İnsanlık tarihini incelediğimiz zaman Hz. Adem'le başlayan iyi ile kötünün mücadelesini ve bu mücadelenin kıyamete kadar devam edeceğini görmekteyiz. Madem ki, kıyamete kadar devam edecek bir mücadele; o zaman bu mücadelede tarafların olması da doğaldır. Fertler, inançları ve idealleri için taraf oldukları gibi tarafları gereği mücadeleden de geri durmayacaklardır. Zaten bu yaratılışın gereğidir. İnsanların dünyaya, yaptıklarından imtihan edilmek üzere gönderildiklerini Allah (cc), Kur'an-ı Kerim'inde beyan etmiştir.: "Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz." (Enbiya: 35). İyi ile kötünün tercihinin, insanların hür iradesine bırakılması da imtihan gereğidir. Son zamanlarda özellikle İnternet sayfalarında inanılmaz bir iftira kampanyası başlatılmıştır. Bu kampanyalarla en fazla yıpratılmaya çalışılan maalesef Prof. Dr. Haydar Baş olmuştur. Gerçekten insafsızca ve baştan başa yalanla dolu olan düzmece haberlerle insanımızın zihinleri kirletilmeye çalışılmıştır. Ama hesap edemedikleri önemli bir şey var ki, o da aziz Türk milletinin böyle şeylere karnının tok olmasıdır. Bu millet böyle düzmece senaryoları ve arkasında kimlerin olduğunu gayet iyi bildiği için böyle gereksiz şeylere kafa bile yormamaktadır. Milletimiz Haydar Baş beyin kim olduğunu; vatan ve millet sevdalısı olduğunu yeni öğrenmiyor. Çünkü O, ömrünü milletine adamış; yazdığı kitaplar ve ürettiği orijinal projelerle insanımız için kurtuluş rehberi ve umudu olmuştur. Halk onunla çoktan bütünleşmiştir. Onu tanımak ve görmek istemeyenler, sırça saraylarından inip halkın içine girebilirlerse en yakınlarında bulunan vatandaşla sohbet edebilme imkanı bulabilirlerse, daha iyi anlarlar. Müfterilere gereken dersler hukuk önünde bir bir veriliyor. İlgililer sırasını beklesinler, sıra onlara da gelecektir. Peki bu iftiralar neden yoğunlaştı, diye merak edenlere ülkemizin içinde bulunduğu duruma bir göz atmalarını öneriyorum. Dost-düşman herkes taktir edecektir ki şu anda ulusal bütünlüğümüze yönelik tehditler noktasında milletimizi aydınlatmaya çalışan bu konuda hiç bir zaman emeğini esirgemeyen insan Prof. Dr. Haydar Baş'tır. O, her zemin ve şartta milletimiz ve devletimiz üzerinde oynanan oyunlardan bahsedip haykırıp durmuştur. Bu sayede; milletimiz oynanan oyunları çözmeye başlamıştır. Milletin Haydar Beyle bütünleştiğini sezen vatan ve millet düşmanları boş durmayıp, yeni bir planı devreye koydular: iftira! Bu metot yeni değildir. Peygamberlerin, velilerin, vatan-millet sevdalılarının değişmez kaderidir. İftiranın karakteristik özelliği, iyiliği ve güzel olanı örtmek; dolayısıyla "Liderle milletin arasını açmaktır." Küresel güçlerin ve onun içimizdeki uzantılarının bu yaptıkları, Onu ve davasına gönül verenlerin azmini arttırır ve onları daha da güçlü hale getirir. Söz buraya gelmişken, geçenlerde internette gezinirken 'www.haydarbaskimdir.com' diye bir siteye rastladım. Bir çırpıda tıkladım ve bir de ne göreyim. Prof. Dr. Haydar Baş Bey hakkında yapılan çirkin iftiralara belgelerle cevap hazırlanmış. Ellerine gönüllerine sağlık. Hemen izleyin ve izletin ki gerçekler su yüzüne çıksın. Tarih önünde "güneşin balçıkla sıvanamayacağı" ve "yalancının mumunun ne zamana kadar yanacağı" bir kez daha görülmüş olunsun. Aziz milletim! Şimdi sıra sizde. Müfterilerin, yerli ve yabancı işbirlikçilerin suratına çarpın bu belgeleri!Hakkında yanlış kanaat besleyenlerin, Haydar Baş Beye bir özür borçlarının olduğunu hatırlatmadan geçemeyeceyim. Yazımızı onun veciz sözüyle bitirelim: "Haklı olun, haklı ile olun, Hakk'a emanet olun".
Uğur KEPEKÇİ
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012