Merkezi Vakfıkebir olmak üzere Beşikdüzü ve Çarşıbaşı ilçelerini de içine alan hilal biçimindeki tabii limana eskiden "Büyükliman" denirdi. Fatih Sultan Mehmet Han'ın emaneti Trabzon'un ekmeği ve tereyağı ile dillere destan bu şirin ilçesine memleketim olduğu için sık sık giderim.2003 yılı içinde, biri mayıs ayı içinde, diğeri de eylül ayı sonunda olmak üzere, eş, dost ve akrabaları ziyaret için iki defa gittiğim Vakfıkebir'de üzüntüyle ifade etmeliyim ki bir tarih şuursuzluğuyla karşılaştım. O Vakfıkebir ki, 2003 ağustos ayında 1. Vakfıkebir Ekmek Festivali (Doğrusu: Vakfıkebir 1. Ekmek Şöleni veya Şenliği)ni yapmış ve Yavuz Sultan Selim Han'ın Trabzon valiliği döneminde, annesi Gülbahar Hatun'un, kendisini deniz yoluyla ziyareti esnasında, Büyükliman açıklarında fırtınaya yakalanışı ve şayet sağ salim karaya ayak basarsam burasını vakıf yapacağım dediği ve yaptığı; 2003 yılı itibariyle de 109 yıllık belediyeye sahip bir ilçedir de alnındaki moskof yarasından haberdar değildir.Vakfıkebir'in Kemaliye Mahallesi'nde "Kemaliye İlköğretim Okulu Ek Binası" adlı bir bina var. Mayıs 2003'te orayı ziyaretimde (yanımda eşim, kayınvalidem, eşimin dayısının hanımı ve kızı da vardı), kayınvalidem, ben dedi, ilkokulu bu binada okudum. Duvarlarında rus bombalarının izleri vardı.Hayretten donakalmıştım. Şaşkındım. Zira, ben de bu binanın önünden defalarca geçmiştim. Şimdi, Beşikdüzü ilçesi nüfusuna kayıtlı olmama rağmen, ilk nufusumuz hep Vakfıkebir'e kayıtlıdır. Eşim de, annem de buralıdır. Kaldı ki, bu izleri görmesi gereken Vakfıkebirli çok sayıda tarihçi, edebiyatçı, ilahiyatçı ve siyaset bilimci arkadaşım var.Birinci cihan harbinde Rusların Trabzon'u işgalini bunca zamandır bilirim de onlardan kalan izlerin ne olduğunu bir türlü aklım hafsalam almazdı; düşünemezdim.Sahiden, ne oldu bunca tahribat, bunca iz, bunca yara ve vurguna?Uzatmayalım! Bana, Rus bombalarının izlerini gösterdiler.Amma, dehşet ki dehşet bir hadise var ki şuursuzluk numunesi: Moskof bombalarının açtığı çukurları birileri harçla kapatmış.Kim kapatmış? Niçin kapatmış? Nasıl kapatmış? Bunu yapan Rus muymuş? Hayır! Buna kim karar vermiş ve kimin kusurunu örtmek için bu muamele buna reva görülmüş? Öyle bir gaflet ki ihanete bedel!... Bombalarla vurulan bina, ikinci darbeyi dost elinden yemiş.Bedii çehresi ise kimin umrunda... Ona bakan mı var!? Ziyaretim sırasında, kendisinin bu okulun resim öğretmeni ve müdür yardımcısı olduğunu söyleyen bir meslekdaşımla ayaküstü sohbet ettim. Ona dedim ki: Lütfen okul müdürünüze bu ayıbın giderilmesini söyleyiniz. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü vasıtasıyla Kaymakamlığı uyarınız. Bu teklifin sizden gelmesi daha güzel. Deyiniz ki: 1916 yılında moskofların benim güzel ilçemde ne işleri vardı? Hangi maksatla bu binayı bombaladılar? Ve dedim ki: Bu çukurlardaki harç çıkarıldıktan sonra, bu çukurları bir kafes içinde korumaya aldırınız. Ayrıca; binanın tarihini sunan bir künyesini de kapısına asınız ki, bizi asmak isteyenleri bu millet bilsin.Sözüm, elbette bu öğretmene değildi. 1916'dan beri bu ilçede mes'uliyet ve selahiyet sahibi herkeseydi.Kendisine, Allah nasib ederse buraya tekrar geleceğimi söyleyip, vedalaştık. 25 Eylül 2003 perşembe günü binaya tekrar gittiğimde, Karadenizin mavisi gibi gözleri olan, her yönüyle iftihar edeceğim pırıl pırıl 13-14 yaşlarında bir gencin hitabıyla karşılaştım:- Buyrun efendim, kimi aramıştınız?-........- Size nasıl yardımcı olabilirim?Hiç kimseyi aramamıştım ki cevap vereyim.- Gel, dedim, gel azıcık evladım! Çocuk, benimle beraber dışarı çıktı. Ona hemen girişte, sağdaki pencerenin altındaki takriben 20 santimetre çapında sıva ile kapatılmış izleri gösterdim:- Nedir bunlar?Hiç tereddütsüz cevap: - Düşmanlar bombalamış... Ruslar...
M. Halistin KUKUL
M. Halistin KUKUL
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012