logo
01 MAYIS 2024

Meşrebe göre yorum

02.10.2003 00:00:00
Yargıtay'ın DEHAP'ın eski yöneticilerinin mahkumiyet kararını onaması hususunda, Anayasa profesörleri, hukukçular, siyasetçiler ve köşe yazarları arasında "uçurum kabilinden bir görüş ayrılığı" peydah oldu. Ortada esas alınacak Anayasa maddesi, yasa, tüzük, genelge, YSK içtihadı olmadığından, Türkiye'nin gidişatını etkileyecek bu karar hususunda "atış serbest". Durum bu olunca, yorumunu desteklemek için "yasa maddesi" uyduran Anayasa profesöründen, "Meclis'e girmeyi" hayal eden siyasetçiye kadar farklı kişiler, birbiriyle taban tabana zıt yorumları seslendiriyor.

Mesela Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Süheyl Batum, Vatan gazetesinin 30 Eylül'deki nüshasında şöyle bir yorum getiriyor: "Milletvekili Seçimi Kanunu (madde 29) bir oyun geçerli sayılması için 'partinin seçime katılma hakkı olması'na dikkat çekmektedir. Bir partinin seçimlere katılma hakkı olmadığı anlaşılırsa, o partiye verilen oylar 'geçersiz oy' olur..." Seçim Kanunu'nda böyle bir madde yok! Batum, DYP'nin Meclis'e girmesini istiyor.

Demet demet yorum

Tercüman gazetesinden Cengiz Çandar, meseleye DYP açısından yaklaşıyor. Ona göre, DEHAP'a verilmiş oyların "milimi bile" DYP'ye gitmez. Hele hele Mehmet Ağar'ın Genel Başkanı olduğu bir DYP'ye. DEHAP'ın seçmen tabanı malum... PKK'ya sempati ile bakıyorlar. Kongrelerinde İstiklal Marşı okunmuyor, Atatürk posterine yer verilmiyor. "Biji (Yaşasın) Apo" slogaları salonları inletiyor.

Cengiz Çandar, hangi kesimin ne düşündüğü konusunda şunları yazıyordu dünkü yazısında: "Zinde Kuvvetlerciler, AKP'yi 'tehlikeli irtica odağı' gören, hatta 'askeri darbe' ile yıkılmasında dahi bir sakınca görmeyenlerin üzerinde 'mutabık' kaldıkları 'hukuki değerlendirme', seçimlerin toptan iptal edilmesi. Yani, Yargıtay kararı ile 41 milyon küsur oy pusulasının herbirinin 'gayrımeşru', 'hukuk dışı' olduğundan hareketle, seçimlerin iptalinin doğru olacağını savunuluyor. Bunun 'tercümesi' şu: AKP iktidarı bir an son bulmalıdır! Bir de DYP'lilerin 'hukuk ve demokrasi yorumu' söz konusu. Bunlarınki 'Zinde Kuvvetler'inki kadar 'radikal' değil. Seçimlerin toptan iptalini savunmuyorlar. DEHAP oylarının geçersiz sayılması halinde, 'baraj eşiği'nin değişeceğini ve DYP'nin 70'e yakın milletvekili ile üçüncü parti (muhtemelen anahtar parti konumunda ömrünü uzatabileceği şekilde) olarak TBMM'ye girmesinin 'hukuki' olacağını ileri sürüyorlar. Yeni bir seçim DYP için tehlikeli. Yine barajı aşamayıp, dışarıda kalırlar. Böyle bir durumun sonucu, DYP için Türkiye'nin siyasi haritasından silinmek olabilir. O nedenle, DYP'lilerin duruma ilişkin 'hukuk yorumu', seçimlerin yenilenmesi gerekmeden kendilerinin TBMM'ye girmesiyle sınırlı. AKP'lilerin Yargıtay kararının sonuçlarına ilişkin yorumu ise malum. Bu manzaraya bakıp, ortada 'hukuki bir durum' olduğunu söylemek imkansız. Ortada, bir 'siyasi durum' söz konusu ve sonuç, 'siyasi dengeler'in gösterdiği yönde alınacak. Bununla birlikte, üzerinde bence en durulması gereken 'hukuk-siyaset felsefesi' açısından yorumu Tarhan Erdem getiriyor. "Seçimler bittikten sonra, YSK'nın seçimleri bütünüyle iptal etmek yetkisini kabul ettiğimizde, demokrasiyi ve parlamenter sistemi tartışıyor oluruz. Hangi nedenle ve nasıl olursa olsun, Meclis'i fesih yetkisinin, Meclis dışındaki bir organa verilmesi demokrasilerde söz konusu değildir." " Ne yapmalı sorusunun cevabını ise 'tartışmaya açık' biçimde, "Bugünden tezi yok iktidar partisi, yüzde 10 barajı kaldırarak, seçimlerin yenilenmesini Meclis'e önereceğini ilan etmeli, meşruiyet tartışmasının açılmasını önlemelidir" diye veriyor Erdem."

