yapar.
Bu analizler ve ölçümler hangi konular üzerinden yapılıyor, bunları tek tek anlatayım.
8 tane dinamik var. Her dinamiğin kendine göre sıralaması var. En sonunda da bu dinamiklerin ortalamasının final bir sonucu var.
1- Hükümet yetkilileri yasal sınırları içinde mi? İktidar değişimi hukuka uygun şekilde mi gerçekleşiyor?
143 ülkede 136. sıradayız.
2- Devlet görevlileri kişisel çıkar için görevlerini kötüye kullanıyor mu?
143 ülkede 79. sıradayız.
3- Hükümet kararları ve verileri halk için açık mı? Vatandaşlar sürece katılıyor mu ve şikayet edebiliyor mu?
143 ülkede 110. sıradayız.
4-İnsanlar eşit muamele görüyor mu? Ve temel hakları güvence altında mı? İfade, inanç, gizlilik ve işçi hakları güvence altında mı?
143 ülkede 134. sıradayız.
5- Ülkede suç ve iç çatışma kontrol altında mı? İnsanlar sorunlarını şiddete başvurmadan çözebiliyor mu?
143 ülkede 79. sıradayız.
6- Devlet kuralları adil ve hızlı uygulanıyor mu? İdari işler doğru yapılıyor mu? Kamulaştırmalar yasal mı?
143 ülkede 118. sıradayız.
7- Adalet herkese açık, adil, hızlı ve yolsuzluktan uzak mı? Alternatif çözüm yolları güvenir ve kolay ulaşılır mı?
143 ülkede 127. sıradayız.
8- Ceza sistemi suçla mücadelede etkili, adil ve sanık haklarını koruyor mu?
143 ülkede 106. sıradayız.
Veee genel toplam ortalamada 143 ülkede 118. sıradayız.
Peki 143 ülkede 118. sırada olmak ne anlama geliyor?
Bizi ilgilendiren, bize getirisi, götürüsü nedir?
Bu verilere bakarak hareket ediyor herkes.
Dış yatırımcı uzaklaşıyor.
İthalat ve ihracat dengesi olumsuz yönde bozuluyor.
İhracat azaldığından borçlanma artıyor.
Dövizin azalması meydana geliyor.
Dengelemek için Merkez Bankası döviz rezervini satıyor.
Kasa boşalınca hazır tükenince de vergileri artırıp halkın sırtından geri çıkartmaya çalışıyor.
Haliyle enflasyonu artırıyor, insanların yaşamlarını daha da güçleştiriyor.
Mutsuzluk ve huzursuzluk oluşmasına sebep oluyor.
Maddi ve manevi çöküş yaşanıyor.
İnsanlar çıkış yolunu bahis ve kumarda arıyor.
Kolay para kazanma yollarına tevessül ediyor.
Kara para, fuhuş ve uyuşturucudan medet umuyorlar.
Halkı her türlü kanun dışı yolla zehirliyorlar.
Toplumun ahlakı ve düzeninin çöküşü her geçen gün kartopu gibi büyüyor.
"Türkiye bir hukuk devletidir" söylemleri tabii güzel ve herkesin istediği bir şey.
Bu anlatılanlar ışığında değerlendirmeyi okuyucuya bırakıyorum.
Saygılarımla…
- Gençliğin umudu / 21.10.2025
- Gümüşhaneliler, Kirazpınar tapu meselesi / 20.10.2025
- Bir garip düzenleme / 26.09.2025
- Çamur at izi kalsın / 24.09.2025
- Bay, BAY KOÇ / 18.09.2025
- Omsa / 16.09.2025
- Gülmedi yüzüm / 15.09.2025
- Yanlız değiliz / 13.09.2025
- 12 Eylül / 12.09.2025
















































































