logo
25 MAYIS 2025

İhracat rekoruna sevinmeli miyiz?

05.01.2019 00:00:00
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2018 yılı için ihracat ve ithalat rakamlarını açıkladı ve şunları söyledi: "2018'de ihracatımız yüzde 7,1 artarak 168,1 milyar dolara yükseldi, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek yıllık ihracatı gerçekleşti."
İthalatla ilgili olarak da Sayın Pekcan, "2018 yılı ithalat rakamlarına gelince çok önemli gelişmelerin olduğunu görüyoruz. Yüzde 4,6 düşüşle, 223,1 milyar dolarak gerçekleşmiştir. İhracatımızın ithalatını karşılama oranı yüzde 75,3 olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
Kulağa hoş geliyor değil mi, ihracat rekor kırıyor, ithalat düşüyor, dış ticaret açığı ve cari açık düşüyor. Ekonomideki gelişmeleri takip etmeden, ekonomiden hiç anlamadan sadece açıklanan rakamlara baktığınızda bu tablonun sizi sevindirmesi normaldir.
Bu ihracat rekoru kendi finansımızla mı kırıldı? Hayır. Yabancıların parasını faizle borç alarak üretim yaptık ve bu ürünleri ihraç ettik.
Bu ihracat rekoru, kendi madenlerimizi hammaddeye dönüştürerek mi gerçekleşti? Hayır. Kendi madenlerimizi yabancılara devrettik, sanayide, üretimde kullandığımız hammaddenin neredeyse tamamını ithal ettik. Bu ihracat rekoru, kendi yerli enerji kaynaklarımızla kırıldı? Hayır. Enerji konusunda da ithalata bağımlıyız.
Elin parasıyla, hammaddesiyle, enerjisiyle üretim yaptık, bununla da rekor kırdık!
İhracatın bu kadar artmasının nedeni, elbette ki dolar kurundaki astronomik artışlardı.
Üreticiler, ellerindeki hammaddeyi kullanarak ürettikleri, ya da daha önce üretip de depolarında bulundurdukları ürünleri, hazır dolar kuru yüksekken ihraç edip, daha fazla bir gelir elde etmenin hesabına yöneldiler.
Peki, bu ihracat rekoruna sevinenler hiç düşünmüyorlar mı, her kaleminde ithalata bağımlıyken, bu kadar ihracat artışına rağmen ithalat neden düşüyor? Hadi eldeki avuçtaki olanı tüketerek ihracat yaptık, peki, ya sonra? Döviz kurları yüksek olduğu için ithalatçı ithalat yapamıyor. Bu ne demek? Üretici üretip ihraç ettiğini asla yerine koyamayacak demek… Yani sanayici son kurşunlarını atıyor, bundan sonrası yok.
İngiliz fonları yüksek faiz ve taviz karşılığında ülkemize aksa bile, söyler misiniz reel faizlerin yüzde 40'lar seviyesinde olduğu bir armosferde üretici hangi finansla üretim yapabilecek? Dolar kurlarının yeni yılla birlikte yeniden yükselmeye başladığı bir atmosferde,  hammadde ve enerji ithalatı yapılabilecek mi? Yapılsa da maliyetler bu kadar artarken kaça üretip, kaça ihraç edebileceğiz?
İhracat rekorunun sizin için neyi ifade ettiğini bilmem ama benim için sanayide, üretimde kırmızı alarmın çaldığı anlamına geliyor.
Eldeki hammadde ve ürün bittikten sonra göreceksiniz ihracat bir anda çakılacak.
Bu tabloyu fark eden yerli ve yabancı ekonomistler, Türkiye'nin, büyümenin sıfır olduğu anlamına gelen resesyona ve firmaların kepenklerinin kapandığı anlamına gelen stgaflasyona hızla girdiğimizi belirtiyorlar. Bu sebeple bugün sanal ihracat rekorlarına sevinmekten ziyade, arkasındaki tsunamiyi görmek zorundayız. Malum, tsunamiden önce deniz ve okyanus suları önce çekilir.
İşte bizim ihracat rekorumuz da aynen böyle…
Peki, ne yapmamız lazım? Elbette ki amacımız; karanlığı sürekli tasvir ederek umutları söndürmek değil; bilakis içinde bulunduğumuz karanlığın tehlikesine işaret ederek, bu karanlığa bir ışık tutmak, çözümü ortaya koymak.
Olması gereken dış ticaret, Prof. Dr. Haydar Baş'ın eşsiz eseri Milli Ekonomi Modeli'ndeki detaylıca anlatılmaktadır.