Akyol da işin

içinden çıkamıyor

Hukuk fakültesi mezunu Milliyet gazetesi yazarı Taha Akyol da, işin içinden çıkamayanlardan.

Akyol, "Evvela, seçimler yapılıp, Meclis açılmış olduğuna göre YSK'nın da görevinin bittiği, yeni bir karar alamayacağı şeklindeki görüşlere katılmak mümkün değil" diyor. Ve şöyle devam ediyor yazar: "Seçim kanunlarımızdaki "geçersizlik" düzenlemeleri hep kişilerin seçilme yeterlikleriyle veya oy kullanma, sayım gibi işlemlerdeki usulsüzlüklerle ilgilidir. Mesela, Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki Kanun'un 103. maddesi "oy pusulalarının" hangi durumlarda "muteber" (geçerli) olmayacağını tam 11 madde halinde yazmıştır. Oy pusulasına işaret konulması, birden fazla partiye oy verilmesi falan gibi...

Bu madde açısından, DEHAP'a oy verilen pusulalar geçerli olduğuna göre oylar da geçerlidir. DEHAP yöneticilerinin suçu Ceza Kanunu'yla ilgilidir ve verilmiş oyları "geçersiz" saymak doğru olmaz.

Yorum veya kıyas yoluyla da "DEHAP oyları geçersizdir" sonucuna varılamaz çünkü kanun koyucunun amacı, seçim sonuçlarının süratle 'kesinleşmesi', demokratik istikrarın bozulmamasıdır.

Nitekim Seçim Kanunu'nun 33. maddesine göre, birkaç ilde seçim iptal edilse bile, bu durum ülke genelindeki oy ve baraj hesabının yeniden yapılmasını gerektirmez. İlk ilan eden oy dağılımı "geçerli" olmaya devam eder. Her halde kargaşa korkusuna gerek yok: Birinci ihtimal mevcut durum devam edecek, ikinci ve zayıf ihtimal DYP Meclis'e girecektir."

Civaoğlu'nun

gönlü DYP'den yana

Hukuk Fakültesi mezunu Milliyet Yazarı Güneri Civaoğlu, YSK'nın verebileceği 4 farklı karardan en makulü olarak DYP'nin Meclis'e girmesini görüyor. Civaoğlu, AKP'nin Anayasayı değiştirecek güce sahip olmasını içine sindiremiyor. Yazısında da bunu gizlemiyor. Mesela bu konuda şunları yazıyor: "DEHAP oylarının hileyle kullandırıldığı ve yok sayılması gerektiği mantığıyla, barajı indirir. 66 milletvekilliği düşer. Onların yerine barajın üstünde kalacak tek parti olan DYP milletvekilleri Meclis'e girer.

Dengelerin efendisi 4. Bu dördüncüsü dengelerin ortasında yer alan seçenek gibi görünüyor. Şöyle ki: Dengelerden biri "hukuk ve siyaset" arasındadır. İkinci denge ise, demokrasinin temel kuralı ve Anayasa'nın şu ilkesidir. Seçimlerde adalet ve istikrar dengesi olmalıdır. Yani, seçimlerde kullanılan geçerli oylar, mümkün olduğunca çeşitli siyasi görüşlerin Meclis'te temsilini sağlamalıdır."

