Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Ehl-i Beyt külliyatı ile Hz. Fâtıma annemizi, Hz. Ali Efendimizi, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i anlatırken Sünni ve Şii kaynaklarda yer alan hadislere yer vermişti.
Bunun yanında, aynı eserlerde sahabe-i kiramın önde gelen isimleri ve İslam'a hizmetleri de anlatılmıştır.
Rahmeten li'l-Âlemin eserinden örnekler verelim:
Cilt 1, sayfa 141:
"Ya Ebubekir! Ben sana ve bütün insanlara gönderilmiş Allah'ın Resûlüyüm! İnsanları bir tek olan Allah'a davet ediyorum! Sen de şehadet getir" deyince Hz. Ebubekir hiçbir tereddüt göstermeden şehadet getirerek Müslüman oldu. Hz. Resûl bu hali için; "Ebubekir'den başka imana davet ettiğim herkes, bir duraklama bir tereddüt geçirdi. Fakat, o, kendisine İslam'ı anlattığım zaman ne durakladı, ne de tereddüt etti" buyurdu.
Cilt 1, sayfa 142:
Hz. Ebubekir anlatılırken;
"Cahiliye devrinin çirkin adetleri fıtratını bozmamış; şirk aklını ve ruhunu kirletmemişti. Alicenap ve cömert bir tüccardı. Kavminin ileri gelenleri her zaman fikrinden istifade ederdi" deniliyor.
Cilt 1, sayfa 166:
"? Kendini tutamayarak ileri atılan Hz. Ebubekir, imanın güzelliğini ve putperestliğin vahametini müşriklere anlatmaya başladı. Müşrikler ona saldırıp kan revan içinde bıraktılar. Demirli ayakkabıların darbelerinden bayılmıştı. Ayıldığında Allah Resûlünü görene kadar ağzına bir lokma koymadı. İşte iman vecdi, Allah aşkı?"
Cilt 1, sayfa 177:
"Resûl?i Ekrem, Hulefa-i Raşidin hakkında şöyle buyurmaktadır: Ümmetimin en merhametlisi Ebubekir'dir. Allah yolunda en şiddetlisi Ömer'dir. Hayâ bakımından en hayırlıları Osman ibn-i Affan'dır. En iyi hüküm verenleri ise Ebu Tâlib'in oğlu Ali'dir."
Cilt 1, sayfa 180:
"Muhakkak ki, arkadaşlığı hususunda da, malı hususunda da insanların bana en çok ihlaslısı Ebubekir'dir."
Cilt 1 sayfa 185:
"Allah Resûlü bir gece rüyasında cennette Hz. Ömer'e ait bir köşk gördüğünü ve böylece onun cennetlik olduğunu müjdeler."
Cilt 1, sayfa 187:
"Muhteşem adalet ve hakkaniyet örneği Hz. Ömer ki, ilk İslam devletinin bütün müesseseleri onun devri hilafetinde kuruluşunu tamamladı. Beyt'ül mal adı ile İslam hazinesini kuran odur. Geceleri uyumayıp, şehri gezen ve ilk zabıta fikrini geliştiren odur. İslam'da, divanı, ilk muhasebeyi kuran odur. Eşsiz adaleti ile düşmanları bile hayrete düşüren odur. Bir köle gibi deve güden, devlete ait develeri tımar eden, kırk yamalı aba ile gezen fakat heybeti Bizans'ı titreten odur. İncelik, derinlik, duyuş, seziş hep onda. Basiret ve kerameti açık delillerle sabit.
Bir gün Medine?i Münevvere'de hutbe verirken, İran'da muharebe esnasında düşmanla sarılan ordunun kumandanı Sariye'ye, 'dağa çekil' emrini vermesi, pek çok şahidin gözü önünde vuku bulmuştur.
Onun tevazuu, insafı, hakkı ikame duygusu, cömertliğ, adaleti ile beraber merhameti pek çok olaylarla sabittir. Onun hayatı her yönüyle İslam'ın eşsizliğini haykıran bir ibret levhası hükmündedir."
Cilt 1, sayfa 299:
"Resûlullah, Cebrail ile birlikte cennetin kapısına vardılar? Peygamber, kırmızı yakuttan bir köşk gördü. Bu Hz. Ebubekir'in köşküydü. Yeşil zümrütten bir köşk gördü. Bu, Hz. Ömer'in köşküydü. Yine büyük ve hoş olan iki köşk gördü. Bunlar da Hz. Osman ve Hz. Ali'nindiler."
