Araştırmalar, bilim yuvalarının fidanlıklarını oluşturan genç beyinlerin aldıkları maaşların bugün yoksulluk sınırının altında bulunduklarını göstermektedir. Toplumun öğretim üyesi ve yardımcısından beklediği bilim ve bilgelik saygınlığı ile aldığı ücret arasında bir tezatlık görülmektedir.
Uzun yılardır süregelen bu süreç üniversitelerin iyi bilim adamlarını bünyelerinde barındırmamaları ve bilim yapma kapasitesini olumsuz yönde etkilemiştir. Öğretim üyelerinin kalitesinin düşmesinde kanımca birinci neden olmasa da ikinci neden öğretim üyelerinin özlük hakları ve maaşları gelmektedir. Araştırma kapsamında sorulan bir soruda, öğretim üyeleri maaşlarını yetersiz görmektedirler. Bu durum öğretim üyelerini gelirlerini artırma arayışına yönlendirmektedir.
Öğretim üyeleri gibi beyin gücüne dayalı çalışma yapan insanın dikkatinin geçim derdi yerine araştırmalarına ve düşünce sistemlerine ayırması gerekir. Bilim insanının kafası sürekli bilimsel problemlerle meşgul edilmesi gerekir. Bugün maalesef üniversite ortamı olarak böyle bir durum neredeyse hiç yok denecek düzeydedir. Tabii bunun birinci nedeni maaşın düşüklüğü değildir, ancak bunun etkili olduğu kanısındayım.
Bugün artık atom hızı ile ilerleyen bir bilim dünyasında yaşamaktayız. Biricik dünyanın tecrübesi bugün bilim ve teknolojiyi yaratan ve doğru kullanan uluslar dünyaya yön verebilmekte ve yaşam standartlarını yukarılara taşıyabilmektedirler. Diğer taraftan bilim ve teknoloji geliştirmek yerine satın almayı ve taklit yapmayı benimsemiş ancak bir türlü refaha erişmemiş çok sayıda dünya ulusu bulunmaktadır. Ülkemiz bu gerçekten hareketler, adamına göre iş değil işe göre adam politikası ile liyakate ve bilgiye dayalı ciddi bir bilim politikası ile üniversitelerine işi yapabilecek en iyilerini almak için çalışmak zorundadır. Yapılması gerekenleri de şöyle sıralayabiliriz.
1.Ek ders ücreti gibi öğretim üyesini rencide eden durumun ortadan kaldırılması ve bunun yerine bilimimize ve bilgimize yakışır bir maaş politikasının benimsenmesi sağlanmalıdır.
2.Yarı zamanlı, ikili öğretim, danışmanlık sistemi kaldırılmalı. Öğretim üyeliği mesleğinin onuru ve saygınlığı kazandırılmalı.
3. Patent, buluş ve diğer bilimsel çalışmalar yeniden bilim insanın emeği dikkate alınarak düzenlenmeli. Başarılı bilim insanları onore edilmelidir.
Bilim insanları olarak herkesten çok ülkemizin önünü açmak ve çağın dinamizmini yakalamak sorumluluğunu duymaktayız. Bu sorumluluğun gereği olarak evrensel değer ölçülerine yakışır bir şekilde yaşamak, üretmek ve bunun teknolojiye dönüştürülerek ülkemizin dünyada hak ettiği düzeye yükseltilmesi gerekir.
Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ
Uzun yılardır süregelen bu süreç üniversitelerin iyi bilim adamlarını bünyelerinde barındırmamaları ve bilim yapma kapasitesini olumsuz yönde etkilemiştir. Öğretim üyelerinin kalitesinin düşmesinde kanımca birinci neden olmasa da ikinci neden öğretim üyelerinin özlük hakları ve maaşları gelmektedir. Araştırma kapsamında sorulan bir soruda, öğretim üyeleri maaşlarını yetersiz görmektedirler. Bu durum öğretim üyelerini gelirlerini artırma arayışına yönlendirmektedir.
Öğretim üyeleri gibi beyin gücüne dayalı çalışma yapan insanın dikkatinin geçim derdi yerine araştırmalarına ve düşünce sistemlerine ayırması gerekir. Bilim insanının kafası sürekli bilimsel problemlerle meşgul edilmesi gerekir. Bugün maalesef üniversite ortamı olarak böyle bir durum neredeyse hiç yok denecek düzeydedir. Tabii bunun birinci nedeni maaşın düşüklüğü değildir, ancak bunun etkili olduğu kanısındayım.
Bugün artık atom hızı ile ilerleyen bir bilim dünyasında yaşamaktayız. Biricik dünyanın tecrübesi bugün bilim ve teknolojiyi yaratan ve doğru kullanan uluslar dünyaya yön verebilmekte ve yaşam standartlarını yukarılara taşıyabilmektedirler. Diğer taraftan bilim ve teknoloji geliştirmek yerine satın almayı ve taklit yapmayı benimsemiş ancak bir türlü refaha erişmemiş çok sayıda dünya ulusu bulunmaktadır. Ülkemiz bu gerçekten hareketler, adamına göre iş değil işe göre adam politikası ile liyakate ve bilgiye dayalı ciddi bir bilim politikası ile üniversitelerine işi yapabilecek en iyilerini almak için çalışmak zorundadır. Yapılması gerekenleri de şöyle sıralayabiliriz.
1.Ek ders ücreti gibi öğretim üyesini rencide eden durumun ortadan kaldırılması ve bunun yerine bilimimize ve bilgimize yakışır bir maaş politikasının benimsenmesi sağlanmalıdır.
2.Yarı zamanlı, ikili öğretim, danışmanlık sistemi kaldırılmalı. Öğretim üyeliği mesleğinin onuru ve saygınlığı kazandırılmalı.
3. Patent, buluş ve diğer bilimsel çalışmalar yeniden bilim insanın emeği dikkate alınarak düzenlenmeli. Başarılı bilim insanları onore edilmelidir.
Bilim insanları olarak herkesten çok ülkemizin önünü açmak ve çağın dinamizmini yakalamak sorumluluğunu duymaktayız. Bu sorumluluğun gereği olarak evrensel değer ölçülerine yakışır bir şekilde yaşamak, üretmek ve bunun teknolojiye dönüştürülerek ülkemizin dünyada hak ettiği düzeye yükseltilmesi gerekir.
Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012