Bugün Irak'ta genel seçimler var. Komşumuzda olan bu seçimler ülkemizi de oldukça yakından ilgilendiriyor.Irak'ta 18 seçim bölgesinde 15 milyon seçmen, 7 bin aday arasından 275 milletvekilini seçecek. Seçimlerde 6 büyük ittifak yarışıyor.Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 15 ülkede seçimler salı günü başladı.Bu teknik bilgilerden sonra, bu seçimlerin gerek Ortadoğu, gerekse ülkemiz açısından önemine değinelim.Bu seçimle beraber iş başına getirilen yeni yönetim, 15 Ekimde referandumla kabul edilen anayasa taslağını uygulamaya koyacak.Bu anayasanın en önemli özelliği de federal yapı ya da yapıları kabul ederek, Irak'ın bütünlüğünün resmi olarak bozulmasının önünü açıyor olması.Daha anayasanın birinci maddesinde Irak'ın federal bir cumhuriyet olduğu vurgulanıyor. Bu madde zaten devletleşme çabasında olan ve bu manada kendi parlamentosunu, yerel anayasasını, kamu kurumlarını, bakanlıklarını oluşturan sözde Kürdistan Federasyonunun resmileştirdiği gibi, bundan ilham alacak olan Şii ve Sünni unsurların da federasyon kurmasına kapı açacaktır.Anayasanın 116. maddesine göre federal yapı kurma konusunda bilgiler verilmektedir. Buna göre üçte iki çoğunluğu sağlayan her bir ya da birden fazla vilayet bir araya gelerek federal bir yapı oluşturabilir. Bu madde de federal oluşumları kışkırtmaktadır.Tabii, Türkmenler hariç. Bu maddeyi anayasaya koyanlar çoktan planlarını yapmışlar. Kerkük'te, Musul'da, Telafer'de? demografik yapıyı değiştirme çabalarının sebeplerinden bir tanesi de budur. Türkmenler bu sebeple yeni sisteme göre kendi bölgelerinde bile azınlık durumunda olacaklar.Anayasanın 123. maddesi de, genel olan anayasa maddelerinin, üçte iki çoğunlukla, ya da referandumla değişebileceğini, fakat federasyonlara verilen hakların asla geri alınamayacağını ifade ediyor.Bu madde de, federasyon olmuş olan peşmergelerin aldığı hakları garanti altına alırken, diğer grupları federasyon kurmaya itmektedir.118. madde, anlaşmazlıklarda federal bölgeyi, merkezi hükümetten güçlü kılmaktadır. Yeni anayasa, federal bölgelerin kendi savunma güçlerini oluşturma yetkisini de vermektedir.Yani Irak, seçimler sonrası devreye girecek olan yeni anayasayla en az üç federasyona bölünecek.İngiliz The İndependent gazetesi, Irak'taki gelişmeleri değerlendirirken, "Irak, birleşik bir devlet olarak parçalanıyor. Bu haftaki Ulusal Meclis seçimleri dönülmez nokta oluşturabilir" ifadesini kullandı.Türk yetkililer de referandumla kabul edilen anayasanın Irak'ı böleceğini ifade etmişlerdi.Bu ne gibi neticeler doğurabilir?ABD, Sünnileri de bir şekilde seçimlere katılmaya ikna etti. Birçok bölgede masabaşı kafalama faaliyetleri yaptı ve Ramadi gibi Sünnilerin ağırlıklı olduğu, anayasaya "hayır" diyen yerlerde ise sopasını gösterdi.Neden?Çünkü ABD'nin Irak için düşündüğü planın devreye girmesi için önceden ikna olan Şii unsurların karşısına Sünnilerin bir güç olarak kullanılması gerekiyordu.Plan, Şii-Sünni çatışmasıydı. Bu unsurlar birbirleriyle kapışırken, ABD'nin "güvenli bölge" ilan ettiği kuzeyde ise asıl plan devreye girecekti.Çünkü baştan beri hedef, Prof Dr. Haydar Baş Bey'in 1991 yılında ifade ettiği gibi, Türkiye'ydi.Sayın Baş yıllar öncesinden yaptığı uyarılarla Irak'ın kuzeyinde oluşturulacak bir bölgenin başta Türkiye'yi olmak üzere , Suriye'yi ve de İran'ı tehdit edeceğini ifade etmişlerdi.Bugün bu öngörülerin hayata geçtiğini görüyoruz ve de göreceğiz.Şii ve Sünni unsurların federatif bir yapıya gitmesi, Barzani'nin işine yarayacaktır. Sadece rahat etme manasında değil tabii. Barzani, hatırlarsanız sık sık "Eğer Irak'ta bölünme ve çatışma olursa bağımsızlığımızı ilan ederiz" tehdidinde bulunuyordu. İşte bu seçimler sonrası gündeme gelecek olan Şii-Sünni çatışması onun bahanesi olacak.Barzani bir taraftan ABD ve İsrail destekli planlarını hayata geçirirken, ABD, İngiltere ve Vatikan'ın ona ilgi göstermesi, "Başkan", "Ekselansları" diye hitap etmesi elbetteki tesadüf değildir. Üstelik bu ilgi ve alaka ne Irak Devlet Başkanı'na, ne de ABD'nin bir dediğini iki etmeyen Sayın Erdoğan'a gösterildi.Barzani'nin altına serilen kırmızı halı, Başbakan'ın ayağının alından apar topar çekildi.Evet. Sözde Kürdistan devletinin temelleri atıldı ve yavaş yavaş piyasaya çıkartılıyor.Tabii bu arada Türkiye'nin bu bölgeye uçak seferlerini başlatması, bu bölgede inşa edilen bütün kamu binalarının malzemelerinin Türkiye'den gitmesi ayrıca düşündürücü bir konu.Benim asıl merak ettiğim, bu bölgede oluşacak sözde devletin tanınma mevzuu.Acaba Türkiye İsrail Devleti'ni ilk tanıyan ülke sıfatına sahip olduğu gibi, hükümetimizin gayretleriyle, "İkinci İsrail Devleti" olarak ifade edilen sözde Kürdistan'ı da ilk tanıyan mı olacak?Acaba CIA ve FBI başkanlarının ziyaretinin bununla bir alakası var mı?Acaba bu bölgeden ilhamla Türkiye'nin de, federatif bir yapıya girmesi için çalışmalar mı yapılıyor? Teröristbaşı için bazı planlar mı var?Bütün bu sorularımızın cevabını zamanla alacağız.Kısaca Irak seçimleri böyle bir süreci başlatması özelliğiyle oldukça önemli.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024