Cilt 1, sayfa 303:
"Mirac olayında? Allah Resûlüne ilk anda inanan sadece Hz. Ebubekir oldu. Böylece 'sıddık' unvanını aldı. 'Vallahi ben O'nu bundan daha uzak olanında, gece veya gündüzün herhangi bir saatinde kendisine semadan haber geldiğini bana haber veriyor da ben her şeyimle tasdik ediyorum' demiştir."
Cilt 1, sayfa 339:
"Müminler gizli gizli hicret ederlerken, Hz. Ömer kılıcını kuşandı, okunu ve mızrağını alıp Kâbe'ye gitti. Açıkça Kâbe'yi tavaf etti. Sonra da orada bulunan müşriklerin elebaşlarına şöyle hitap etti: 'İşte ben de dinimi korumak için Allah yolunda hicret ediyorum.' Bu açık beyandan sonra 20'ye yakın Müslüman Medine'nin yolunu tuttu."
Cilt 1, sayfa 371:
"Ebubekir'deki bu sonsuz teslimiyet, aşk ve sevgi, bir insana duyulabilecek cinsten değildi. Bu aşk ancak Allah sevgisinden kaynaklanıyordu."
Cilt 2, sayfa 113:
"Enes bin Malik naklediyor: Bir gün Allah Resûlü, beraberinde Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman olduğu halde Uhud dağına çıktılar. Dağ harekete geçti. Kâinatın Fahri, mübarek ayaklarıyla dağa vurup hitap ettiler: 'Dur ya Uhud! Senin üzerinde bir Nebi, bir sıddık, iki şehid var.' Ve dağ sukut etti."
Cilt 2, sayfa 156:
"Hz. Aişe'nin, Yüce Allah'ın kitabı Kur'an ile beraat ettirilmesi, onun üstünlüğünü gösterir. Dünyada hiçbir iftira, böyle bir şekilde yok edilmemiştir. Bu beraat ettirilişte, büyük bir üstünlük ve fazilet vardır."
Cilt 2, sayfa 167:
"? Hudeybiye biatinden önce Hz. Osman görüşmek maksadıyla Mekke'ye gönderildiğinde, bazı sahabiler, 'Ya Resûlallah! Osman Beytullah'a kavuştu. Onu tavaf etti. Ne mutlu' dediler. Peygamber Efendimiz, 'Bizler tavaftan alıkonmuş halde iken, hiç sanmam ki, Osman, Beytullah'ı bizsiz tavaf etsin' buyurdu.
Cilt 2, sayfa 175:
"Öyle bir teslimiyet ki, onda ne bir şüpheye, ne de bir soru işaretine en ufak yer yoktur.
'Senin Muhammed'in şimdi de Mirac ettiğini iddia ediyor' diyen müşriklere Hz. Ebubekir, 'O söylüyorsa doğrudur' cevabını vermiştir. O hayatının her safhasında Allah Resûlüne karşı teslimiyetin en müthiş örneğini sergilemiştir."
Cilt 2, sayfa 375:
"Hz. Ömer, sadaka vermekte ve hayır işlerinde kendisini her zaman geçen Hz. Ebubekir'i kastederek, 'Ben de bugün onu geçerim' demiş ve servetinin yarısını Peygamberimize getirmişti. Resûlullah 'Ev halkına ne bıraktın?' diye sorduğunda, 'Bunun yarısını' cevabını verdi. Bağışladığı 4 bin dirhem gümüştü.
Hz. Ebubekir ise servetinin tamamını getirmişti. Onun da getirdiği 4 bin dirhem gümüştü. Resûlullah kendisine, 'Ailene ne bıraktın?' diye sorduğunda, 'Allah ve Resûlünü bıraktım' diye cevap verdi.
Hz. Ömer, 'Ben anladım, hiçbir şeyde Ebubekir'i geçemeyeceğim' dedi."
Bazıları sahabe-i kiramı böyle medheden Sayın Baş hakkında, "sahabeye iftira atıyor" ithamında bulunabiliyorlar.
