Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan, ticari faaliyetlerini sürdürürken, herhalde memleket meseleleriyle uğraşmaya pek zaman bulamadı.
Gerçi ipin ucu IMF'nin elinde olunca uğraşmasıyla uğraşmaması arasında pek fark yok. Zaten bu sebeple, canı sıkılmasın diye ek işlerle uğraşıyor sanırım.
Ağzından çıkan her kelimenin Türkiye ekonomisi açısından bir değeri olan Sayın Unakıtan "Taze bir haber veriyorum. İthalat Temmuz' da düşüyor" beyanatında bulundu. Devlet İstatistik Enstitüsü ise açıkladığı rakamlarla bunu yalanladı. İthalat bırakın düşmeyi, 8 milyar 577 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek düzeyine çıktı.
Milletimizin güvenerek ve büyük ümitlerle seçtiği hükümetimizin Maliye Bakanı kendi sorumlu olduğu sahada, bu derece tezat açıklamalar yapması ve konuya vakıf olmaması dikkate alınacak bir mevzudur.
Başbakan yolsuzlukları bitirdiğini açıklar,ama memlekette yolsuzluklar, hırsızlıklar, istismarlar hem harici, hem de dahili olarak zirvede.
Maliye Bakanı ithalat Temmuz' da düşecek diye açıklar, ithalat Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaşır.
Başbakan "Ulusa sesleniş" konuşmalarında hükümetin başarılarını(!) anlatır, ama AKP'nin kurmaylarından AKP İstanbul il Başkanı Mehmet Müezzinoğlu hükümette bir çok bakanın istifa etmesi gerektiğinden bahseder.
Gerçekleşmeyecek bir AB hayali uğruna yapılan yurt dışı seyahatlerinden, ABD ve AB'nin verdiği talimatları nasıl yerine getiririz düşüncesinden, düğünlerden, tatillerden ve çevrenizdeki şakşakçılardan kurtulup biraz başınızı kaldırırsanız ülkemizin ve milletimizin halini görmekte zorlanmayacaksınız.
Eğer görüyor da bu açıklamaları yapıyorsanız, o zaman durum daha vahim.
Memleketimizin madenleri talan ediliyor. Toprakları karış karış yabancılara satılıyor.
En temel gıda maddeleri bile dışarıdan ithal edilir duruma geldi.
Yolsuzluklar, hırsızlıklar, arsızlıklar, istismarlar, cinayetler, tecavüzler her gün televizyonların ana haber bültenlerinde ve gazetelerimizin üçüncü sayfalarında gözler önüne seriliyor. Hatta o kadar yoğun ki artık haber bile izleyemiyoruz.
En basit bir tartışma bile cinayete dönüşebiliyor, aile faciasına dönüşebiliyor. Huzur öyle bir bozuldu ki millet patlamanın eşiğinde.
Enflasyon düşük deniliyor, ama temel gıda maddeleri, ulaşım, eğitim maliyetleri, faturalar, vergiler arttıkça artıyor. Soba borusu ve raptiye yemiyoruz ki onunla enflasyonu hesaplıyorsun.
Milletin evine su basıyor, çaresiz, ne yapılacağını soruyor. "Bize hesap mı soruyorsun" azarını işitip yerine oturuyor. Sanki seni o başkanlık koltuğuna uzaylılar oturtmuş gibi.
Eğitimde kalkınma yapılacağı söyleniyor, hatta ev ev dolaşılıp ikna edilmeye çalışılıyor. Vatandaş ise 3 yıldır çocuklarını okutacak okul olmadığından şikayetçi. Doğu ve Güneydoğuda öğretmen açığı var. Devlet okullarında 50-60 kişilik sınıflarla eğitim yapılmaya çalışılıyor. Milyonlarca genç -bunların içinde okul birincileri de var- üniversiteye giremiyor. Üniversite mezun olanlar ise seyyar satıcılıkla evini geçindirmeye çalışıyor.
Bu ülkeye birçok hükümet geldi, ama milletinden bu kadar büyük bir destek alıp ta, milletine bu kadar yabancı bir hükümet hiç gelmedi.
Çözümü hep ülke dışında ve okyanus ötelerinde arayanlar, yanında bulunan milletinin halini anlayamazlar.
Hangi gelişmiş ülkeye bakarsanız bakın, hepsi çözümü kendi içlerinde aramışlar ve milletiyle kenetleşerek bugünkü noktaya gelmişler.
Geçmişte dünyanın bir çok ülkesine adaleti doya doya yaşatan bir milletin evlatları olarak çözüm hiç de uzak değildir.
Yeter ki kendi benliğimize dönelim, kendimizle barışık olalım, içimizdeki değerlere sahip çıkalım, siviliyle, askeriyle, devletiyle, milletiyle bir ve beraber olalım.
