logo
20 NİSAN 2024

Muhacir mi, göçmen mi?

23.08.2021 00:00:00

İlk insan Hz. Ademle birlikte insanoğlu kendine uygun yaşam alanı bulmak için göç etmiştir. Bu göçler, bazen zaruretten bazen ihtiyaçtan bazen de daha güzel mekânlarda yaşamak arzusu sebebiyle gerçekleşmiştir. 

Değişen dünya şartları; hayat şartlarını, yönetim biçimlerini, düşünce yapılarını da etkilemiş olduğundan, göç kavramı ve eylemi de çağın gerekleriyle ve gerçekleriyle ele alınmak zorundadır. 

Siz bugünkü dünya şartlarında, ilk insan Hz. Âdemin evlatlarının göçü ile bugünün göçünü; Hz. Muhammed dönemindeki göç ile bugünün göçünü birbirine karıştırdığınız zaman; kıyamet kopar, yer yerinden oynar. 

Dün aşiret ve kabile hayatının hâkim olduğu bir dönemi, bugünün ulus devlet anlayışıyla birbirine karıştırırsanız, ulus devlet bilinci zarar görür; ne devlet ne millet kavramı diye bir şey kalmaz.  

Dünya milletleri, devlet anlayışını oluştururken, kendi milli ve dini değerlerinin birikiminden oluşan bir kültür harmanı oluşturur. Değerleriyle birlikte millet, olur devlet olur. Başka kültürlerin etkisi, o milletin ve devletin bekasını tehdit eder. Bu bilgilerden sonra konumuzla alakalı bölüme geçelim. 

Değerli dostlar, AKP iktidarıyla birlikte hiç olmadığı kadar dini terimler ve kavramlar kullanılmaya başlandı. Milletimizin dindarlığı kullanılarak duygu ve düşünceler ifsat edildi, yepyeni bir algı yönetimiyle devletin bekası tehditlerle karşı karşıya kaldı. 

Bu algı yönetimiyle; dünya milletlerinden bize komşu olsun olmasın, sözüm ona inancı bize yakın olanlara kapılar sonuna kadar açıldı. Başı sıkışanın ülkemize göçmesi ile de milli ve dini bütünlüğümüz tehdit altına girdi.  

Bu göç hareketine de dini bir kılıf uydurularak İslam tarihinde hicret diye adlandırılan Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçü istismar edildi. 

Kaçak yollardan ülkemize gelenlere halkın tepkisi olmasın diye Muhacir, halkımıza da Ensar adı verildi. Sözüm ona göçlere dini bir kılıf uydurularak halkımızın inançları istismar edilerek dağımız, taşımız, şehirlerimiz, sığınmacılarla dolmaya, taşmaya devam ediyor. 

Peki, bu göçlerle bize gelenler gerçekten Muhacir mi? Bunu gerek sosyolojik gerek dini gerek milli açıdan değerlendirmek gerekir. 

Öncelikle Peygamber dönemi Muhacir, Ensar, kavramlarına bakalım. Peygamberimiz döneminde İslam'ın yeni yayılması esnasında Muhammed'e inanan hiç kimseye hayat hakkı tanınmadı. Her şeye rağmen Ona inananlar asla o toprakları terk etmedi. Ancak Peygamberimize Allah tarafından bir emirle İslam'ın daha rahat yayılması için hicret gerekliliği haber verildi. 

Bu haberden sonra Muhammed'in ümmetini kabul edebilecek memleketler ve milletler arandı. 1. ve 2. Akabe biatleri neticesinde peygamberi ve ona inananları kabul edebileceklerini ileten Medine halkı; Mekkelileri davet etti. Peygamberimiz de kendine gerçekten inanan kimseleri seçerek ve görevlendirerek Medine'ye yolladı. 

Hicretin gayesi seyahat ya da kaçış değil cihattı…

Peygambere gönül veren bu kutlu insanların Allah tarafından kendilerine verilen görevleri vardı. Onların, çevre ülke halklarına davet diye bir görevleri de vardı. Bu sebeple onlar Kur'an'da övgüyle bahsedilmiş kutlu kimselerdir. 

Şu tarihi gerçeği de belirtelim: Peygamberimiz Medine'ye göçtükten sonra göçmek isteyip Muhacir adını almak isteyenleri Peygamberimiz reddetmiştir. 

Yani Muhacirlik özel bir zamana ve özel adamlara verilen bir unvandır. Kirletmeyin!

Kur'an'da bahsedilen Muhacir ve Ensar kardeşliğinin misyonu ile bu zamanın göç kavramı asla birlikte değerlendirilemez. 

Dün Peygamberle göç edenler, bütün hayatını Allah'ın davasına adamış insanlardı. 

Bugün göç edenler; sahillerde, tatil beldelerinde, eğlence mekânlarında gününü gün edenler, dava diye bir derdi olmayanlardır. 

Dün Medine'ye göç edenler, yarın Mekke'ye geri dönüp topraklarına sahip çıkma hayalindeydi. 

Bugün göçenler, kalmak ve buraların nimetlerine kolay konmak derdindedir. 

Dün göç edildiğinde kabile hayatları vardı, bugün ulus devlet vardır. 

Bugünün göçünü, dünün göçüyle aynı kefeye kolayların, düşence dağarcığında da ulus devlet bilincinin oluşması zor belki de imkânsızdır. 

Bu tespitlerde asla ötekileştirmek ya da kutuplaştırmak niyetimiz yoktur. Ama aldatılarak Muhacir, Ensar gibi kavramlarla da aptal yurduna konmak istemiyoruz.

Son söz; topraklarımıza ne amaçla olursa olsun göçenler, Muhacir değil, biz de Ensar değiliz. Bunu herkes bilmeli ki ona göre tedbirini almalıdır. Göçlerle devletimizin ve milletimizin bekası ile oynanıyor haberiniz olsun. 

 
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.