Söyler misiniz, sadece hadislere ve kaynaklara dayanan beyanların yazılmasında iftira nerede?
Allah sapıtanlara hidayet versin!
Bunun yanında, aynı eserlerde sahabe-i kiramın önde gelen isimleri ve İslam'a hizmetleri de anlatılmıştır.
Rahmeten li'l-Âlemin eserinden örnekler verelim:
Cilt 1, sayfa 141:
"Ya Ebubekir! Ben sana ve bütün insanlara gönderilmiş Allah'ın Resûlüyüm! İnsanları bir tek olan Allah'a davet ediyorum! Sen de şehadet getir" deyince Hz. Ebubekir hiçbir tereddüt göstermeden şehadet getirerek Müslüman oldu. Hz. Resûl bu hali için; "Ebubekir'den başka imana davet ettiğim herkes, bir duraklama bir tereddüt geçirdi. Fakat, o, kendisine İslam'ı anlattığım zaman ne durakladı, ne de tereddüt etti" buyurdu.
Cilt 1, sayfa 142:
Hz. Ebubekir anlatılırken;
"Cahiliye devrinin çirkin adetleri fıtratını bozmamış; şirk aklını ve ruhunu kirletmemişti. Alicenap ve cömert bir tüccardı. Kavminin ileri gelenleri her zaman fikrinden istifade ederdi" deniliyor.
Cilt 1, sayfa 166:
"? Kendini tutamayarak ileri atılan Hz. Ebubekir, imanın güzelliğini ve putperestliğin vahametini müşriklere anlatmaya başladı. Müşrikler ona saldırıp kan revan içinde bıraktılar. Demirli ayakkabıların darbelerinden bayılmıştı. Ayıldığında Allah Resûlünü görene kadar ağzına bir lokma koymadı. İşte iman vecdi, Allah aşkı?"
Cilt 1, sayfa 177:
"Resûl?i Ekrem, Hulefa-i Raşidin hakkında şöyle buyurmaktadır: Ümmetimin en merhametlisi Ebubekir'dir. Allah yolunda en şiddetlisi Ömer'dir. Hayâ bakımından en hayırlıları Osman ibn-i Affan'dır. En iyi hüküm verenleri ise Ebu Tâlib'in oğlu Ali'dir."
Cilt 1, sayfa 180:
"Muhakkak ki, arkadaşlığı hususunda da, malı hususunda da insanların bana en çok ihlaslısı Ebubekir'dir."
Cilt 1 sayfa 185:
"Allah Resûlü bir gece rüyasında cennette Hz. Ömer'e ait bir köşk gördüğünü ve böylece onun cennetlik olduğunu müjdeler."
Cilt 1, sayfa 187:
"Muhteşem adalet ve hakkaniyet örneği Hz. Ömer ki, ilk İslam devletinin bütün müesseseleri onun devri hilafetinde kuruluşunu tamamladı. Beyt'ül mal adı ile İslam hazinesini kuran odur. Geceleri uyumayıp, şehri gezen ve ilk zabıta fikrini geliştiren odur. İslam'da, divanı, ilk muhasebeyi kuran odur. Eşsiz adaleti ile düşmanları bile hayrete düşüren odur. Bir köle gibi deve güden, devlete ait develeri tımar eden, kırk yamalı aba ile gezen fakat heybeti Bizans'ı titreten odur. İncelik, derinlik, duyuş, seziş hep onda. Basiret ve kerameti açık delillerle sabit.
Bir gün Medine?i Münevvere'de hutbe verirken, İran'da muharebe esnasında düşmanla sarılan ordunun kumandanı Sariye'ye, 'dağa çekil' emrini vermesi, pek çok şahidin gözü önünde vuku bulmuştur.
Onun tevazuu, insafı, hakkı ikame duygusu, cömertliğ, adaleti ile beraber merhameti pek çok olaylarla sabittir. Onun hayatı her yönüyle İslam'ın eşsizliğini haykıran bir ibret levhası hükmündedir."
Cilt 1, sayfa 299:
"Resûlullah, Cebrail ile birlikte cennetin kapısına vardılar? Peygamber, kırmızı yakuttan bir köşk gördü. Bu Hz. Ebubekir'in köşküydü. Yeşil zümrütten bir köşk gördü. Bu, Hz. Ömer'in köşküydü. Yine büyük ve hoş olan iki köşk gördü. Bunlar da Hz. Osman ve Hz. Ali'nindiler."
