logo
03 HAZİRAN 2025

"Namus" ve "şeref"

09.10.2011 00:00:00
"Namus" ve "şeref" kavramları kültür ve medeniyetimizde ki, inancımız üzerine kuruludur, bu kavramlar çok önemli yer tutar. Birisini tanıtırken veya araştırırken öne çıkan, cevabı beklenen öğelerin başında gelir bu iki kavram. Hatta yeminler bile bu iki kavrama binaen yapılır. Kısaca bizim milletimiz için "namus" ve "şeref" olmazsa olmazlardandır. Peygamber Efendimiz (sav) Veda Hutbesinde vatanın, malın, canın, namusun, inanç ve ibadetin kutsallığını, muhafaza edilmesini, herhangi bir saldırı karşısında korunmasını tüm Müslümanlara, insanlara beyan etmiştir. Zamanla birçok değerimizi yitirdiğimizin, bu değerleri söylem olarak kullanmada bile ne kadar büyük hatalara, gafletlere düştüğümüzün farkında bile değiliz. Hz. Ali (kv) efendimizin şu sözü, anlatmak istediğimi özetler nitelikte; "Kişi dili altında saklıdır. Konuşunca kıymetinden neler kaybettiğini anlarsınız."Toplumumuzda "namus" denince ilk akla gelen kadındır. Ama bu bir "tabudur". Çünkü kadının mükellef olduğu (namus boyutunda) bütün sorumluluklardan hatta biraz daha fazlasıyla erkeklerde sorumludur. Çünkü namus; ırz, doğruluk, kanun, din, iffet, edep, hayâ, nizam, emniyet gibi birçok manayı işaret eder. Tanımda geçen değerlerde, bir Müslüman, kadın, erkek ayrımı yapamaz. Çünkü bu değerleri yaşamak, korumak, kollamak hepimizin görevidir. "Şeref" kavramında da her Müslüman aynı duruşu göstermek zorundadır. Çünkü yücelik, ululuk, izzet, seçkinlik, iyi ahlak, iyi ün, iftihar edilecek şey vb. gibi anlamları taşıyan "şeref" kavramına her Müslüman sahip olmak ister, olması da lazımdır.   Değerli olan şey, halk tabiri ile "dile düşerse" zamanla değerini yitirir, sıradanlaşır. Bugün maalesef bu gerçeği yaşıyoruz. Sıradan bir vatandaştan bir âlime veya profesöre, yine sıradan bir memurdan, işçiden devletin en tepe yöneticilerine kadar herkes bu kavramları dillendiriyor. Kimi inandırıcılığını ispat için, kimi güven kazanmak için, kimi kendini ispat için vs. ama dedik ya! Bu kavramları dillendiren insanlar, bunları bizzat şahsiyetlerinde sergilemedikleri zaman hem kendilerine zarar veriyorlar, hem de milli ve manevi değerlerimizin aşınmasına, zedelenmesine, sıradanlaşmasına sebep oluyorlar. Özellikle toplumun önündeki insanların söz ve fiillerindeki tutarsızlık toplumun genel karakterine etki ediyor. Medya aracılığıyla toplumun önünde, gündeminde kimler var? Siyasetçiler, sanatçılar, futbolcular, çeşitli branşlarda eğitim almış akademisyenler vs. Magazin adı altında bu milletin kültür ve medeniyetiyle hiçbir alakası olmayan davranış ve yaşam tarzı süren sanatçıları, şarkıcıları, mankenleri milletimiz hayranlıkla izliyor(!) Birbirimizle kanlı, bıçaklı olduğumuz takımların futbolcuları, günümüz tanımıyla "günlerini gün ediyorlar". Akademisyenler canlı yayınlarda birbirlerine olmadık ithamlarda bulunuyorlar. Hatta belli amaçlar uğruna, birilerine yalakalık yapmak için bilgi ve belgeleri olmadan, karşıt görüşteki insanları ve kurumları rencide edebiliyorlar, zan altında bırakabiliyorlar. (Bu görüşlerim genele idi. Özelde milletin kültür ve medeniyetine saygı duyanlara bende saygı ve selamlarımı iletiyorum)Siyasete gelince, tam bir "ucube" yaşıyoruz. Bu kadarda olmaz, demek istiyorum. Üç dönemdir Başbakanlık yapan Sayın Erdoğan, hakkında ki her iddiada yukarıda bahsettiğim kavramları negatif anlamda,  iddia sahibini yenmek, vatandaşın güvenini kazanmak, inandırıcı olmak vs. sebeplerden dolayı çok sıklıkla kullanıyor. BOP eş başkanı olduğu iddiaları ortaya atılınca "ispat etmeyen namussuzdur, şerefsizdir" dedi. PKK, MİT olayında aynı cümleleri kullandı. Daha birçok kendisi ve zihniyeti hakkındaki iddialarda benzer üslubu vatandaş karşısında sergiledi. Şimdi Kemal Kılıçtaroğlu'na bakıyorum, o da benzer söylemlere başladı. Bir Müslüman olarak kimin namussuz, şerefsiz olduğunu ispat etmek gibi bir gayretim olamaz. Ama bu değerlerimizin ayağa düşmesine de gönlüm razı olamaz. Haklı veya haksız kendilerine yazık ediyorlar ve maalesef toplumun temel değerlerini zedeliyorlar. Şöyle geçmişe doğru bir hafıza turu yapalım. Kenan evren denince akla "darbe" ve "netekim" gelir. Demirel denince "dün dündür, bu gün bugündür" akla gelir. Çiller'in gafları meşhurdu ama gerektiğinde masaya yumruğunu da iyi vururdu. Ecevit, söylemlerinde hep halktan, cumhuriyetten yana idi. Herkes söylemlerine hak verirdi. Ama uygulamada hep zafiyetler yaşadı. Erdal İnönü ise sempatik bir insandı. Karşı görüşte olanlar bile ona kızamazdı. Erbakan söylemlerinde sertti. Ama söylemlerini kişiler üzerine yapmaz, genele söylerdi. Atıyorum 10 yıl sonra Erdoğan hafızalarda ne ile anılacak? Şahsen, iddiasını ispat etmeyen şudur, budur deyip daha sonra bu iddiaları yaptığı itirafları ile hatırlayacağım. Evet, dilin kemiği yok. Söyledikçe söylüyor ama zerrenin hesabının sorulacağı gün çok yakındır. Unutmayalım!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
TÜİK ile ENAG arasında uçurum var
ENAG'a göre enflasyon yüzde 71.23
Mayıs ayı enflasyonu açıklandı
TÜİK'e göre enflasyon yüzde 35.41
Yemen'de bir hafta içinde İsrail'e 4'cü saldırı
Milyonlarca kişi sığınaklara indi
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
TÜİK ile ENAG arasında uçurum var
ENAG'a göre enflasyon yüzde 71.23
Mayıs ayı enflasyonu açıklandı
TÜİK'e göre enflasyon yüzde 35.41
Yemen'de bir hafta içinde İsrail'e 4'cü saldırı
Milyonlarca kişi sığınaklara indi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.