Zehir ve panzehir her ne kadar tıbbi terimler olsa da sosyal hayatta da yerini almış, deyimleşmiş önemli kelimelerdir. "Dilinden zehir saçıyor." "Bakışlarıyla veya fikirleriyle insanları zehirliyor" gibi.
Bilimsel olarak zehir; Organizmaya girdiğinde, kimyasal etkisiyle fizyolojik işlevleri bozan ve miktarına göre canlının ölümüne yol açabilen madde, olarak tariflendirilmiş. Zehrin etkisini ortadan kaldırabilme özelliği bulunan maddeye de panzehir, adı verilmiş.
Tekrar sosyal boyuta dönersek! Tarih boyu milletler, medeniyetler, inançlar birbirleriyle değişik şekillerde mücadele etmişlerdir. Bu mücadele günümüzde en sinsi ve vahşi şekilde yapılmaktadır.
Ne yazık ki, yüz yıllardır İslam coğrafyası ve ülkemiz bu sinsi ve vahşi mücadelenin adeta laboratuarı haline getirilmiştir. Bir taraftan katliamlar devam ederken diğer taraftan İslam çatısı altında bir ve beraber olan halklar, ırklar içerden sömürülerek kimlik kavgasına, inanç kavgasına, toprak kavgasına sokulmuş ve birbirlerini yok etmek için mücadeleye girmişlerdir.
Osmanlı'nın son 2 yüz yılında, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki isyanlarda ve bugüne kadar ki, darbeler ve halk çatışmalarında hep bu mantığın işletildiğini görmekteyiz.
Bu mantığı devreye koyan kimdir? Hepimiz biliyoruz ki, dün İngilizler, bugün ABD.
Geçtiğimiz Nisan Ayında gazetemizin düzenlediği 8. Ehl-i Beyt Sempozyumunda Prof. Dr. Haydar Baş yaptığı konuşmada, Ortadoğu'da ve ülkemizde yaşanan gelişmeleri ve bu gelişmelere verilen isimleri (Arap Baharı, ılımlı İslam, Dinlerarası Diyalog, Medeniyetler arası diyalog gibi) tek tek anlattıktan sonra bu projelerin sahiplerini açıkladı; "Dün İngilizler, bugün ABD."
Ve Sayın Baş, 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' adlı eserinde detaylı bir şekilde anlattığı ve İngiliz Sömürge Bakanlığı arşivinde olan ve de İngilizlerin, İslam Coğrafyasında uyguladıkları taktikleri 18 madde de özetledi. Bugün bu taktikleri ABD, kavram değişiklikleriyle, teknolojiyi de yanına alarak kullanıyor.
Hani yukarıda zehir, panzehir, dedik ya! Ülkemizin geldiği şu noktadan kurtulması isteniyorsa, ortaya çıkan bu birlik tablosu devam ettirilmek isteniyorsa siyaset mekanizmasının bu zehre karşı panzehirleri devreye sokması lazımdır.
Nedir o zehirler?
1- Sünni ve Şii düşmanlığı türetip, Müslümanları savaştırmak.
2- Müslümanları cahil bırakmak. Her türlü eğitim ve öğretim merkezli kurumların önünü kesmek.
3- Tembelliği teşvik etmek, çalışkanlığa mani olmak üzere bir düşünce geliştirmek.
4- 'Sultan, Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir' gibi hadislerden yararlanarak zorba, zalim ve kendini düşünen hükümdarların hâkimiyetini ispat etmek.
5- İçki, kumar, fesat ve fuhuş yaymak ve domuz eti yemeyi teşvik etmek.
6- Din âlimleri ile halk arasındaki karşılıklı saygı ve sevgi ilişkilerin bozmak.
7- Din âlimlerine iftira etmek, din âlimleri arasına İngiliz Sömürgeler Bakanlığı memurlarını din âlimi kisvesiyle sokmak.
8- Müslümanları, "Peygamberin dinden maksadı yalnız İslam dini değildir" düşüncesine inandırmak.
9- Kilise yapılması için zemin oluşturmak ve bunları açmak.
10- Müslümanları ibadetlerinden alı koymak. Özellikle de 'Allah'ın kullarının ibadetine ihtiyacı yoktur' düşüncesini yaymak.
11-Ailelere nüfuz ederek baba-evlat ilişkileri sömürü kültürünün etkisinde kalacak şekilde düzenlenerek çocukları ve gençleri büyüklerin nasihatlerini dinlememe noktasına getirmek.
12 - Müslüman kadınların tesettürden vazgeçmeleri için olağanüstü bir çaba sarf etmek.
13- Müslümanların mübarek ve mukaddes yerlerini ziyaret etmeklerini engellemek. Mesela türbeleri ziyaret etmenin bidat olduğunu ortaya koymak...
14- İmam Hüseyin'e matem tutulan medrese veya merkezleri ortadan kaldırmak.
15 - Evlenme işleri mümkün olduğunca zorlaştırmak.
16- İslam öğretilerinin evrensel olduğu kesinlikle reddettirmek.
17- İslam ülkelerinin bazı arazi ve tesislerini gayrimüslimlere tahsis etmelerini teşvik etmek.
18- Güçlü Osmanlı ve İran yönetimlerini parçalayarak küçük yerel yönetimler icat etmek.
Ülkemize ve İslam coğrafyasına bakın! Baktınız mı? Bu planların hepsi hayata geçirilmiş mi? Geçirilmiş. Kim tarafından? Adı Ahmet, Mahmut, Bekir, Recep, Mehmet, Turgut vs. olan namaz kılan, fetva veren, dost düşman tarifi yapanlar tarafından.
O halde bu panzehirleri uygulamaya sokmak eğer gerçekten pişmansalar ilk bunların görevidir. Yok, rol yapıyorlarsa el birliği ile bu panzehirleri hayata geçirmek zorundayız. Yoksa zehirlendik ve ölüm yakın?