Civaoğlu'na katılmak mümkün değil. Demokrasilerde halk bir partiye isterse oyların tamamını verebilir. Halka "oyları şu, şu partiler arasında dağıt" diye talimat veremezsiniz. 12 Eylül müdahalesinden sonra yapılan ilk seçimlerde böyle bir deneme oldu ama ters tepti. Horoz amblemli o parti de bir sonraki seçime kadar bile yaşayamadı. Hukuk da oyları yeniden dağıtamaz, dağıtmamalı...

Devlet kurumları...

3 Kasım seçimlerine şaibeyi bulaştıran bizzat devlet kurumları oldu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı zamanında seçime gidecek partilerin denetimini yapmadı. YSK da, seçim sath-ı mailine girildikten sonra 7 Ekim'de önüne gelen karara, "Bu saatten sonra bunu görüşemem" diyerek sırtını çevirdi. Neticede devletin en ciddi kurumları, böyle bir kaosa sebebiyet verdi. Devlet organları bu temelde hukuk merkezli olmaktan daha çok siyasi merkezli eylemleri şiar edinmiştir, bu tür reflekslerle hareket eder. Yeni Şafak'tan Ali Bayramoğlu, sorunun özünde devletteki merkeziyetçilik anlayışının yattığı görüşünde: "Yüksek Seçim Kurulu'nun karşı karşıya kaldığı açmaz bir anlamda merkeziyetçiliğin ürettiği açmazdır; siyasi reflekslerinden dolayı kendi eliyle ürettiği bir açmazdır. Şimdi bu kurul şöyle ya da böyle yetkilerini aşmak ya da bir meşruiyet krizi yaratmak ikileminin karşısındadır.

Hukuku merkez almak demek toplumu dikkate almak, meşruiyetini toplumsal güçten almak demektir. Türkiye, bugün bu nedenlerle istikrarı tehlikeyi sokacak, siyaseti tepeden dizayn etme niyetinde olanları heveslendirecek saçma sapan bir krizle karşı karşıya? Kriz çözümü ne istikamette olursa olsun sıkıntı taşıyacak. Bu konuda imdada yetişecek olan yine toplumdur: AKP'nin Meclis sayısı ve arkasındaki seçmen desteği seçimli seçimsiz bu krizi dindirebilecek tek unsurdur."
Tepkiler peş peşe geldi
1 Mayıs’ın kaybedeni Özgür Özel mi?
Özgür Özel'den Erdoğan görüşmesi öncesi kritik hamle
Eski genel başkanlarla görüştü
‘Benim adıma yalan uyduranlar benden sonra da çoğalacaktır'
Konu: Uydurma hadisler
Yasaklı 1 Mayıs'ın bilançosu açıklandı
210 kişi gözaltına alındı
İYİ Parti'de toplu istifa
İl yönetimi düştü
Dervişoğlu koltuğu Akşener'den devraldı
Karşılıklı jestler yapıldı
Yerlikaya'dan polislere teşekkür mesajı
'Sizlerle iftihar ediyorum'
Cesedi tarla sahibi tarafından bulundu
Köpek sürüsü parçaladı!
Konunun bir numaralı muhatabı cevapladı
Taksim inadı neden?
Barikatı aşmak isteyen gruplara müdahale edildi
Saraçhane'de polis müdahalesi
İstanbul'un enflasyonu nisanda yüzde 78.81'e yükseldi
Aylık artış yüzde 4.89
Taksim'e yürümek isteyen gruplara müdahale edildi
Birçok kişi gözaltına alındı
'Taksim özgürleşene kadar bu mücadele sürecek'
Özel'e de Taksim izni çıkmadı
Hak-İş'ten Taksim'de açıklama
Filistin bayraklı çelenk bırakıldı
Tepkiler peş peşe geldi
1 Mayıs’ın kaybedeni Özgür Özel mi?
Özgür Özel'den Erdoğan görüşmesi öncesi kritik hamle
Eski genel başkanlarla görüştü
‘Benim adıma yalan uyduranlar benden sonra da çoğalacaktır'
Konu: Uydurma hadisler
Yasaklı 1 Mayıs'ın bilançosu açıklandı
210 kişi gözaltına alındı
İYİ Parti'de toplu istifa
İl yönetimi düştü
Dervişoğlu koltuğu Akşener'den devraldı
Karşılıklı jestler yapıldı
Yerlikaya'dan polislere teşekkür mesajı
'Sizlerle iftihar ediyorum'
Cesedi tarla sahibi tarafından bulundu
Köpek sürüsü parçaladı!
Konunun bir numaralı muhatabı cevapladı
Taksim inadı neden?
Barikatı aşmak isteyen gruplara müdahale edildi
Saraçhane'de polis müdahalesi
İstanbul'un enflasyonu nisanda yüzde 78.81'e yükseldi
Aylık artış yüzde 4.89
Taksim'e yürümek isteyen gruplara müdahale edildi
Birçok kişi gözaltına alındı
'Taksim özgürleşene kadar bu mücadele sürecek'
Özel'e de Taksim izni çıkmadı
Hak-İş'ten Taksim'de açıklama
Filistin bayraklı çelenk bırakıldı

