İsrail'e uyumlu bir Evangelist Lübnan hazırlığı

Ortadoğu'daki gelişmelerin Başbakan R. T. Erdoğan'ın da hala "eş başkanı" olduğu Amerikan BOP'u kapsamında olduğunu bilmek için çok da akıllı olmaya gerek yok.Ne İsrail, ne Talabani, ne Barzani, ne PKK, ne de bölgedeki "Amerikan piyonu" veya "BOP taşeronu" devletlerin yöneticileri bölgede kendi kafalarından adım atıyorlar. Yapılanların hepsi, "teferruatlı" bir plan çerçevesinde uygulanıyor.BOP kapsamında 22 ülkenin sınırlarının ve kimyasının değiştirileceğini daha önce açıklayan Condi. Rice'ın İsrail'de "Yeni Ortadoğu için zaman gelmiştir" cümlesi de öyle dil sürçmesi filan değildir. Bilerek yapılmış bir ilandır.Abdullah Gül'ün eline "Stratejik Visyon" müsveddesi tutuşturan Amerika'nın askeri yetkililerinin, Türkiye'nin yarısını Kürdistan'a katmış vaziyette bölge haritalarını önümüze koymaları da öylesine işler değildir.BOP'un eş başkanı Erdoğan'ın, Ortadoğu'da BOP kapsamında yaşanan insanlık dışı somut felaketler karşısında "durumumuzu gözden geçiririz" türünden havalarına rağmen, "eş başkanlıktan çekilme" hususunda tek bir adım atmaması da basit bir iş değildir.Hepsi hesaplı, hepsi bilinçli, hepsi planlı işler bunlar.BOP düğmesine basıldı basılalı vaziyet böyle cereyan ediyor.BOP'un bölgede uygulanmasına "taş koyması muhtemel" iki inisiyatiften bahsedilebilirdi: Biri Türkiye, biri BM.BOP aktörleri, her iki inisiyatifin de başına çuval geçirdiler.Türkiye ve BM, başlarına geçirilmiş çuvaldan seyrediyorlar bölgedeki vahşi işgalleri ve katliamları.Irak'ın işgalinde ABD'nin "BM'yi madara eden" manevralarını ve "düzmece rapor"larla oyalamalarını hatırlayın.İsrail, BM görevlilerini "keklik" gibi avlıyor; BM, kendisine yapılan İsrail saldırısına karşı "kınama kararı dahi çıkartamıyor"? Dünyanın koca koca devletlerinin bir araya geldiği önceki günkü Roma konferansında, İsrail vahşetine karşı "fos"luk, Haçlı'nın temel duruşudur. Böylece BM'nin kendine bile faydası yok, kanaati artık "kaziye" haline dönüşmüştür. "Çuvaldaki müttefik" Türkiye'nin Başbakan'ı Erdoğan, tüm çuvallamalar rağmen BOP'un hala "eş başkanı"dır.Bunlar "tam bir mühendislik" işleridir.Hedef ne, diye sormak bile abes! Çünkü BOP'ta, hedefin ne olduğunu Condi. Rice zaten açıkladı; 22 tane bölge ülkesinin sınırlarını ve kimyasını değiştirmek. Bölgeye "yeni harita" çizmek?Hedefin arka planında ve BOP'u besleyen temel kaynaklarda neler var, diye sorarsanız; Lübnan işgalini de, Irak işgalini de "asıl çerçeve"ye oturmuş olursunuz.BOP'un arka planında "Yahudi-Evangelist konsorsiyumu"nun, yani İsrail-ABD ortaklığının derinden paylaştığı "Arz-ı Mev'ud" ve "Armagedon" inancı yatmaktadır? Bu bağlamda BOP, teo-politik bir projedir. BOP'çu Yahudi ve Protestan Hıristiyanların inancına göre Mesih'in yeniden yeryüzüne gelerek bu dünyayı Yahudilere, öte dünyayı da Hıristiyanlar lütfedebilmesi için Üçüncü Kehanet'in gerçekleş(tiril)mesi gerekiyor; bu, Kitab-ı