Bilimsel olarak zehir; Organizmaya girdiğinde, kimyasal etkisiyle fizyolojik işlevleri bozan ve miktarına göre canlının ölümüne yol açabilen madde, olarak tariflendirilmiş. Zehrin etkisini ortadan kaldırabilme özelliği bulunan maddeye de panzehir, adı verilmiş.
Tekrar sosyal boyuta dönersek! Tarih boyu milletler, medeniyetler, inançlar birbirleriyle değişik şekillerde mücadele etmişlerdir. Bu mücadele günümüzde en sinsi ve vahşi şekilde yapılmaktadır.
Ne yazık ki, yüz yıllardır İslam coğrafyası ve ülkemiz bu sinsi ve vahşi mücadelenin adeta laboratuarı haline getirilmiştir. Bir taraftan katliamlar devam ederken diğer taraftan İslam çatısı altında bir ve beraber olan halklar, ırklar içerden sömürülerek kimlik kavgasına, inanç kavgasına, toprak kavgasına sokulmuş ve birbirlerini yok etmek için mücadeleye girmişlerdir.
Osmanlı'nın son 2 yüz yılında, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki isyanlarda ve bugüne kadar ki, darbeler ve halk çatışmalarında hep bu mantığın işletildiğini görmekteyiz.
Bu mantığı devreye koyan kimdir? Hepimiz biliyoruz ki, dün İngilizler, bugün ABD.
Geçtiğimiz Nisan Ayında gazetemizin düzenlediği 8. Ehl-i Beyt Sempozyumunda Prof. Dr. Haydar Baş yaptığı konuşmada, Ortadoğu'da ve ülkemizde yaşanan gelişmeleri ve bu gelişmelere verilen isimleri (Arap Baharı, ılımlı İslam, Dinlerarası Diyalog, Medeniyetler arası diyalog gibi) tek tek anlattıktan sonra bu projelerin sahiplerini açıkladı; "Dün İngilizler, bugün ABD."
Ve Sayın Baş, 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' adlı eserinde detaylı bir şekilde anlattığı ve İngiliz Sömürge Bakanlığı arşivinde olan ve de İngilizlerin, İslam Coğrafyasında uyguladıkları taktikleri 18 madde de özetledi. Bugün bu taktikleri ABD, kavram değişiklikleriyle, teknolojiyi de yanına alarak kullanıyor.
Hani yukarıda zehir, panzehir, dedik ya! Ülkemizin geldiği şu noktadan kurtulması isteniyorsa, ortaya çıkan bu birlik tablosu devam ettirilmek isteniyorsa siyaset mekanizmasının bu zehre karşı panzehirleri devreye sokması lazımdır.
Nedir o zehirler?
1- Sünni ve Şii düşmanlığı türetip, Müslümanları savaştırmak.
2- Müslümanları cahil bırakmak. Her türlü eğitim ve öğretim merkezli kurumların önünü kesmek.
3- Tembelliği teşvik etmek, çalışkanlığa mani olmak üzere bir düşünce geliştirmek.
4- 'Sultan, Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir' gibi hadislerden yararlanarak zorba, zalim ve kendini düşünen hükümdarların hâkimiyetini ispat etmek.
5- İçki, kumar, fesat ve fuhuş yaymak ve domuz eti yemeyi teşvik etmek.
6- Din âlimleri ile halk arasındaki karşılıklı saygı ve sevgi ilişkilerin bozmak.
7- Din âlimlerine iftira etmek, din âlimleri arasına İngiliz Sömürgeler Bakanlığı memurlarını din âlimi kisvesiyle sokmak.
8- Müslümanları, "Peygamberin dinden maksadı yalnız İslam dini değildir" düşüncesine inandırmak.
9- Kilise yapılması için zemin oluşturmak ve bunları açmak.
10- Müslümanları ibadetlerinden alı koymak. Özellikle de 'Allah'ın kullarının ibadetine ihtiyacı yoktur' düşüncesini yaymak.
11-Ailelere nüfuz ederek baba-evlat ilişkileri sömürü kültürünün etkisinde kalacak şekilde düzenlenerek çocukları ve gençleri büyüklerin nasihatlerini dinlememe noktasına getirmek.
12 - Müslüman kadınların tesettürden vazgeçmeleri için olağanüstü bir çaba sarf etmek.
13- Müslümanların mübarek ve mukaddes yerlerini ziyaret etmeklerini engellemek. Mesela türbeleri ziyaret etmenin bidat olduğunu ortaya koymak...
14- İmam Hüseyin'e matem tutulan medrese veya merkezleri ortadan kaldırmak.
15 - Evlenme işleri mümkün olduğunca zorlaştırmak.
16- İslam öğretilerinin evrensel olduğu kesinlikle reddettirmek.
17- İslam ülkelerinin bazı arazi ve tesislerini gayrimüslimlere tahsis etmelerini teşvik etmek.
18- Güçlü Osmanlı ve İran yönetimlerini parçalayarak küçük yerel yönetimler icat etmek.
Ülkemize ve İslam coğrafyasına bakın! Baktınız mı? Bu planların hepsi hayata geçirilmiş mi? Geçirilmiş. Kim tarafından? Adı Ahmet, Mahmut, Bekir, Recep, Mehmet, Turgut vs. olan namaz kılan, fetva veren, dost düşman tarifi yapanlar tarafından.
O halde bu panzehirleri uygulamaya sokmak eğer gerçekten pişmansalar ilk bunların görevidir. Yok, rol yapıyorlarsa el birliği ile bu panzehirleri hayata geçirmek zorundayız. Yoksa zehirlendik ve ölüm yakın?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025