Pençe-Kilit bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu bir asker şehit oldu

Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu Piyade Uzman Çavuş Sait Toktaş şehit düştü.
01.05.2024 21:12:00
Anadolu Ajansı
Pençe-Kilit bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu bir asker şehit oldu
Pençe-Kilit bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu bir asker şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu Piyade Uzman Çavuş Sait Toktaş'ın şehit olduğunu bildirdi.
 

Bakanlıktan yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu kahraman silah arkadaşımız Piyade Uzman Çavuş Sait Toktaş şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz." 

İstanbul'daki 1 Mayıs kutlamalarında 210 kişi gözaltına alındı

İçişleri Bakanı Ali Yerliakya, 1 Mayıs kutlamalarında yapılan gözaltı sayısını açıkladı.
01.05.2024 16:39:00 / Güncelleme: 01.05.2024 16:47:09
Haber Merkezi
İstanbul'daki 1 Mayıs kutlamalarında 210 kişi gözaltına alındı
İstanbul'daki 1 Mayıs kutlamalarında 210 kişi gözaltına alındı
İstanbul'da Taksim'e çağrı yapılan 1 Mayıs kutlamaları, 43 bin polisle alınan tedbirler eşliğinde Saraçhan'de yapıldı. Polis, Taksim'e yürümek isteyen gruba izin vermedi.
Farklı noktarlardan Taksim'e yürümek isteyenler de gözaltına alındı.

210 kişi gözaltına alındı

İçişleri Bakanı Ali Yerlkaya, "İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde uyarıları dinlemeyip Taksim Meydanına ilerlemeye çalışan ve polislerimize saldıran 210 şahıs gözaltına alınmıştır." açıklaması yaptı.

İstanbul Barosu'ndan tepki

İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç, Baro Genel Sekreteri Av. Burcu Öztoprak Alsulu, Avukat Hakları Merkezi Sözcüsü Av. Burak Kahan Kaya, Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Av. Birsen Baş Topaloğlu ve avukatlar, 4'ü avukat olmak üzere gözaltında bulunanlar için Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gitti.



İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç, açıklamasında toplantı ve gösteri yürüyüş haklarının hukuksuz bir şekilde kullandırılmak istenmediğini vurguladı.

Saraç, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

''1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun, tüm emekçilerimizin güzel gününü kutluyorum. Toplantı ve gösteri yürüyüşü temel bir haktır, Anayasada ve  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde düzenlenmiştir. 2023 yılında Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu kararla Taksim'de yapılmak istenen toplantı ve gösteri yürüyüşü engellemeleri hak ihlali olarak nitelemiştir. Ancak hukuksuz şekilde bir idari kararla yine bu sene bu toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullandırılmamak istenmediğini gördük. Bugün Anayasal haklarını kullanmak için gelen yurttaşlarımızın gözaltına alındığına dair bilgiler baromuza ulaşmaktadır. Şu anda ilgili merkez ve komisyonlardaki meslektaşlarımızla gözaltılarla ilgili hukuki destek vermek üzere  sahada bulunmaktayız. Bu gözaltıların derhal sona erdirilmesi ve 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününe, bayrama yakışır şekilde kutlamaların yapılmasının temini gerekmektedir.''


