İktidar olmadan önce parti kurucularının en çok görüştüğü kişi ve yapılar Yahudi.
En çok ABD ziyareti gerçekleştiren iktidar AKP.
Her ABD ziyaretlerinde illaki Mason ve Yahudi örgütleriyle görüşen AKP.
İktidar olduktan sonra İsrail ile cumhuriyet tarihinde en sıkı dostluğu kuran parti AKP.
Yahudi üstün hizmet madalyası alan AKP'nin kurucusu ve halen genel başkanı.
Önceki partileri Refah partisi iktidarında İsrail ile imzalanan askeri, siyasi ve ekonomik anlaşmaların satırına dokunmayan AKP.
İsrail'e yapılabilecek olası bir füze saldırısı için Kürecik'e savunma sistemi kuran AKP.
Meclis'te, İsrail dostluk gurubu kuran ve en çok üye veren parti AKP.
İsrail limanlarında görülen gemilerin sahipleri, AKP'nin en üst isimlerinin yakınları.
İsrail'i bugüne kadar sindiren ve İsrail'in en çok korktuğu yapı olan Nasrallah liderliğindeki 'Hizbullah'a, hizbuşşeytan diyen AKP.
İsrail ile kritik günlerin yaşandığı yıllarda bile ticaretin her daim yükselişte olduğu dönem AKP dönemi.
Davos'taki one munit'in hemen arkasından özür dileyen AKP.
Mavi Marmara katliamının devamında Obama ile çadırda poz veren Netenyahu ve arkasından çadırdan arayıp, özür dilediler, diyen AKP. Biz kimseden özür dilemedik, diyen İsrail.
Bizzat medyanın önünde bizim İsrail'e ihtiyacımız var, biz İsrail ile dostuz, diyen AKP.
Bu yazdıklarım medya önünde gerçekleşen olaylar. Bilmeyen var mı? Yok. İnkâr eden var mı? Yok, olamaz da. Çünkü dediğim gibi hepsi kayıtlı.
Niye hatırlattım bu gerçekleri biliyor musunuz?
Bütçe görüşmelerinin son günü hükümet adına söz alan eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ı dinlerken bir yandan güldüm, bir yandan da bu kadar da olmaz, keşke İsrail, bizi kandırdı, deselerdi daha şık olurdu, düşüncesiyle yazdım.
Mavi Marmara katliamından sonra mahkemelerimizin çıkardığı İsrailli komutanlar hakkındaki kırmızı bülteni işleme koymayan dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis'teki İsrail eleştirilerine şöyle diyordu:
"Şimdi bir gerçek var, ben net söyledim, İsrail'in bağımsız, egemen bir devlet olarak tanınması ne zaman oldu? 1949'da olmadı mı? Yalansa 'yalan' deyin. Peki, o zaman kimdi hükümet? Cumhuriyet Halk Partisiydi. Ne oldu Mavi Marmara gemisi olayı olduktan sonra? Türkiye'den özür dilendi mi? Dilendi. Tazminat kabul edildi ve ambargonun hafifletilmesi de kabul edildi. Bir yandan tanıyan, bir yandan da özür dileten tazminat ödettiren bir hükümet. İkisi kıyas kabul edilmez."
Evet, ikisi kıyasa kabul edilemez. Keşke (!) 'İsrail, bizi aldattı, kandırdı' deseydiniz.
Taşerondan şaşerona
Şaş, şaşı kelimelerini biliyorsunuz. Göz hastalığı, bir şeyi çift görmedir kısaca. Taşeron ise fiiliyattaki tarifi vatandaşını belli ellere teslim ederek köleleştirmesi, esir etmesidir.
Ne zaman başladı taşeronluk sistemi? Ülkemizin liberal ekonomiye geçirildiği yıllarda. Özal döneminde.
Ama bu sistemin patlama yapması 2002 sonrasıdır. AKP döneminde taşeron işçi sayısının 387 binden, 750 bini kamuda olmak üzere 2 milyon civarına çıkmıştır.
Sadece özel güvenlik alanında 600 bin insanımız özel güvenlik kimlik kartı almış ve bunların 300 binden fazla taşeron firmaların elinde asgari ücretle çalışmaya başlamıştır.
Bakanın açıklamaların göre 450 bin kamu çalışanına kadro verilecek. Maaş filan artmıyor. Bazı haklar elde ediyorlar. İşveren istediği zaman işten atamıyor.
Bu haklar zaten olması gerekli değil midir?
Sayın Başbakan ve Bakanın açıklamalarında üzerinde durulmayan iki başlık var.
Birincisi uzun süre devlet kadrolarına işçi alınmayacak.
İkincisi ve vahimi ise kişi 70 yaşına gelmiş ve hala emeklilik hakkı elde edememişse kadro hakkı tanınacak.
Vay be! 70 yaşına gelmiş ve devlet ona diyor ki, çalış, çalış, çalış.
En çok ABD ziyareti gerçekleştiren iktidar AKP.
Her ABD ziyaretlerinde illaki Mason ve Yahudi örgütleriyle görüşen AKP.
İktidar olduktan sonra İsrail ile cumhuriyet tarihinde en sıkı dostluğu kuran parti AKP.
Yahudi üstün hizmet madalyası alan AKP'nin kurucusu ve halen genel başkanı.
Önceki partileri Refah partisi iktidarında İsrail ile imzalanan askeri, siyasi ve ekonomik anlaşmaların satırına dokunmayan AKP.
