Irak işgalinin ilk günlerinde yıkılan Saddam heykelini hepiniz hatırlarsınız. Iraklılar toplandıkları meydanda adeta taştan bir heykeli değil, Saddam'ı parçalıyorlardı. O günlerde demokrasiye ve özgürlüğe kavuşmanın tek çaresi olarak gösterilen ABD geçen zamanda gerçek yüzünü gösterdi. Heykele en önde balyoz sallayan Irak'ın en ünlü haltercisi, işgalin 5. yılı münasebetiyle yaptığı açıklamada "Bugün yaşadıklarımızın başımıza geleceğini görebilseydim, asla o heykeli yıkmazdım" diyerek Iraklının pişmanlığını dile getirdi.Kan gölüne dönmüş bir ülke, kirlenen binlerce namus, milyonlarca ölü? Özgürlük ve demokrasi elbette bu değil ve böyle verilemez?Ama Batıdan da başka bir şey beklenemez. Sadece kendi hakkını düşünen bir sömürgeci zihniyet niye seni veya beni düşünsün ki? Kuzey Kıbrıs'taki son gelişmeler bana yukarıdaki misali hatırlattı. Irak, değerlerini terk ederek ve çareyi ABD'den umarak bu belaya kendi eliyle atıldı. Ve şimdi lideri Saddam'ı mumla arıyor. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de kendini özünden ayrı görme ve batı ile entegre olma havası özellikle son dönemde hakim. Güney Kıbrıs ile birleşme tarzındaki oylamalara verdikleri evet reyi ile ilk renklerini belli eden adalı Türkler, resmi toplantılarda İstiklal Marşı'nın okutulmasının bırakılmasına ses çıkarmıyor. Protokolde uygulanan, şehitlere saygı duruşu da kaldırılmış durumda. Sn. Denktaş Kıbrıs davasını bunca yıl sanki tek başına yürütmüş. Nasıl olur da ömrünü bu davaya adamış ve son derece kararlı olan bir lider, halkı üzerinde zerre etki bırakamaz. Ada halkında her zaman var olan Batı taklitçiliği böyle bir lidere rağmen neden silinemiyor? Ve neden aslına bir inkar var?Bir milleti ayakta tutan değerler, maddi unsurlar ve manevi unsurlar olarak ikiye ayrılır. Sadece birinin olması devam için yeterli değilidir. Denktaş, manevi sahayı tamamen boş bırakmıştır. Kıbrıs'ta dininden, neye inandığından habersiz nesiller yaşamaktadır. Prof. Dr. Haydar Baş beyin ifadesiyle dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün teminatıdır. Manevi unsurlar eksik kalınca, maddi her değer ve hatta kutsal vatan toprağı dahi gözden çıkarılabilir.Adada yüzlerce misyonerin kol gezdiği ve zaten arayışta olan Kıbrıslı Türkleri rahatlıkla Hıristiyan yaptığı bilinen hakikatlerdir. Gelinen noktada Kıbrıslı için artık İstiklal Marşı'nın veya şehitlerin önemi işte bu yüzden kalmamıştır. Bu durumun ikinci adımı, AB'nin adadan Türk askeri çıkarılsın taleplerine de "canım ne var ki" demek gibi gözüküyor. Demek isteriz ki manevi bağları kalmamış milletler için parçalanma çok hızlı ve işgale gerek kalmadan kolayca olur. Kıbrıs gibi stratejik bir adanın üzerinde bu oyunlarla yapılmak istenen aynı tehlikeler dile getirmek istemesek de, bir diğer kilit konumdaki Türk Milleti ve gençliği için de geçerlidir. Tekrar etmek isteriz ki dini bütünlüğümüz milli bütünlümüzün teminatıdır.
Abdullah Kibarlı / diğer yazıları
- Ehl-i Beyt'i sevmek, Yüce Allah ve Rasulü'nün emridir / 01.03.2011
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007