Mukaddes'in gereğidir. Bunun gerçekleşmesi için gerekli öncelikli iki şart ise, ne pahasına olursa olsun, İsrail'in Yahova tarafından kendilerine vaat edilmiş "ucu Diyarbakır'ımıza kadar uzanan" topraklara (Eretz Israel) ulaşması ve Mescid-i Aksa ile Kubbetu's-Sahra'nın yıkılıp yerine Süleyman Tapınağı'nın inşa edilmesidir. Bu tanrısal planda, kendilerine taşeron yapamadıkları tüm Müslümanlara karşı, Hıristiyanların ve Yahudilerin "ortaklık ve işbirliği" içinde olmaları "tanrısal plan"ın gereğidir. İsrail Hahamlar Şurası, bu uğurda çoluk-çocuk, kadın-kız, bebek-yaşlı demeden herkesin katledilebilmesinin "Tevrat emri-Kitab-ı mukaddes gereği" olduğunu açıklıyor. BOP'un özetle teo-politik arka planı budur.Bu inanç ve bu "teo-politik plan" etrafında, ABD ve İsrail, BOP paslaşması yapmaktadırlar; gerekli zaman ve zeminde birbirlerini korumaktadırlar, birbirlerine arka çıkmaktadırlar. Bu arada konjonktüre göre bazen ortaklaşa, bazen ayrı ayrı, bölge ülkelerinden kendilerine bedava taşeronlar, stratejik ortaklar ve piyonlar edinmektedirler; ama hepsini aynı BOP'ta kullanmaktadırlar. ABD, Kuzey Irak'ta Türkmenlerin evlerini-barklarını, tapularını topraklarını darmadağın ettirerek 180 bini aşkın "özel harekat eğitimli Yahudi Peşmergeleri" yerleştirmedi mi? Barzani'nin inanç ekseni, ABD'ninkinden çok, bölgeyi ABD gibi yakıp yıkan İsrail'inkinin aynısı değil mi?İsrail'in, Lübnan'daki öncelikli hedefi, Kuzey Irak'takinin benzeridir ve tamamlayıcısıdır. "Arz-ı Mev'ud-Armagedon" planına karşı ilk kademe Lübnan'daki Müslüman direnişini kırarak, yanıbaşını "Arz-ı Mev'ud-Armagedon geleneğine sadık" ve bugüne kadar "işbirliği içinde oldukları Hıristiyan Lübnanlı"lara "ikinci bir adım"a kadar teslim etmektir niyet? İsrail, Müslüman yoğunluklu kırsal bölgeleri bombalamaya devam ediyor. İsrail, dünyanın "donuk bakışları" önünde ateş ve kanla yoğurmayı sürdürdüğü Lübnan'ı "İsrail ekseninde bir Lübnan"a dönüştürüyor; kimyasını bozuyor.Böylece İsrail, hem Filistin'i çevrelemiş ve tam yutmaya hazır bir lokma haline getirmiş olacak, hem de Kuzey Irak'tan Akdeniz'e açılan geniş coğrafyada inisiyatif sahibi olacaktır? Dolayısıyla kadim "Arz-ı Mev'ud inancı" sahasında sırtı yere getirilemez bir inisiyatif yakalamış bulunacaktır.Bush'un da, Rice'in da, bitkisel hayattaki Şaron'un da, Olmert'in de içlerinde yatan aslan budur? BOP işgalleri, "toelojik fasıl"dan ilerliyor anlayacağınız. BOP'un Türkiye'deki taşeronları AB'ye uyum adı altında yaptıkları kimi düzenlemelerle sadece Haçlı dünyasına hizmet vermiş olmuyorlar, aynı zamanda herhalde dünya dengesini sağlamak namına Yahudi-Evangelist konsorsiyumunun BOP'unda da hizmet sunmaya devam ediyorlar. Türkiye'yi böylesi bir vahim "teo-politik" planın "stratejik ortak"çısı haline getiren "eş başkan" Erdoğan'ın, başka bir günah işlemesine gerek yoktur. Böylesi bir vebal, ne Ankara'daki, ne de "öte"deki Yücen Divan'da paklanır?