Hazine üzerinde oturan dilenciler gibiyiz.
Gerçi ipin ucu IMF'nin elinde olunca uğraşmasıyla uğraşmaması arasında pek fark yok. Zaten bu sebeple, canı sıkılmasın diye ek işlerle uğraşıyor sanırım.
Ağzından çıkan her kelimenin Türkiye ekonomisi açısından bir değeri olan Sayın Unakıtan "Taze bir haber veriyorum. İthalat Temmuz' da düşüyor" beyanatında bulundu. Devlet İstatistik Enstitüsü ise açıkladığı rakamlarla bunu yalanladı. İthalat bırakın düşmeyi, 8 milyar 577 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek düzeyine çıktı.
Milletimizin güvenerek ve büyük ümitlerle seçtiği hükümetimizin Maliye Bakanı kendi sorumlu olduğu sahada, bu derece tezat açıklamalar yapması ve konuya vakıf olmaması dikkate alınacak bir mevzudur.
Başbakan yolsuzlukları bitirdiğini açıklar,ama memlekette yolsuzluklar, hırsızlıklar, istismarlar hem harici, hem de dahili olarak zirvede.
Maliye Bakanı ithalat Temmuz' da düşecek diye açıklar, ithalat Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaşır.
Başbakan "Ulusa sesleniş" konuşmalarında hükümetin başarılarını(!) anlatır, ama AKP'nin kurmaylarından AKP İstanbul il Başkanı Mehmet Müezzinoğlu hükümette bir çok bakanın istifa etmesi gerektiğinden bahseder.
Gerçekleşmeyecek bir AB hayali uğruna yapılan yurt dışı seyahatlerinden, ABD ve AB'nin verdiği talimatları nasıl yerine getiririz düşüncesinden, düğünlerden, tatillerden ve çevrenizdeki şakşakçılardan kurtulup biraz başınızı kaldırırsanız ülkemizin ve milletimizin halini görmekte zorlanmayacaksınız.
Eğer görüyor da bu açıklamaları yapıyorsanız, o zaman durum daha vahim.
Memleketimizin madenleri talan ediliyor. Toprakları karış karış yabancılara satılıyor.
En temel gıda maddeleri bile dışarıdan ithal edilir duruma geldi.
Yolsuzluklar, hırsızlıklar, arsızlıklar, istismarlar, cinayetler, tecavüzler her gün televizyonların ana haber bültenlerinde ve gazetelerimizin üçüncü sayfalarında gözler önüne seriliyor. Hatta o kadar yoğun ki artık haber bile izleyemiyoruz.
En basit bir tartışma bile cinayete dönüşebiliyor, aile faciasına dönüşebiliyor. Huzur öyle bir bozuldu ki millet patlamanın eşiğinde.
Enflasyon düşük deniliyor, ama temel gıda maddeleri, ulaşım, eğitim maliyetleri, faturalar, vergiler arttıkça artıyor. Soba borusu ve raptiye yemiyoruz ki onunla enflasyonu hesaplıyorsun.
Milletin evine su basıyor, çaresiz, ne yapılacağını soruyor. "Bize hesap mı soruyorsun" azarını işitip yerine oturuyor. Sanki seni o başkanlık koltuğuna uzaylılar oturtmuş gibi.
Eğitimde kalkınma yapılacağı söyleniyor, hatta ev ev dolaşılıp ikna edilmeye çalışılıyor. Vatandaş ise 3 yıldır çocuklarını okutacak okul olmadığından şikayetçi. Doğu ve Güneydoğuda öğretmen açığı var. Devlet okullarında 50-60 kişilik sınıflarla eğitim yapılmaya çalışılıyor. Milyonlarca genç -bunların içinde okul birincileri de var- üniversiteye giremiyor. Üniversite mezun olanlar ise seyyar satıcılıkla evini geçindirmeye çalışıyor.
Bu ülkeye birçok hükümet geldi, ama milletinden bu kadar büyük bir destek alıp ta, milletine bu kadar yabancı bir hükümet hiç gelmedi.
Çözümü hep ülke dışında ve okyanus ötelerinde arayanlar, yanında bulunan milletinin halini anlayamazlar.
Hangi gelişmiş ülkeye bakarsanız bakın, hepsi çözümü kendi içlerinde aramışlar ve milletiyle kenetleşerek bugünkü noktaya gelmişler.
Geçmişte dünyanın bir çok ülkesine adaleti doya doya yaşatan bir milletin evlatları olarak çözüm hiç de uzak değildir.
Yeter ki kendi benliğimize dönelim, kendimizle barışık olalım, içimizdeki değerlere sahip çıkalım, siviliyle, askeriyle, devletiyle, milletiyle bir ve beraber olalım.
Hazine üzerinde oturan dilenciler gibiyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025