Akşam'dan Mansur Forutan Bülent Ecevit'in de mezun olduğu Robert Koleji'ne ayna tutuyor Robert Koleji diğer gavur kolejlerinden farklıdır... Arnavutköy sırtlarında korunaklı bir yerdir. Hayatla, şehirle bağı yoktur. Minik, boğaz manzaralı bir Amerika'dır. Dokuz on yaşında girer, yedi sekiz yıl sonra çıkarsınız.Ve işin kötüsü dünyayı Robert Kolej kampusü olduğunu sanarak çıkarsınız. Ukala, bencil, ama kafası çalışan ama fena halde savunmasız...Bildiği, öğrendiği hiçbir şey yaşadığı ülkede geçerli değil. Hani Amerikan gençlik filmleri vardır ya, kolejli öyle yaşar. Ve öyle yaşadığı için de çevresine fena halde gıcık verir. Öte yandan ciddi bir statü simgesi olduğu için de sevilmez Robertli. Okul bitti mi dım dızlak kalır ya da gene kendine benzer arkadaşlarıyla bir habitat kurup idare etmenin yollarına bakar. Aksi takdirde toplum garibi kusar, sistem dışına iter.İki lafından biri ben de Robertliyim diyenlere açıkçası ben de gıcığım. Ha, Amerika'ya gidip orada hayatınızı sürdürecekseniz sorun yok. Ama cennet vatanda kalırsanız gagalanıp durursunuz.Haspel kader bendeniz de kapağı oraya atanlardanım. Bir keresinde polemiğe girme hatasında bulunduğum bir yazar beni İngilizce bilmekle suçlamıştı. O kadar tezine öyle inanıyordu ki özür dilerim bilseydim, bilmezdim diye düşünmemi sağlamıştı.Diğer gavur okullarından olanlar daha şanslı çünkü şehrin göbeğindedirler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.