Şehit Mustafa Şen son yolculuğuna uğurlandı

Şırnak'ta devriye görevi sırasında meydana gelen trafik kazasında şehit olan Jandarma Asb. Çvş. Mustafa Şen'in (23) cenazesi memleketi Antalya'da defnedildi. Anne Ayşe Şen, 'Kıyamadım, doyamadım bebeğim' diyerek gözyaşı dökerken, Baba İsmail Şen de şehidin tabutuna sarılıp ağladı.
01.05.2024 15:43:00 / Güncelleme: 01.05.2024 15:46:59
İhlas Haber Ajansı
Şehit Mustafa Şen son yolculuğuna uğurlandı
Şehit Mustafa Şen son yolculuğuna uğurlandı
Şırnak'ta Gabar Dağı bölgesi Güleşli köyü sınırlarında bulunan petrol sahasında dün devriye görevi yapan Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığı'nda görevli tim, kobra tipi araçla seyir halindeyken, sürücü Uzman Erbaş N.C.'nin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik kazası meydana geldi. Kazada araçta bulunan Jandarma Astsubay Çavuş Mustafa Şen (23) ve Uzman Erbaş Ensar Enes Ertaş şehit oldu. Sürücü N.C. ile Asb. Çvş. K.Ç. yaralandı.

Şehit Şen'in acı haberi Antalya'nın Manavgat ilçesi Çakış Mahallesi'ndeki ailesine verildi. 2 katlı evde yaşayan ve çiftçilik yapan baba İsmail Şen ile ev hanımı anne Ayşe Şen acı haberin ardından gözyaşına boğuldu.



Jandarma Asb. Çvş. Mustafa Şen'in cenazesi bugün öğle saatlerinde Antalya Havalimanı'ndan ailesinin Manavgat'ın Çakış Mahallesi'ndeki evine getirildi ve burada helallik alındı. Evin önündeki alanda yapılan cenaze törenine ise Antalya Valisi Hulusi Şahin, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Korgeneral Halis Zafer Koç, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, İl Emniyet Müdürü Orhan Çevik, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.



Tören alanına askerlerin desteğiyle gelen Şen ailesinden anne Ayşe Şen, 'Kıyamadım, doyamadım bebeğim' diyerek gözyaşı döktü. Gözyaşları içinde ki Anne Ayşe Şen'i, elinden tutan kadın astsubaylar teselli etti.

Şehit Şen'in evinin önündeki alanda yapılan cenaze namazını İl Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya kıldırdı. Cenaze namazının ardından Türk bayraklı tabuta sarılan baba İsmail Şen, tabutu öperek ağladı. Askerlerin omzunda araca taşınan Şen'in cenazesi Yeni Mahalle Mezarlığı'na götürüldü. Törene katılan yakınları ve çok sayıda vatandaş, 1.5-2 kilometre uzaktaki mezarlığa yürüyerek, cenazenin taşındığı araca eşlik etti. Şehit Astsubay Mustafa Şen'in cenazesi mahalle mezarlığında toprağa verildi.



Vali Hulusi Şahin Şehit Babası İsmail Şen'e "Oğlumuz Mustafa, vatanımızın, milletimizin, Türkiye Cumhuriyetimizin, bağımsızlığımızın ve tevhidin sembolü. Bu kutsal bayrağımızın dalgalanması için canını feda etti. Bu kutsal bayrağı ben de öperek size emanet ediyorum. Başımız sağolsun" diyerek Türk Bayrağı takdim edip şehit ailesine başsağlığı diledi.

İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan polislere teşekkür mesajı: Sizlerle iftihar ediyorum

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü gösterilerinde görev yapan polislere teşekkür etti.
01.05.2024 15:19:00
Haber Merkezi
İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan polislere teşekkür mesajı: Sizlerle iftihar ediyorum
İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan polislere teşekkür mesajı: Sizlerle iftihar ediyorum
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptığı açıklamada, '1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde kanunsuz gösteri ve yürüyüşüne karşı büyük bir ferasetle, sağ duyuyla karşı koyan; toplumsal olayların nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda dünyadaki tüm polis teşkilatlarına örnek olan İstanbul'daki kahraman polislerimize teşekkür ediyorum. Sizlerle iftihar ediyorum. Milletimizin destek ve duası sizlerle' ifadelerini kullandı.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.