ABD, içine çektiği Suriye batağında Türkiye'yi her noktada yalnız bırakınca, üstelik tercihini Türkiye'den yana değil de terör örgütlerinden yana kullanınca, doğal olarak İncirlik Üssü'ndeki varlığı sorgulanmaya başladı.
Bu konuda açıklama yapan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Koalisyonun destek vermemesi İncirlik Üssü'nün de sorgulanmasına neden oluyor" dedi.
Esasen bu sorgulama sadece İncirlik Üssü konusunda değil, Türkiye'nin menfaatine olmayan, üstelik Türkiye'yi de tehdit eden Kürecik radar üssü için de yapılmalı.
1960'lı yıllardan beri içinde bulunduğumuz, hiç alakamız olmayan bir konuda, Kore harbinde bedel ödeyerek girdiğimiz NATO ve NATO'nun 40 civarındaki üssü de sorgulanması gerekmiyor mu?
Yine Türkiye'ye hiçbir faydası olmayan hatta zararı olan ABD ile istihbarat paylaşımı, İsrail ile istihbarat ve güvenlik anlaşmaları da sorgulanması gerekmiyor mu?
Bir diğer konu ise, bugüne kadar bu sorgulamayı neden yapmadık? ABD, Türk askerinin başına Süleymaniye'de çuval geçirdiğinde yapmamız gerekmiyor muydu?
Irak işgalinde ABD'ye İncirlik Üssünü kullandırdık, binlerce kez buradan kalkan ABD uçakları binlerce ton bombayı Irak halkının üstüne acımasızca yağdırdı. Bu şekilde milyonlarca Müslüman Iraklı katledildi.
ABD yıllar sonra, en üst düzeyde, "Pardon, yanlış yapmışız, Irak'ta kitle imha silahı yokmuş" diye itiraf edip, Irak işgalin gerekçelerinin tamamen yalan olduğunu itiraf ettiğinde neden bu katliama ortak edilen Türkiye ABD ile ilişkileri, stratejik müttefikliği bir kez bile sorgulamadı?
15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbede CIA parmağı olduğu birçok delille bilinmesine rağmen, hatta 20 Ocak'ta göreve başlayacak olan Trump darbeyle alakalı olarak 13 üst düzey CIA personelinin darbede görev aldığını attığı tweet'inde açıkça ifade etmesine rağmen, o günlerde niye hiç İncirlik, Kürecik, ABD ile ilişkiler sorgulanmadı?
Bakan Fikri Işık'ın "İncirlik'in sorgulanması" açıklamasına ABD'den cevap gecikmedi.
IŞİD'le savaşı yürüten Öz Kararlılık Operasyonu'nun Sözcüsü ABD'li Albay John Dorrian, "İncirlik Üssü'nün paha biçilemez" olduğunu ifade ettikten sonra, "El Bab'ta Türkiye'ye hava desteği verilmesi için süren müzakerelerin Menbiç konusunda istenen karşılıklı güvencelerde düğümlendiğini" belirtti.
Hep aynı ABD; çay kaşığı ile bir şey veriyormuş gibi yapıp, kepçeyle, hatta kovayla taviz koparmaya çalışıyor. Türkiye'nin Atatürk'ün vefatından sonraki ABD ile ilişkileri, maalesef karşılıklı çıkarlar doğrultusunda değil, ABD'nin çıkarlarına hizmet etmeye dayalı, tek taraflı müttefiklik şeklinde?
İncirlik Üssü'nün ABD için paha biçilemez olduğu doğru, ABD yıllardır Ortadoğu'da ve ülkemizde birçok kirli senaryosunu bu üssümüzü kullanarak gerçekleştirdi.
İncirlik Üssü, ABD'nin İslam ülkelerini işgal etmek, bölmek, parçalamak ve milyonlarca Müslüman'ı katletmekten başka bir amaç için kullanılmadı.
Unutmayalım ki, 15 Temmuz darbe girişiminin merkezlerinden biri de İncirlik Üssüydü.
ABD'li Sözcü Dorrian açıklamasında, "Tüm dünya oradan yürütülen operasyonlar sayesinde daha güvenli. Koalisyon ve DEAŞ'a karşı süren savaş için çok önemli bir üs" diyor.
Ama bugün dünyayı tehdit eden küresel terörün, 1991 yılında İncirlik Üssü'nün Irak'ın bombalanmasında kullanılması ve bundan sonraki süreçte yaşanan işgaller neticesinde buraya yerleşen, hatta yerleştirilen teröristler sebebiyle oluştuğunu unutmamak gerekir.