İsrail'e yapılabilecek olası bir füze saldırısı için Kürecik'e savunma sistemi kuran AKP.
Meclis'te, İsrail dostluk gurubu kuran ve en çok üye veren parti AKP.
İsrail limanlarında görülen gemilerin sahipleri, AKP'nin en üst isimlerinin yakınları.
İsrail'i bugüne kadar sindiren ve İsrail'in en çok korktuğu yapı olan Nasrallah liderliğindeki 'Hizbullah'a, hizbuşşeytan diyen AKP.
İsrail ile kritik günlerin yaşandığı yıllarda bile ticaretin her daim yükselişte olduğu dönem AKP dönemi.
Davos'taki one munit'in hemen arkasından özür dileyen AKP.
Mavi Marmara katliamının devamında Obama ile çadırda poz veren Netenyahu ve arkasından çadırdan arayıp, özür dilediler, diyen AKP. Biz kimseden özür dilemedik, diyen İsrail.
Bizzat medyanın önünde bizim İsrail'e ihtiyacımız var, biz İsrail ile dostuz, diyen AKP.
Bu yazdıklarım medya önünde gerçekleşen olaylar. Bilmeyen var mı? Yok. İnkâr eden var mı? Yok, olamaz da. Çünkü dediğim gibi hepsi kayıtlı.
Niye hatırlattım bu gerçekleri biliyor musunuz?
Bütçe görüşmelerinin son günü hükümet adına söz alan eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ı dinlerken bir yandan güldüm, bir yandan da bu kadar da olmaz, keşke İsrail, bizi kandırdı, deselerdi daha şık olurdu, düşüncesiyle yazdım.
Mavi Marmara katliamından sonra mahkemelerimizin çıkardığı İsrailli komutanlar hakkındaki kırmızı bülteni işleme koymayan dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis'teki İsrail eleştirilerine şöyle diyordu:
"Şimdi bir gerçek var, ben net söyledim, İsrail'in bağımsız, egemen bir devlet olarak tanınması ne zaman oldu? 1949'da olmadı mı? Yalansa 'yalan' deyin. Peki, o zaman kimdi hükümet? Cumhuriyet Halk Partisiydi. Ne oldu Mavi Marmara gemisi olayı olduktan sonra? Türkiye'den özür dilendi mi? Dilendi. Tazminat kabul edildi ve ambargonun hafifletilmesi de kabul edildi. Bir yandan tanıyan, bir yandan da özür dileten tazminat ödettiren bir hükümet. İkisi kıyas kabul edilmez."
Evet, ikisi kıyasa kabul edilemez. Keşke (!) 'İsrail, bizi aldattı, kandırdı' deseydiniz.
Taşerondan şaşerona
Şaş, şaşı kelimelerini biliyorsunuz. Göz hastalığı, bir şeyi çift görmedir kısaca. Taşeron ise fiiliyattaki tarifi vatandaşını belli ellere teslim ederek köleleştirmesi, esir etmesidir.
Ne zaman başladı taşeronluk sistemi? Ülkemizin liberal ekonomiye geçirildiği yıllarda. Özal döneminde.
Ama bu sistemin patlama yapması 2002 sonrasıdır. AKP döneminde taşeron işçi sayısının 387 binden, 750 bini kamuda olmak üzere 2 milyon civarına çıkmıştır.
Sadece özel güvenlik alanında 600 bin insanımız özel güvenlik kimlik kartı almış ve bunların 300 binden fazla taşeron firmaların elinde asgari ücretle çalışmaya başlamıştır.
Bakanın açıklamaların göre 450 bin kamu çalışanına kadro verilecek. Maaş filan artmıyor. Bazı haklar elde ediyorlar. İşveren istediği zaman işten atamıyor.
Bu haklar zaten olması gerekli değil midir?
Sayın Başbakan ve Bakanın açıklamalarında üzerinde durulmayan iki başlık var.
Birincisi uzun süre devlet kadrolarına işçi alınmayacak.
İkincisi ve vahimi ise kişi 70 yaşına gelmiş ve hala emeklilik hakkı elde edememişse kadro hakkı tanınacak.
Vay be! 70 yaşına gelmiş ve devlet ona diyor ki, çalış, çalış, çalış.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Çay, buğday derken sıra zeytinde / 22.06.2025
- 10 kez fullemek için önce bir araba lazım / 21.06.2025
- Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin / 20.06.2025
- Bizim ünlülerin vicdanı yok mu? / 19.06.2025
- MOSSAD’ın Afganlı ajanları ve Türkiye / 18.06.2025
- İran, İsrail ve biz / 16.06.2025
- Bugün İslam Dini ‘kemale’ erdi / 15.06.2025
- İran uyanacak ve uyandıracak mı? / 14.06.2025
- Bakan Şimşek’ten korkutan açıklama: ‘En kötüyü geride bıraktık’ / 13.06.2025
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025
- 10 kez fullemek için önce bir araba lazım / 21.06.2025
- Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin / 20.06.2025
- Bizim ünlülerin vicdanı yok mu? / 19.06.2025
- MOSSAD’ın Afganlı ajanları ve Türkiye / 18.06.2025
- İran, İsrail ve biz / 16.06.2025
- Bugün İslam Dini ‘kemale’ erdi / 15.06.2025
- İran uyanacak ve uyandıracak mı? / 14.06.2025
- Bakan Şimşek’ten korkutan açıklama: ‘En kötüyü geride bıraktık’ / 13.06.2025
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025