Türkiye yeni bir yıla okkalı zamlarla merhaba dedi.
Zamların yeni yılı bile beklemeden, 2023 yılı içerisinde zaten günlük olarak yapıldığını da hatırlatmak isterim.
Asgari ücretin 17 bin TL olarak açıklandığını bir kenarda tutarak hemen şunu soralım: Bugün ortalama ev kiralarının 15 - 20 bin TL olduğu düşünüldüğünde, siz 17 bin TL ile bu kirayı nasıl vereceksiniz?
Aynı parayla 30 gün nasıl yaşayacaksınız?
Aynı maaşla faturalarınızı nasıl ödeyeceksiniz?
Sizin evinizde hiç mi bir beyaz eşyanız veya elektronik eşyanız arıza vermeyecek?
Yememek içmemek için, kendinizi buzdolabına mı kapatacaksınız, bu maaş yetsin diye?
Şimdi an itibariyle 17 bin TL iyi para gibi gelebilir ama 1 ay sonra bakın nasıl pul haline geliyor asgari ücretiniz.
Hadi asgari ücretli 17 bin TL maaş alıyor diyelim, 16 milyon civarı emeklinin aldığı maaş, şimdiki asgari ücretlinin aldığı maaşın yarısı bile değil!
Emeklilerin 3 Ocak'ta alacağı zammı da eklersek, bu miktarın açıklanan asgari ücretin çok altında kalacağı yapılan değerlendirmelerde açıkça ortaya konuyor.
Peki, emekliler nasıl yaşayacak?
Tıpkı asgari ücretliler gibi onlar da çalışmaya devam edecek.
Edecek de, iş nerede?
Ne asgari ücretlinin, ne de emeklilerin yüzü 20 yıldır gülmüyor.
Gülmüyor ama güle güle aynı yere mühür basıyor.
Bu hususta çok sayıda tez hazırlanabilir fakat benim bu tezlere ve çıkarımlarına hiç ihtiyacım yok!
Neyin ne olduğunu pekâlâ kavrayacak birikime ve ferasete sahibim.
Keskin ideolojik fay hatlarıyla oluşturulan tehlikeli kutuplaşmanın yol açacağı sonuç, milli güvenlik sorunu olacaktır!
Türk milleti gelecekten umudunu kesmiş yığınlar haline dönüşmüştür.
Umutsuzluk hat safhaya ulaşmıştır.
Siyaset, çözümsüzlük içerisinde kıvranmaktadır.
Birlik ve beraberliğimizi pekiştirecek tüm milli öğelerin üzerine, bilinçli bir dizayn çalışmasıyla çarpı konulmaktadır.
Bu arada Güneydoğu'da çok tehlikeli bir tezgâh kurulmaktadır. Kamunun da teşviki veya göz yummalarıyla baş gösteren bu karartı hali, ayrıca bir milli güvenlik sorunudur!
Kimi vatan hainlerinin isimlerinin olur olmaz yerlere verilmesi, doğrudan doğruya milli güvenlik sorunudur.
Bu girişimlerin arkasında bazılarının zannettiği gibi zayıf halkaların varlığı değil, bizzat ABD ve İngiltere'nin hamiliği vardır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilke ve devrimlerine yönelik, adeta kurşun sıkılmaktadır. Türk milleti ve kadim medeniyetine yönelik, çok yönlü bir operasyon çekilmektedir.
Türk siyaseti ve iktidarı, bu hususta tam bir teyakkuz halinde olmalıdır.
Bugünlere bir günde veya bir yılda gelinmemiştir.
Uzun bir zamanı kapsayan, tehlikeli bir proje ile karşı karşıyayız.
"Her şey Türkiye için" denilerek yola çıkılmış olsa da, aslında "Her şey Amerika için"miş.
Her şey 'Büyük İsrail' içinmiş.
Bunu nereden mi çıkarıyoruz veya anlıyoruz?
Bakın Gazze'ye.
Bakın Filistin haritasına.
Bakın Suriye haritasına.
Toplamda bakın Ortadoğu coğrafyasına.
Şimdi tüm bu gerçekliklerden hareketle, sıranın Türkiye'ye geldiğini görmemek için sizce ne olmak lazımdır?
Buna siz karar verin.
Bir Türk düşmanı tarafından; "Türkiye Türkler tarafından yönetilemeyecek kadar önemli bir ülkedir" şeklinde söylenmiş bir sözü unutursanız, tüm bu yaşananları hak etmiş olursunuz.
Türk siyasetinde radikal değişimlerin olması kaçınılmaz olarak gündeme gelmeli ve gereği yapılmalıdır.
Koltuk sevdası, egolar, nefsi davranışlar ve katı inatlaşmalar yüzünden Türk milleti derin bir dehlizin içerisine yuvarlanmıştır.
Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır.
Atatürk sevdalıları birleşmeli ve daha beter hale gelmeden Türkiye hak ettiği seviyelere ulaştırılmalıdır.
Sn. Bahçeli ve partisi bu hususların gerçekleşmesinde anahtar konumunda olabilir.
Sn. Hüseyin Baş Bey ve partisi bu konunun ekonomik ayağını sahiplenebilir.
Dahası var ama sonraya kalsın.
- Kıbrıs Türkiye’ye katılmalıdır / 04.05.2025
- Şehitlere sor süreci / 30.04.2025
- Kapitalist sistem seni de yutar Mehmet Şimşek / 28.04.2025
- İstanbul’un nüfusu beka sorunu olmuştur! / 27.04.2025
- Türk olduğumuzu hatırlayalım! / 24.04.2025
- Mevzu Türk milletidir / 23.04.2025
- Çok pis kokular geliyor! / 21.04.2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık çağrı / 20.04.2025
- “Kürt sorunu vardır” diyen ajandır! / 17.04.2025