logo
13 ARALIK 2025


Asgari ücrete zam, enflasyonun sebebi değil, sonucudur

13.12.2025 00:00:00 / Güncelleme: 13.12.2025 00:47:13

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, cuma günü ilk toplantısını gerçekleştirdi. Fakat bu sefer işçileri temsil eden Türk-İş toplantıda yoktu.

Gerekçe ise, komisyonun yapısıyla ilgili bazı değişiklikler talep etmişlerdi, bunun gerçekleşmemesiydi.

Malum, komisyon 5 işveren temsilcisi (TİSK), 5 işçi temsilcisi (Türk-İş) ve 5 hükümet temsilcisinden oluşuyor. Geçtiğimiz günlerde hükümet 5+5+1 formatında kendi temsilcilerini 1'e düşüreceğini açıklamıştı, Türk-İş ise bu değişikliğin Cumhurbaşkanı kararnamesi ile onaylanmasını istedi.

Böyle olsa bile bu kararla sorun çözülmüş olacak mı? Elbette ki hayır. Burada Türk-İş sadece "Bak ben bir şeyler yapmaya çalışıyorum" görüntüsü vermeye çalışıyor. Yani tam bir tiyatro oynanıyor.

Türk-İş'in daha önceki toplantılarda gösterdiği hükümet lehine performans ortada. Hatta bir keresinde Türk-İş başkanının mikrofonu açık kalmış ve bakana söyledikleri duyulmuştu. Bir keresinde de daha komisyon toplantılarının başında kırmızı çizgilerinin açlık sınırı olduğunu vurgulamışlardı. Bu da tam bir fiyaskoydu.

Şimdi bunları yapan Türk-İş görünüşte hükümete rest çekiyor, bu hamleyle ne değişecek? Sadece tribünlere oynanıyor.

Ayrıca Türk-İş doğru bir performans ortaya koysa bile 5+5+1 formatı uygulandığında da işveren ve işçi sendikaları eşit sayıda temsilcileri olduğu için nihai kararı yine hükümet vermiş olacak.

Yani tam bir umutsuz vaka, yakın bir zamanda yerel ya da genel bir seçim de ufukta gözükmediğine göre asgari ücretlilere şimdiden geçmiş olsun.

Toplantı öncesi Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gelerek Bakan Işıkhan'a mektup sundu. 

Ağar, daha sonra da basın açıklaması yaptı ve özetle şunları söyledi:

"Türk-İş 1974 yılından bu yana işçileri temsil etmektedir. Ancak komisyonun yapısı işçileri dikkate almadan hükümet ve işveren temsilcilerinin oylarıyla alınmaktadır."

"İşçi ve ailesi başta zorunlu tüketim olmak üzere ardı ardına gelen fiyatlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. İşçinin alım gücü zorlanmaktadır."

"Türkiye'de Gayri Safi Milli Hasıla yükselmektedir ancak emekli, ve çalışanlara toplumun geniş kesimlerine yansımamaktadır. Zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek artmaktadır."

"Ekonomik büyümenin oluşturduğu refahın işçiye yansıması için ilave zam yapılması zorunludur."

"Geçen yıl enflasyon yüzde 44,38 oranının altında yüzde 30 zam yapıldığı için karşılanmayan yüzde 14,38'lik enflasyon kaybı tam olarak telafi edilmeli."

"Asgari ücret artarsa enflasyon da artar söylemleri doğru değildir. Enflasyonu yalnızca asgari ücret artışına bağlamak ekonomik sorunların yapısal ve çok boyutlu sorunlarını göz ardı etmek anlamına gelmektedir."

"İşçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek, geleceğe güvenle bakmalarını sağlayacak gelir politikalarının hayata geçirilmesi zorunludur." 

Evet, Sayın Ramazan Ağar'ın söyledikleri doğru olmakla beraber eksiktir. 2025 yılındaki enflasyon farkı telafi edilse bile asgari ücret olması gerekenin çok altında kalmaktadır.