Suriye'de de benzer bir süreç işletildi, devletten kopartılan yerlere küresel teröristler yerleştirildi. Bunları kimlerin yerleştirdiği, silahlandırdığı ve desteklediği belli?
Yani ABD'nin İncirlik Üssü sayesinde tüm dünya daha güvenli değil; bugün dünyanın her yerinde yaşanan terör hadiselerinin ana sebebi, İncirlik Üssü'nün ABD tarafından kullanılması değil mi?
Mesele IŞİD'le mücadele ise, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, ABD neden IŞİD'e ve yine terör örgütü olan YPG'ye silah desteği sağlıyor? Türkiye, El Bab'ta IŞİD'le savaştığına göre, kuruluş amacı IŞİD'le mücadele eden Koalisyon güçleri neden TSK'nin operasyonlarına bugüne kadar destek vermedi? Üstelik Musul ve Rakka'daki operasyonlarını durdurarak neden IŞİD'in El Bab'a yoğunlaşmasına neden oldu?
Şimdi de utanmadan sıkılmadan El Bab'a karşılık Menbiç diyorlar. Peki, ABD Menbiç'e YPG unsurlarının girmeyeceğine dair söz vermemiş miydi?
ABD'nin Türkiye'ye attığı kazıkların haddi hesabı yok. O halde İncirlik Üssü'nü, Kürecik'i, ABD ile ilişkileri sadece sorgulamak yeterli değil, bu konuda Türkiye'nin ciddi kararlar alması gerekmektedir.
Daha genel bir ifadeyle, Prof. Dr. Haydar Baş'ın her zaman altını çizdiği gibi, Türkiye kendi toprakları üzerinde menfur hesabı olmayan ülkelerle ilişkilerini geliştirmelidir.
Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile tam bağımsız hale gelen, ABD'nin ve Batılı ülkelerin hegemonyasından kurtulan Rusya ve milli paralarla ticaret ekseninde kenetleşen BRICS devletleri, bir askeri birlik olan Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) beraber olunması gereken birliklerdir, ülkelerdir.
Ama asıl refah ve huzur, Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayıp tam bağımsız olmaktan, Türkiye'nin devletiyle, milletiyle güçlü olmasından geçer.
Unutmayalım ki, ABD'nin Doları karşılığı para bastığımız müddetçe, Prof. Dr. Baş'ın emek ve üretim karşılığı basılması gereken milli para tanımını devreye koymadığımız müddetçe hiçbir ülke hakkında ciddi ve bağımsız bir karar alamayız.
Bu konuda açıklama yapan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Koalisyonun destek vermemesi İncirlik Üssü'nün de sorgulanmasına neden oluyor" dedi.
Esasen bu sorgulama sadece İncirlik Üssü konusunda değil, Türkiye'nin menfaatine olmayan, üstelik Türkiye'yi de tehdit eden Kürecik radar üssü için de yapılmalı.
1960'lı yıllardan beri içinde bulunduğumuz, hiç alakamız olmayan bir konuda, Kore harbinde bedel ödeyerek girdiğimiz NATO ve NATO'nun 40 civarındaki üssü de sorgulanması gerekmiyor mu?
Yine Türkiye'ye hiçbir faydası olmayan hatta zararı olan ABD ile istihbarat paylaşımı, İsrail ile istihbarat ve güvenlik anlaşmaları da sorgulanması gerekmiyor mu?
Bir diğer konu ise, bugüne kadar bu sorgulamayı neden yapmadık? ABD, Türk askerinin başına Süleymaniye'de çuval geçirdiğinde yapmamız gerekmiyor muydu?
Irak işgalinde ABD'ye İncirlik Üssünü kullandırdık, binlerce kez buradan kalkan ABD uçakları binlerce ton bombayı Irak halkının üstüne acımasızca yağdırdı. Bu şekilde milyonlarca Müslüman Iraklı katledildi.
ABD yıllar sonra, en üst düzeyde, "Pardon, yanlış yapmışız, Irak'ta kitle imha silahı yokmuş" diye itiraf edip, Irak işgalin gerekçelerinin tamamen yalan olduğunu itiraf ettiğinde neden bu katliama ortak edilen Türkiye ABD ile ilişkileri, stratejik müttefikliği bir kez bile sorgulamadı?
15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbede CIA parmağı olduğu birçok delille bilinmesine rağmen, hatta 20 Ocak'ta göreve başlayacak olan Trump darbeyle alakalı olarak 13 üst düzey CIA personelinin darbede görev aldığını attığı tweet'inde açıkça ifade etmesine rağmen, o günlerde niye hiç İncirlik, Kürecik, ABD ile ilişkiler sorgulanmadı?
