logo
24 NİSAN 2024

Onurlu duruş

24.11.2006 00:00:00
Bir ülkenin bağımsızlığı, onu temsil eden iradenin onurlu duruşuyla doğru orantılıdır. Onurlu duruş, bir siyaset adamında, bir toplum önderinde, temsil görevi olan herhangi bir bürokratta olmazsa olmaz unsurlardan biridir.Onurlu duruşu göstermesi gerekip de göstermeyen liderler, sadece kendilerini rezil etmiş olmazlar, temsil ettikleri ülkenin ve milletin de imajını tamamen sarsarlar.Onurlu duruş, yeri geldiğinde en zayıf olduğunuz bir dönemde bile sizi düşmanlarınıza karşı güçlü gösterir. Böyle bir tavır uluslararası ilişkilerde düşmanlarınıza karşı caydırıcı bir etki oluşturur. Milletimiz cesaret bulur, devletine, askerine daha fazla güven duymaya başlar, düşmanlarımız ise ülkemiz üzerindeki hesaplarını ertelemek zorunda kalırlar. Plan ve projelerini ceplerine koyarlar o onuru taşımayan liderlerin gelmesini beklerler.Onurdan yoksun bir duruş ise arkanızda çok güçlü bir ordunuz, çok fazla ekonomik ve siyasi gücünüz dahi olsa düşmanınızın sizi küçümsemesine neden olur. Böyle bir durumda düşman cesaret bulur, moral kazanır, hedef büyütür.Tarihe baktığımızda övgüyle bahsettiğimiz dönemler hep onurlu duruş sergileyen liderlerin dönemleridir. Onlardan sürekli bahsederek millet olarak bizler de onur duyarız ve çocuklarımıza bunları misal olarak anlatırız.Siz hiç Osmanlı'yı İngilizlere peşkeş çeken Damat Ferit'ten övgüyle bahseden kişi gördünüz mü? Herkes Alparslan'ı, Fatih'i, Mustafa Kemal Atatürk'ü anıyor, hatırlıyor ve misal olarak veriyor, değil mi? Çocuklarımıza onların isimlerini veriyoruz, hatta düşmanlarımız bile onlar üzerinde araştırmalarını odaklandırıp, "Nasıl, nasıl olur da her şeye rağmen bu insanlar başarılı oldular, kendilerinden kat kat güçlü orduları dize getirdiler?" diye çalışmalar yapıyorlar.Dostların da düşmanların da gündemlerinde hep bu onurlu şahsiyetler var. İşte tarih yazmak da budur.Dilerseniz bu onurlu duruşa Atatürk döneminin Türkiye'sinden bir misal verelim. Eski Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkin 1934 yılında Berlin'de genç bir diplomat. Türkiye'de Atatürk, Almanya'da Hitler dönemi.Erkin'in kendi anılarından oluşan "Dışişlerinde 34 yıl adlı" kitabının 38. sayfasında şu ifadeler geçiyor: 'O sıralarda Werfel isimli bir Çek yazarın 'Musa Dağında 40 Gün' başlığı altında Ermeni olaylarını (soykırım masalını) hikaye eden bir eser yayınladığı duyuldu. Bakanlıktan aldığım bir telgrafta bu kitabın (Almanya'da) satışının yasaklanması ve toplatılmasının sağlanması isteniyordu. Dışişleri'nde Genel Müdür Dieckhof'a giderek bu yolda girişimde bulundum. Dışişleri'nin isteğimiz doğrultusunda harekete geçme vaadiyle birlikte, bu işlerden doğrudan doğruya yetkili Propaganda Bakanı Göbels nezdinde müracaatımın uygun olacağı önerisini aldım. Randevu ile Propaganda Bakanı'na gittim. Bu zat olağanüstü zeka sahibi, söz üstadı bir politikacı idi.Beni dinledi ve derhal gereğini yapacağını vaat etti. Üç gün sonra söz konusu kitabın bütün Almanya'da toplattırıldığı Büyükelçiliğe bildirildi. Tekrar giderek Bakan'a teşekkür ettim. Bakan şu cevabı verdi:'Türkiye ile dostluğumuza en ufak bir gölge düşmemesine o kadar özenliyiz ki, bu hususta her şeyi yapmaya hazırız.''Bugün