Öncelikle, üretim için kullanılan finans, senyoraj geliriyle elde edilen milli paramızla sıfır faizle sağlanacaktır. Üreticinin bir kuruş faiz gideri olmayacaktır. Para dışarıdan borçla temin edilmeyeceği için, sanayicinin finansta en ufak bir kur riski de olmayacaktır.
Hammadde kaynağı olan madenler ve enerji kaynakları devlet-millet ortaklığıyla işletilecek, hammadde ithalatı minimuma indirilecek, enerji tamamen yerli olacaktır.
Dolayısıyla hammadde ve enerji konusunda da en ufak bir kur riski kalmayacaktır.
Dolar kuru sabit olacak. Bunun anlamı, ihracatçı da ithalatçı da ürün fiyatı konusunda kur riskinden tamamen kurtulacak. İhracatçı ne kadardan satacağını bilecek, ithalatçı da ne kadardan alacağını bilecek. Her gün yeni bir riskle karşılaşma belirsizliğinden kurtulmuş olacaklar.
Daha da önemlisi ihracat, Milli Ekonomi Modeli'nde emek ve üretimimiz karşılığı devreye koyduğumuz milli paramızın etki alanının dünya genelinde daha da genişletilmesi için kullanılacak. Yani dış ticaret, milli paralarla yapılacak, paramız dünya parası olacak.
İşte böyle bir atmosferde, ihracat rekoru kırdığımızda, cari fazla verdiğimizde gerçekten sevinebiliriz. Batarken kırdığımız sanal rekorlara sevinerek kendimizi kandırmamızın bir âlemi yok.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Gazze'de soykırım devam ediyor
Can kaybı 53 bin 939'a yükseldi
Aksaray'da kaza yeri savaş alanına döndü
2'si silahla 8 kişi yaralandı
Türkiye adeta uyuşturucu pazarına döndü
4 günde 5 milyar TL değerinde uyuşturucu ele geçirildi
Trafikte ceza yağıyor
534 bin 508 araca/sürücüye işlem yapıldı
Free İmamoğlu soruşturması
CHP'lilerin köprüye astığı pankart indirildi
Galatasaray kazanmaya devam ediyor
Şampiyon Galatasaray deplasmanda Göztepe’yi 2 golle geçti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya'yı ziyaret edecek
Putin ile de görüşecek
Öğretmenler Milli Eğitim Akademisi'nden istihdam edilecek
Öğretmen atamalarına bir bariyer daha!
10 çocuğundan 9'unu kaybetti
Gazzeli kadın doktorun büyük acısı
Bu ne vurdumduymazlık!
Özgür Özel Gazze'ye dikkat çekti
İsrail'in siber saldırısı olabilir!
Elektrik kesintileri Fransa'ya sıçradı
Sürpriz buluşma
Erdoğan, Şara ile görüştü
İsrail ölüm kusuyor
Son 24 saatte 79 şehit daha
İfade veriyorlar
İBB'ye 4. dalga operasyon
Şizofreni nedir, tedavi edilebilir mi?
Bugün Dünya Şizofreni Günü
Gazze'de soykırım devam ediyor
Can kaybı 53 bin 939'a yükseldi
Aksaray'da kaza yeri savaş alanına döndü
2'si silahla 8 kişi yaralandı
Türkiye adeta uyuşturucu pazarına döndü
4 günde 5 milyar TL değerinde uyuşturucu ele geçirildi
Trafikte ceza yağıyor
534 bin 508 araca/sürücüye işlem yapıldı
Free İmamoğlu soruşturması
CHP'lilerin köprüye astığı pankart indirildi
Galatasaray kazanmaya devam ediyor
Şampiyon Galatasaray deplasmanda Göztepe’yi 2 golle geçti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya'yı ziyaret edecek
Putin ile de görüşecek
Öğretmenler Milli Eğitim Akademisi'nden istihdam edilecek
Öğretmen atamalarına bir bariyer daha!
10 çocuğundan 9'unu kaybetti
Gazzeli kadın doktorun büyük acısı
Bu ne vurdumduymazlık!
Özgür Özel Gazze'ye dikkat çekti
İsrail'in siber saldırısı olabilir!
Elektrik kesintileri Fransa'ya sıçradı
Sürpriz buluşma
Erdoğan, Şara ile görüştü
İsrail ölüm kusuyor
Son 24 saatte 79 şehit daha
İfade veriyorlar
İBB'ye 4. dalga operasyon
Şizofreni nedir, tedavi edilebilir mi?
Bugün Dünya Şizofreni Günü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.