Bakan Fikri Işık'ın "İncirlik'in sorgulanması" açıklamasına ABD'den cevap gecikmedi.
IŞİD'le savaşı yürüten Öz Kararlılık Operasyonu'nun Sözcüsü ABD'li Albay John Dorrian, "İncirlik Üssü'nün paha biçilemez" olduğunu ifade ettikten sonra, "El Bab'ta Türkiye'ye hava desteği verilmesi için süren müzakerelerin Menbiç konusunda istenen karşılıklı güvencelerde düğümlendiğini" belirtti.
Hep aynı ABD; çay kaşığı ile bir şey veriyormuş gibi yapıp, kepçeyle, hatta kovayla taviz koparmaya çalışıyor. Türkiye'nin Atatürk'ün vefatından sonraki ABD ile ilişkileri, maalesef karşılıklı çıkarlar doğrultusunda değil, ABD'nin çıkarlarına hizmet etmeye dayalı, tek taraflı müttefiklik şeklinde?
İncirlik Üssü'nün ABD için paha biçilemez olduğu doğru, ABD yıllardır Ortadoğu'da ve ülkemizde birçok kirli senaryosunu bu üssümüzü kullanarak gerçekleştirdi.
İncirlik Üssü, ABD'nin İslam ülkelerini işgal etmek, bölmek, parçalamak ve milyonlarca Müslüman'ı katletmekten başka bir amaç için kullanılmadı.
Unutmayalım ki, 15 Temmuz darbe girişiminin merkezlerinden biri de İncirlik Üssüydü.
ABD'li Sözcü Dorrian açıklamasında, "Tüm dünya oradan yürütülen operasyonlar sayesinde daha güvenli. Koalisyon ve DEAŞ'a karşı süren savaş için çok önemli bir üs" diyor.
Ama bugün dünyayı tehdit eden küresel terörün, 1991 yılında İncirlik Üssü'nün Irak'ın bombalanmasında kullanılması ve bundan sonraki süreçte yaşanan işgaller neticesinde buraya yerleşen, hatta yerleştirilen teröristler sebebiyle oluştuğunu unutmamak gerekir.
Suriye'de de benzer bir süreç işletildi, devletten kopartılan yerlere küresel teröristler yerleştirildi. Bunları kimlerin yerleştirdiği, silahlandırdığı ve desteklediği belli?
Yani ABD'nin İncirlik Üssü sayesinde tüm dünya daha güvenli değil; bugün dünyanın her yerinde yaşanan terör hadiselerinin ana sebebi, İncirlik Üssü'nün ABD tarafından kullanılması değil mi?
Mesele IŞİD'le mücadele ise, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, ABD neden IŞİD'e ve yine terör örgütü olan YPG'ye silah desteği sağlıyor? Türkiye, El Bab'ta IŞİD'le savaştığına göre, kuruluş amacı IŞİD'le mücadele eden Koalisyon güçleri neden TSK'nin operasyonlarına bugüne kadar destek vermedi? Üstelik Musul ve Rakka'daki operasyonlarını durdurarak neden IŞİD'in El Bab'a yoğunlaşmasına neden oldu?
Şimdi de utanmadan sıkılmadan El Bab'a karşılık Menbiç diyorlar. Peki, ABD Menbiç'e YPG unsurlarının girmeyeceğine dair söz vermemiş miydi?
ABD'nin Türkiye'ye attığı kazıkların haddi hesabı yok. O halde İncirlik Üssü'nü, Kürecik'i, ABD ile ilişkileri sadece sorgulamak yeterli değil, bu konuda Türkiye'nin ciddi kararlar alması gerekmektedir.
Daha genel bir ifadeyle, Prof. Dr. Haydar Baş'ın her zaman altını çizdiği gibi, Türkiye kendi toprakları üzerinde menfur hesabı olmayan ülkelerle ilişkilerini geliştirmelidir.
Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile tam bağımsız hale gelen, ABD'nin ve Batılı ülkelerin hegemonyasından kurtulan Rusya ve milli paralarla ticaret ekseninde kenetleşen BRICS devletleri, bir askeri birlik olan Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) beraber olunması gereken birliklerdir, ülkelerdir.
Ama asıl refah ve huzur, Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayıp tam bağımsız olmaktan, Türkiye'nin devletiyle, milletiyle güçlü olmasından geçer.
Unutmayalım ki, ABD'nin Doları karşılığı para bastığımız müddetçe, Prof. Dr. Baş'ın emek ve üretim karşılığı basılması gereken milli para tanımını devreye koymadığımız müddetçe hiçbir ülke hakkında ciddi ve bağımsız bir karar alamayız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025