Cilt 1, sayfa 303:
"Mirac olayında? Allah Resûlüne ilk anda inanan sadece Hz. Ebubekir oldu. Böylece 'sıddık' unvanını aldı. 'Vallahi ben O'nu bundan daha uzak olanında, gece veya gündüzün herhangi bir saatinde kendisine semadan haber geldiğini bana haber veriyor da ben her şeyimle tasdik ediyorum' demiştir."
Cilt 1, sayfa 339:
"Müminler gizli gizli hicret ederlerken, Hz. Ömer kılıcını kuşandı, okunu ve mızrağını alıp Kâbe'ye gitti. Açıkça Kâbe'yi tavaf etti. Sonra da orada bulunan müşriklerin elebaşlarına şöyle hitap etti: 'İşte ben de dinimi korumak için Allah yolunda hicret ediyorum.' Bu açık beyandan sonra 20'ye yakın Müslüman Medine'nin yolunu tuttu."
Cilt 1, sayfa 371:
"Ebubekir'deki bu sonsuz teslimiyet, aşk ve sevgi, bir insana duyulabilecek cinsten değildi. Bu aşk ancak Allah sevgisinden kaynaklanıyordu."
Cilt 2, sayfa 113:
"Enes bin Malik naklediyor: Bir gün Allah Resûlü, beraberinde Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman olduğu halde Uhud dağına çıktılar. Dağ harekete geçti. Kâinatın Fahri, mübarek ayaklarıyla dağa vurup hitap ettiler: 'Dur ya Uhud! Senin üzerinde bir Nebi, bir sıddık, iki şehid var.' Ve dağ sukut etti."
Cilt 2, sayfa 156:
"Hz. Aişe'nin, Yüce Allah'ın kitabı Kur'an ile beraat ettirilmesi, onun üstünlüğünü gösterir. Dünyada hiçbir iftira, böyle bir şekilde yok edilmemiştir. Bu beraat ettirilişte, büyük bir üstünlük ve fazilet vardır."
Cilt 2, sayfa 167:
"? Hudeybiye biatinden önce Hz. Osman görüşmek maksadıyla Mekke'ye gönderildiğinde, bazı sahabiler, 'Ya Resûlallah! Osman Beytullah'a kavuştu. Onu tavaf etti. Ne mutlu' dediler. Peygamber Efendimiz, 'Bizler tavaftan alıkonmuş halde iken, hiç sanmam ki, Osman, Beytullah'ı bizsiz tavaf etsin' buyurdu.
Cilt 2, sayfa 175:
"Öyle bir teslimiyet ki, onda ne bir şüpheye, ne de bir soru işaretine en ufak yer yoktur.
'Senin Muhammed'in şimdi de Mirac ettiğini iddia ediyor' diyen müşriklere Hz. Ebubekir, 'O söylüyorsa doğrudur' cevabını vermiştir. O hayatının her safhasında Allah Resûlüne karşı teslimiyetin en müthiş örneğini sergilemiştir."
Cilt 2, sayfa 375:
"Hz. Ömer, sadaka vermekte ve hayır işlerinde kendisini her zaman geçen Hz. Ebubekir'i kastederek, 'Ben de bugün onu geçerim' demiş ve servetinin yarısını Peygamberimize getirmişti. Resûlullah 'Ev halkına ne bıraktın?' diye sorduğunda, 'Bunun yarısını' cevabını verdi. Bağışladığı 4 bin dirhem gümüştü.
Hz. Ebubekir ise servetinin tamamını getirmişti. Onun da getirdiği 4 bin dirhem gümüştü. Resûlullah kendisine, 'Ailene ne bıraktın?' diye sorduğunda, 'Allah ve Resûlünü bıraktım' diye cevap verdi.
Hz. Ömer, 'Ben anladım, hiçbir şeyde Ebubekir'i geçemeyeceğim' dedi."
Bazıları sahabe-i kiramı böyle medheden Sayın Baş hakkında, "sahabeye iftira atıyor" ithamında bulunabiliyorlar.
Söyler misiniz, sadece hadislere ve kaynaklara dayanan beyanların yazılmasında iftira nerede?
Allah sapıtanlara hidayet versin!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018