Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) Mayıs 2015 verilerine bakacak olursak, kredi kartı ve kredilerde batağa düşen sayısı 7 milyona ulaşmak üzeredir.2015 ilk 5 ayında da bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 288 bin kişiye ulaştı. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı ise 459 bin kişiyi geçti. Toplam 605 bin kişi bankaya olan borcunu kapatamadı.Yıllar itibariyle 1 milyon 610 bin 283 kişi kredi kartını, 2 milyon 594 bin 344 kişi hem kredi kartını hem kredi borcunu ödeyememiştir. Toplam 6 milyon 75 bin 801 kişi yasal takibe düşmüştür. 2015'te buna 605 bin kişi eklenmiştir.TBB verilerine göre; konut, taşıt, ihtiyaç, bireysel kredi ve kredi kartı borçlusu toplamı 24 milyon 700 bin kişiye ulaştı. Bireysel kredi 392 milyar TL, kişi başı ortalama risk ise 15 bin 850 lirayı aştı. Kredi kartı borcu 2015 Mayıs itibariyle 70 milyar TL, borçlu sayısı 20 milyon 500 bin kişi ve kişi başı risk 3 bin 420 TL oldu.24 Temmuz 2015 Merkez Bankası verilerine göre toplam kredi hacmi 1 trilyon 426 milyar 259 milyon TL'ye ulaştı. Verilen kredilerin 1 trilyon 343 milyar 783 milyon 554 bin lirası mali olmayan kesime, 29 milyar 718 milyon 829 bin lirası mali kesime kullandırıldı. Yazının konusu istatistiki bilgiler vermek değildir. Ülkemiz, milletin yetkilendirdiği, basiretsiz, kifayetsiz, bilgisiz, ilme saygısı olmayan kibirliler tarafından yönetildiği, IMF reçetesi 19. Stand-by Anlaşması (kemer sıkma) tatbik edildiği için borç batağına düşürüldük. Battıkça batıyoruz.Anayasa kitapçığı fırlatma bahane edilerek gizlenmeye çalışılsa da ABD'nin çıkardığı 2001 krizi ile Merkez Bankası'nın eli bağlanmış, para basma yetkisi elinden alınmış, para tedariki özel finans kurumlarına bırakılmıştı. Bağımsızlığın sembol kriterlerinden biri senyoraj hakkı resmen yabancılara devredilmişti. Merkez Bankası banknot matbaasının kâğıdı boyayarak bedavaya yakın fiyata elde edeceği, milletin hizmetine sunacağı banknot para terk edildi. Yerli-yabancı finans kurumlarının paralarına fırsat ve imkân tanındı. O gün bu gün, devlet de millet de özel finans kurumlarının kâğıt paralarını kredi olarak alıp kullanıyor, faizi ile birlikte geri ödüyor. Kağıt parçalarına faiz ödüyoruz. Tarlamızı ekmemek, bunun yerine ithal buğday almak gibi akıl mantık dışı işler yapıyor, akıl da beğenmiyoruz.Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardır söylüyor: "30 yıllık emeğim" dediği MEM başta Rusya, BRİCS ülkeleri, 120 ülke yararlanıp yaşam standardını yükseltirken, biz sırtımızı dönersek aptal konumuna düşmez miyiz? Hiç bir işimizi başkalarına bırakamayız, bırakmayacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020