parlamentolarında sözde soykırımı kabul eden, başta Kıbrıs, Ege, Güneydoğu olmak üzere bizden birçok taviz isteyen, Sevr'den de öte şartları önümüze koyan AB'nin lokomotif ülkesi Almanya'nın Atatürk döneminde genç bir diplomatımızın talimatıyla aleyhimizdeki bir kitabı derhal toplatmasının sizce sebebi nedir?Atatürk'ün ve o dönemin siyasilerinin onurlu duruşu değil mi?Son dönemlerde yaşadığımız iki olay da onurlu duruşun önemini bize gösteriyor. Birincisi Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'un ABD ziyareti, ikincisi Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Danimarka ziyareti.Her ikisinde de "arama krizi", bu küstahlıklara farklı tepkiler ve neticeleri.Saygun Paşa, tepki göstererek ABD'li yetkiliyle görüşmeden oteline dönüyor ve ABD'li yetkiliyi ayağına getirtip, özür diletiyor.Bu saygısızlığı kabul edemeyeceğini, ABD'nin daveti ile bu ülkede bulunduğunu, yapılan bu çirkin uygulamanın şahsından öte Türk halkına ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı bir saygısızlık olduğunu ifade edip onurlu bir duruş ortaya koyuyor.Sayın Babacan ise havalimanın arka kapısından girip, arka kapısından çıkıyor, hiçbir tepki göstermiyor ve olayı sadece "iletişim kopukluğu" olarak ifade ediyor.PKK kanalı Roj TV vasıtasıyla askeri operasyonlarımızı PKK'ya iletecek kadar hakkımızda bilgi sahibi olan Danimarka'yla nasıl bir iletişim sorunumuz varsa?Bizler de askerimize bakıp gurur duyuyoruz, bizi temsil ettiğini söyleyen siyasilerimize bakıp da "Biz buna layık mıyız?" diyoruz?Esasen layık olup olmama da demokratik bir ülke olarak milletimizin kendisine ait.Bu konuda birçok misal verilebilir, ama varacağımız sonuç, bugünkü siyasilerimizin onurlu bir duruşu maalesef ortaya koyamadıklarıdır.Çok güçlü bir devlet, çok güçlü millet olmamıza rağmen, dünyada savaş gücü en fazla olan ordu bizde olmasına rağmen, yeraltımız maden, yerüstümüz de verimli arazilerden oluşmasına rağmen hala bir varlık ortaya koyamıyor ve başkalarına el açarak hayatımıza devam ediyorsak, hazine üzerinde oturan dilenciler gibiysek, birileri askerimizin başına rahatlıkla çuval geçirebiliyor ve biz hesabını soramıyorsak, birileri bu aziz milletin Peygamberine, dinine rahatlıkla hakaret edebilip sonra da kalkıp ülkemize gelebiliyorsa, birileri bu milleti bölüp parçalamak isteyenlerden medet umuyor ve ülkenin bütün değerlerini düşmanlarımıza peşkeş çekiyorsa onurlu bir duruş gösterdiğimizi söyleyemeyiz.Kim ne derse desin son yılların ülkemiz ve aziz Türk milleti açısından en onurlu duruşunu, ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ile dünyadaki birçok bilim ve siyaset adamını hayran bırakan Prof. Dr. Haydar Baş gösterdi.Bu Model vesilesiyle yüzlerce yerli ve yabancı bilim adamı tarafından Nobel'e aday gösterilen, dünyanın birçok ülkesinden onlarca akademi ödülü alan Sayın Baş "Ben elimi dünyaya öptürdüm, şimdi sıra milletimin elini öptürmede" diyerek yüreğimize su serpmekte, bizi de onurlandırmaktadır.Tercih aziz Türk milletinin. Ya onurumuzu ayaklar altına aldıranlarla devam edeceğiz, ya da elimizi dünyaya öptürecekleri işbaşına getirerek onurlu bir duruşla yeniden tarih yazacağız.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.