Hükümetin "tam kapanma" dediği ama gerçekte tam kapanmayla hiçbir alakası olmayan, mevcut kısıtlanmaların uzatılmış hali olan süreç devam ediyor. Vatandaş zaten çok zor durumdaydı, borçları arttıkça artıyordu, şimdi bu kısıtlama sürecinde borçlarını, kirasını, faturalarını, vergilerini ve diğer masraflarını nasıl ödeyecek, merak konusu.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken esnafın durumunu şöyle özetliyor: "Bir buçuk yıldır esnafın tüm mal varlığı elinden gitti. Üstüne de bir o kadar borçlandı. Pandemi tamamen bitip hayat normale dönse bile esnafın normale dönme ihtimali kalmadı."
Vatandaşın geliri daralırken, pahalılık aldı başını gitti. Her şeye zam üstüne zam geliyor. Gidişata bakılırsa, önümüzdeki günler, zam sağanağının artarak devam edeceğini gösteriyor. Malum, dün üretici ve tüketici enflasyon rakamları açıklandı. Tüketici enflasyonu yüzde 17.14 olarak ifade edilirken, üretici enflasyonu yüzde 35.17 olarak belirtildi. Resmi enflasyon her ne kadar sahadaki gerçek enflasyonu yansıtmıyor olsa da, üretici fiyatlarındaki yüzde 35.17'lik artış, bize önümüzdeki günlerin daha da zamlı geçeğinini göstermesi açısından önemli.
Pandemi döneminde, üstelik kısıtlamaların arttırıldığı, desteklerin ise yok denecek kadar az olduğu bir atmosferde, fiyatlarda görülen ve görülecek olan bu fahiş artış, vatandaşların daha da borç bataklığına saplanmasına neden olacaktır.
Virüs daha fazla yayılmasın diye kısıtlamalar artırılırken, yabancı turistlere karşı tüm engellerin kaldırılmaya çalışılması, ister istemez "Hükümet vatandaşa mı çalışıyor yoksa yabancılara mı?" sorusunu sordurtuyor.
Birkaç gün önce THY'nin resmi internet sitesinden dikkat çeken bir açıklama yapıldı. Buna göre, 15 Mayıs'tan itibaren 15 ülkeden gelecek yolculara yönelik PCR testi zorunluluğu kaldırılacak. Bu ülkeler; Hong Kong, Çin, Tayvan, Vietnam, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur, Tayland, Güney Kore, İsrail, Japonya, Birleşik Krallık, Letonya, Lüksemburg, Ukrayna ve Estonya. Bunlar içinde Covid-19 vakalarının artmaya devam ettiği, hatta yeni mutasyonların görüldüğü ülkeler de var.
Vatandaşlarımızı evlerine kapatıyoruz ama turizm uğruna tehlikeye kucak açıyoruz.
Sokaklarımızı, en güzel tatil mekanlarımızı PCR testi yapılmamış virüslü yabancılar dolduracak.
31 Mayıs'tan sonra "turizm canlansın" diye diğer ülkelere de bu imkan tanınacak.
Yabancıların üç kuruşluk parası için, ekonomiyi sanal olarak bir nebze iyiymiş gibi gösterebilmek uğruna vatandaşlarımızın sağlığı tehlikeye atılıyor.
Biz ülkemizi yabancıların yol geçen hanına çevirirken, bizim imkan tanıdığımız ülkeler bize aynı imkanı tanımıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları test yaptırsa dahi çok az sayıda ülkeye gidebiliyor. Bu ülkeler arasında Avrupa'da İspanya, Afrika'da Fas ve Tunus yer alıyor. Şu anda test yaptırmadan gidebileceğimiz ülke bulunmuyor.
Nijerya bile koronavirüs vakaları arttığı için Türkiye'den ülkesine girişlere tamamen yasak getirdi. Dikkatinizi çekerim, PCR testi yaptırsan bile Nijerya'ya giremiyorsun.
17 günlük uzatılmış kısıtlama süreci sonuna doğru büyük bir ihtimalle siyasilerimiz vakaların düştüğünü açıklayacaklar, böylece hem turizm sezonu açılmış olacak, hem de kısıtlamalar gevşetilecek. Peki, sonuç ne olacak, mesele bitecek mi? Hayır.
Yeni vaka artışları, yeni mutantlar, yine onbinlerce vaka ve binlerce vatandaşımızın ölümü ile karşılacağız. Bir sıkıp, bir gevşemeyle bu virüsün yenilemeyeceğini bilim insanları zaten aylardır söylüyor. Siyasilerin işbilmezliği, çözümsüzlüğü, maalesef ülkemize ve vatandaşlarımıza çok daha ağır bedeller ödetecek. Felaket tellallığı yapmak istemiyoruz ama görünen köy de kılavuz istemez.
Bağımsız Türkiye Partisi'nden (BTP) konuyla alakalı çok önemli açıklamalar geldi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş 1 Mayıs mesajında şu tespitleri yaptı:
"Zor zamanlardan geçiyoruz. Adına tam kapanma denilen bir sürecin içindeyiz. Aslında ortada bir tam kapanma yok. Tam kapanmada devlet, halkını salgına karşı korumak için evine kapatırken onun tüm ihtiyaçlarını üstelenir. Ama maalesef bizde durum böyle değil. Covid-19 salgını ile mücadelede gösterilen tutarsızlıkların faturası yine en çok işçi kesimine yüklendi. İşçiler adeta hastalıkla açlık arasında bir tercihe zorlanıyor. İşyerleri kapatılan binlerce kişi ücretsiz izne çıkarılırken, işine devam edenler ise adeta Covid-19 salgını ile yüz yüze bırakıldı. İnsanımızın kaderi bu olmamalı."
BTP Sözcüsü Emre Polat ise şu açıklamaları yaptı:
"Tam kapanmanın dünyadaki uygulamasıyla AKP'nin uygulaması arasında dağlar kadar fark vardır. Tam kapanma demek devletin vatandaşını tam koruma altına alması demek, O'nun tüm ihtiyaçlarını üstlenmesi demektir."
"Sayın Erdoğan tam kapanma dedi ancak en ufak bir destek paketinden bahsetmedi. Kendilerine soruyoruz, iş yeri 3 hafta boyunca kapanacak olan esnaf ne yapacak, kirasını nasıl ödeyecek, işçisine nasıl maaş verecek, evde oturmaya mahkum edilen milyonlarca vatandaş evini nasıl geçindirecek, kirasını– faturasını nasıl ödeyecek? İktidarın bu konularda en ufak bir planı- projesi yoktur. Zaten Erdoğan da bu sözde tam kapanmayı 'böyle giderse turist gelmez' diyerek açıklamıştır. Yani dert vatandaş değil gelecek olan turist, gelecek olan dövizdir."
BTP Sözcüsü Polat problemin çözümünü de şöyle dile getirdi: "Vatandaşın ihtiyacı olan bugün dünyanın tek çözüm olarak gördüğü aynı zamanda parti programımız olan merhum genel başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir. Kaynakların yabancılara, yandaşlara değil millete ve devletin kasasına aktarılacağı Milli Ekonomi Modeli'ndeki sosyal devlet projeleri ile halk desteklenecek ve her zaman ve özellikle de bu gibi zor zamanlarda devlet milletinin gerçek anlamda yanında olacaktır."
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024