logo
25 NİSAN 2024

Öğretmenlerin bitmeyen sorunları

24.05.2007 00:00:00
Branşı ve kıdemi ne olursa olsun, herhangi bir öğretmene bir dokunun bin işitin. Öylesine dolular ve öylesine bastırılıp susturulmuşlar ki söyleyecek söz bulamıyoruz. Öğretmen odaları kamplara ayrılmış durumda. Hepsi aynı okulda görev yapıyor, aynı dersleri veriyor ama statüleri ve aldıkları maaşlar, birbirinden çok farklı.Mesleki donanım, liyakat, özveri, başarı hak getire. Tam bir kara düzen. İşte bu yüzden öğretmen odalarında huzur yok. Giderayak çıkarılan yönetmelikler, yanlış görevlendirmeler ve hatalı uygulamalar nedeniyle bozulan huzurun faturası da öğrenciye çıkıyor. Kutsal mesleğin idealizmi yok olmak üzere. Bunun da hiç kimseye bir yararı yok. Öğretmenin huzurunun olmadığı bir ülkede huzur aramak ise iğneyle kuyu kazmak gibi bir şey. Keşke TBMM'de tarafsız bir araştırma komisyonu kurulup öğretmenlerin sorunları araştırılsa. Ortaya neler çıkar, neler.İşte büyük bir reform diye sunulan Bilgisayar Destekli Eğitim Projesi'nin isimsiz kahramanların birinden gelen isyan yüklü mektup:'Hakkımızı kim koruyacak?'"Öğretmenlikte 2. yılımdayım. Üniversite sınavında yüksek sayılan puanlar alarak bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliğinde okudum. 4 yıllık üniversite hayatımızda programlama dilleri, flash, simülasyon programları, veritabanları, uzaktan eğitim, bilgisayar destekli eğitim, eğitim ve bilişim teknolojileri, materyal hazırlama gibi konularda eğitim aldım. Tüm bu eğitimlerden sonra biraz da çağa en kolay ayak uydurabilen bir kitlenin üyesi olarak öğretmenliğe büyük bir azimle başladım. O azim, zamanla öyle köreldi ki anlatamam...Göreve başladığımda bilgi teknoloji sınıfı çok eskiydi. Tümünü yeniledim. Oturma düzenini değiştirdim. Ağ sorunlarıyla uğraştım. Tüm öğretmenler, seminerde çay içip sohbet ederken, ben laboratuvarda sürekli çalıştım. Bilgisayarların içini bile temizledim. Laboratuvar düzenini doğru düzgün yardım almadan kendim yeniledim. 15 saat derse girdiğim halde, sabah 7, akşam 5 okulda kaldım. Tüm bilgisayar sorunlarıyla ilgilendim, resmen amelelik yaptım. Araştırma için öğretmen ve öğrencilere yardım ettim. Ek ders için ilçe milli eğitime başvurduğumda ise bana okul olmadığını söylediler. Her yeri, torpilli 2 yıllık bilgisayar programcılarıyla doldurmuşlardı. Okuluma web sitesi hazırladım. Çevredeki kasaba ve köy okulların web sitelerinin kuruluşuna yardım ettim. Öğrencilerin OKS kayıtlarını ben yaptım. Tüm öğretmenlere yardımcı olsun, derste kullansınlar diye 1000'in üstünde eğitim CD'si çekip dağıttım. Tüm soruları sabırla cevapladım ve hiçbir çıkar beklemedim. e-okul kayıtlarını girdim. Bu liste böyle uzayıp gider inanın. Tüm bu çalışmaları, ek ders ücreti bile almadan maaş karşılığı yapmış olsam da bana dokunmadı. Asıl dokunan, bilgisayar formatör öğretmeni görevlendirmelerinde 180 saatle sertifika alanların benden öncelikli sayılmalarıydı. Bu nedenle okulumda bir sınıf öğretmeni, bilgisayar formatör öğretmeni oldu. O şimdi öğretmenler odasında sadece mesai dolduruyor ve full ek ders ücreti alıyor. Ben tüm bu işlere ve derslere koşturuyorum ve sadece maaş alıyorum. Bıraktım parayı, bilgisayar destekli eğitim 180 saat eğitim almış birine emanet edilebilir mi? Hangi ülkede 180 saat eğitim, 4 yıllık üniversite eğitiminden üstün görülmüştür? Biz bilgisayar öğretmenleri, hem dersimize gireriz hem de formatörlüğü yaparız, yeter ki hakkımızı versinler... Madem bilgisayar öğretmeni 180 saatte olunabiliyor o zaman lütfen bilgisayar öğretmenliği programları üniversitelerden kaldırılsın. Bu yüzden bilgisayar destekli eğitim, canım ülkemde ölü doğacaktır. Lütfen sesimizi duyurun!"Özetin özeti: Öğretmenlerin sorunlarına şimdi değil de ne zaman kulak verilecek?Abbas Güçlü
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonlarında 23 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
25.04.2024 08:15:00
İhlas Haber Ajansı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonları düzenlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince Çanakkale, Hatay, Konya, Sakarya, Tekirdağ, Yalova ve Yozgat olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonlar sonucu DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten, Hatay'da 10, Yalova'da 5, Konya'da 1, Yozgat'ta 3, Çanakkale'de 1, Sakarya'da ise 2 şüpheli yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz' ifadelerini kullanırken 1 Haziran 2023 - 22 Nisan 2024 tarihleri arasında 10 aylık süre içinde DEAŞ terör örgütüne yönelik toplam bin 422 operasyon düzenlendiğini açıkladı.

Operasyonlarda 2 bin 991 şüpheli yakalanırken bunlardan 718'i tutuklandı. 566'sı hakkında ise adli kontrol kararı verildi.

23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı

Taksim'deki 23 Nisan töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanına gelerek saygı duruşunda bulunan 8 yaşındaki çocuğun adının Efe Ercan olduğu ve İstanbul doğumlu bir Türk olduğu ortaya çıktı.
25.04.2024 07:33:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:40:22
Gazete Pencere
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile birlikte, 104'üncü 23 Nisan kutlamaları kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda düzenlenen resmi törene katıldı.

15 farklı ülkeden gelen çocuklarla anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu'nun yanında bir çocuk dikkat çekti.

Sosyal medyada hızla paylaşıma giren o anlar ise; İmamoğlu'na kurulan "siyahi çocuk" kumpası olarak lanse edildi.


Gerçekte ise Türk olan Efe Ercan törene ailesi ile katıldı. Annesi Gineli Safiatou Diallo ve babası Malatyalı Emre Ercan'ın oğlu olan Efe, "siyahi çocuğu getiren Alman ajanı" olarak tanıtılan kadın ise, Efe'nin babaannesi çıktı.



Malatyalı olan babası Emre Ercan, 11 yıl önce bir iş gezisinde tanıştığı Gine vatandaşı Safiatou Diallo'ya aşık olarak evlendi. Çift Türkiye'de yaşamaya başlayarak Efe adında bir çocuğu oldu.



Efe ile babaannesi dün Taksim'deki 23 Nisan töreninde dikkat çekerek sosyal medyada "Siyahi çocuğu İmamoğlu'nun yanına getiren Alman ajanı" olarak yansıtıldı. O kadının Efe'nin babaannesi olduğu kendisinin bir Türk kadını olduğu ortaya çıktı.



Öte yandan Gine Cumhuriyeti'nden 11 yıl önce Türkiye'ye gelin gelen ve Türk vatandaşı olan Safiatou Diallo Ercan, 2024 yerel seçimleri için İstanbul'da oy kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.