Nitelikli hakim ve savcı

FETÖ üniversite sınav sorularını çaldı, 
Hakimlik ve savcılık sınav sorularını çaldı, 
Hak etmeyen birçok insanın hakim ve savcı olmasını sağladı. 
Şimdi, "FETÖ mensubu olan hakim ve savcıları temizliyoruz" diyorlar. 
5 bin'in üzerinde hakim ve savcı görevden alındı. 
Peki, acaba bir yanlıştan kurtulurken başka bir yanlış mı yapıyoruz? 
Görevden alınanların yerine getirilenler liyakatli mi?
2011 öncesinde alınacak hakim savcı sayısının bir katı mülakata çağrılırken, 8/8/2011 tarihli ve 650 sayılı KHK'nin 16. maddesiyle "iki katı" şeklinde değiştirilmiştir. Örneğin 1500 Hakim savcı alınacak ise 4500 aday çağrılacaktır.  
Mülâkat Kurulu; 
Adalet Bakanlığı Müsteşarı veya görevlendireceği Müsteşar Yardımcısı başkanlığında, 
Teftiş Kurulu Başkanı, 
Ceza İşleri, 
Hukuk İşleri ve Personel Genel Müdürleri ile 
Türkiye Adalet Akademisi Yönetim Kurulunun her sınav için kendi üyeleri arasından belirleyeceği iki üye olmak üzere toplam yedi üyeden oluşur.
Yani mülakat, tamamen siyasi iktidarın elinde ve kontrolünde?
Adalet mülkün temeli, adalet bozulursa mülk/devlet yıkılır.
Hukuk iki kere iki dört eder şeklinde formülize edilecek bir alan değildir.
Hakimlik ve savcılık; muhakeme yeteneği, yüksek bir algı ve sağlam bilgi ile icra edilebilir. 
Bilgiyi ölçme aracı olan sınavdaki baraj kaldırıldı.
Gözlemlerime dayanarak söylüyorum, mülakatlarda referanslar yarıştırılmaktadır. 
FETÖ'cü hakim ve savcılar gidiyor ancak boşalan yerlere getirilenler maalesef liyakatsiz. Hukuk bilgisi eksik, muhakeme yeteneği olmayan, dosyaya sunulan dilekçeleri okuyup anlamaktan aciz hakim ve savcıların sayısı her geçen gün artmakta.
Hem de Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde bu insanlar görev yapmaktadırlar.
Tarafsızlıktan ve bağımsızlıktan hiç bahsetmiyorum?
Bu konuyla ilgili çok şey söyleyebiliriz ama şu kadarı ile yetinelim: 
Hakim ve savcı olmak için siyasilerin kapısını aşındıran, onların referansı ile işe alınan bir hakim ve savcı ne kadar tarafsız ve bağımsız olabilir?