Hayatın çilesi, zamanın yeterince faydalı olarak değerlendirilememesi ve nefsimizin aldatmaları neticesinde; dünya ve ahiret saadeti ile yakından alakalı olan Kur’an’ın hayat ölçülerinden yeterince faydalanamadığımız muhakkaktır. Anlamak için okumak gerektiğine göre, Kur’an öğrenmenin ve okumanın özel bir anlamı vardır.
Okulların tatile girmesi sebebiyle özellikle gençlerin tatil döneminde Kur’an öğrenmeye gayret göstermelerini tavsiye ederiz. Zaman geçtikçe ve yaş ilerledikçe öğrenmek daha zor olmakta, hayatın çileleri zaman geçtikçe ve yaş ilerledikçe daha da ağırlaşmakta, sorumluluklar artmaktadır. Sorumluluklar arttıkça da öğrenmeye zaman ayırmak zorlaşmaktadır.
Kur’an öğrenen ve öğretenler hakkında Peygamberimizin müjdesi vardır; “Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Buhârî, Fezâilü’l–Kur’ân 21)
Bu vesileyle Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i öğrenmenin ve okumanın fazileti hakkında birkaç hadis-i şerif nakledelim:
Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi, “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir” buyururken işittim, demiştir.(Müslim, Müsâfirîn 252. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 249, 251)
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.”(Buhârî, Tevhîd 52; Müslim, Müsâfirîn 243)
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.”( Tirmizî, Fazâilü’l–Kur’ân 18. )
Ebu Saidi’l-Hudrî radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: “Kur’an ehli (yani onu okuyan, onunla amel eden) cennete girdiği vakit, kendisine: “Oku ve yüksel!” denilir. O da okur ve yükselir. Her ayet için bir derece verilir. Böylece o bildiği ayetleri sonuna kadar okur (ve her biri için bir derece alır).” (Kütübü Sitte: 7086)
Değerli dostlar, her ne kadar Kur’an anlaşılmak için okunmalı ise de Kuranın Arapça olarak da öğrenilmesi ve öğretilmesinin ayrı bir özelliği ve fazileti vardır. Ona bakmak, dinlemek, okumak, her biri ayrı bir sır, ayrı bir güzelliktir; bunlardan da mahrum kalmamak lazımdır.
Rabbim cümlemize Kur’an’ın manasından, sırlarından, hayat ölçülerinden, rahmet ve bereketinden istifade etmeyi nasip eylesin. Âmin.
Okulların tatile girmesi sebebiyle özellikle gençlerin tatil döneminde Kur’an öğrenmeye gayret göstermelerini tavsiye ederiz. Zaman geçtikçe ve yaş ilerledikçe öğrenmek daha zor olmakta, hayatın çileleri zaman geçtikçe ve yaş ilerledikçe daha da ağırlaşmakta, sorumluluklar artmaktadır. Sorumluluklar arttıkça da öğrenmeye zaman ayırmak zorlaşmaktadır.
Kur’an öğrenen ve öğretenler hakkında Peygamberimizin müjdesi vardır; “Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Buhârî, Fezâilü’l–Kur’ân 21)
Bu vesileyle Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i öğrenmenin ve okumanın fazileti hakkında birkaç hadis-i şerif nakledelim:
Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi, “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir” buyururken işittim, demiştir.(Müslim, Müsâfirîn 252. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 249, 251)
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.”(Buhârî, Tevhîd 52; Müslim, Müsâfirîn 243)
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.”( Tirmizî, Fazâilü’l–Kur’ân 18. )
Ebu Saidi’l-Hudrî radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: “Kur’an ehli (yani onu okuyan, onunla amel eden) cennete girdiği vakit, kendisine: “Oku ve yüksel!” denilir. O da okur ve yükselir. Her ayet için bir derece verilir. Böylece o bildiği ayetleri sonuna kadar okur (ve her biri için bir derece alır).” (Kütübü Sitte: 7086)
Değerli dostlar, her ne kadar Kur’an anlaşılmak için okunmalı ise de Kuranın Arapça olarak da öğrenilmesi ve öğretilmesinin ayrı bir özelliği ve fazileti vardır. Ona bakmak, dinlemek, okumak, her biri ayrı bir sır, ayrı bir güzelliktir; bunlardan da mahrum kalmamak lazımdır.
Rabbim cümlemize Kur’an’ın manasından, sırlarından, hayat ölçülerinden, rahmet ve bereketinden istifade etmeyi nasip eylesin. Âmin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025
- Namazdaki huşu ile alakalı kıssalar / 04.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025
- Namazdaki huşu ile alakalı kıssalar / 04.05.2025