Türk-İş'in başından beri en büyük yanılgısı, insanca yaşam gelirini talep etmelerine rağmen kırmızı çizgilerinin açlık sınırı olmasıdır.

Halbuki asgari ücretin kanunda tanımı bellidir. Hatırlatalım:

"Asgari ücret: İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti" (Asgari Ücret Yönetmeliği, Birinci Bölüm, 4. Madde, D fıkrası, Resmi Gazete, 01.08.2004, sayı:25540)

Yani YOKSULLUK SINIRI...

İnsanımızı öyle bir noktaya getirdiler ki, kanuni haklarını bile talep edemez durumda. Yoksulluk sınırında bir asgari ücret ulaşılması imkansız olarak görülürken, açlık sınırına bile elveda deme noktadındayız.

Türk-İş'in kasım ayı araştırmasına göre açlık sınırı, 29 bin 828 bin lira.

Peki, konuşulan asgari ücret senaryoları ne?

Yüzde 20 oranında zam yapılması durumunda net ücretin 26 bin 584 liraya; yüzde 25'lik artış halinde 27 bin 630 liraya; yüzde 30'luk zam senaryosunda 28 bin 735 liraya; yüzde 35 artış halinde ise 2026 yılı net asgari ücretin 29 bin 841 liraya yükselmesi öngörülüyor.

Geçen yıl zam oranını bilen Amerikan bankası JpMorgan'ın tahmini, yüzde 25, yani 27 bin 630 lira. Mevcut enflasyonla beklenen enflasyonun ortalaması bu orana tekabül ediyor. Büyük ihtimalle de böyle bir zam ile karşılaşacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan işveren sendikası TİSK'in toplantısında işverene şöyle seslendi:

"Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum."

"Hep söylerim kefenin cebi yok."

"İhmal, dikkatsizlik veya daha fenası kar hırsıyla tek bir emekçimizin bile canı yanıyorsa, vebalini başta işverenlerimiz olmak üzere hiçbirimiz taşıyamayız."

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, komisyon toplantılarında işverenin de pek etkisi olmuyor. İşveren elini taşın altına koyacak ama maliyetler, başta finans, hammadde, enerji, nakliye olmak üzere o kadar yüksek ki, bunu yapamıyor.

Asgari ücret düşük olsa işçi tatmin olmuyor, yüksek olsa işveren bu yükü kaldıramıyor. O halde burada dengeyi sağlayacak bir mekanizma gerekiyor. İşte bu mekanizma, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ne bakarsanız "devlet" olduğunu görürsünüz.

Devlet asgari ücreti sübvanse etmezse bu sorun asla çözülemez.

Ana muhalefet partisi bugünlerde bunu dillendiriyor ama bu, Milli Ekonomi Modeli'nin bir projesidir.

Üstelik hangi kaynaklarla bu sübvanse yapılacak detayları da bilimsel olarak mevcuttur.

Eğer bu eşsiz modeli ülkemizde uygulayacak olan Bağımsız Türkiye Partisi'ne ve lideri Hüseyin Baş'a fırsat verirsek, bu işin nasıl olacağını da bizzat görürsünüz.

Ayrıca kefenin cebinin olmadığını bin bir zorlukla üretim yapan işverenlere değil, rantiye gruplarına, yandaşlara, Yap-İşlet-Devlet modeliyle milyarlarca lira kazanç sağlayanlara, faiz lobilerine söylemek gerekiyor.

Yazımızı şu tespitlerle bitirelim:

Asgari ücret zammı, enflasyonun sebebi değil, sonucudur. Bu zam, hükümetin yanlış ekonomi politikaları neticesinde oluşan enflasyon karşısında çalışanların satın alma gücü erimesin diye yapılır.

Almanya'da asgari ücret Türkiye'den kat kat fazla olmasına rağmen enflasyon çok düşük. Demek ki enflasyonun sebebi asgari ücret değil.

Yılbaşından bu yana asgari ücret artmamasına rağmen enflasyon oluştu, yine demek ki enflasyonun sebebi asgari ücret artışı değil.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda asgari ücretle geçinen kimse yok, dolayısıyla asgari ücretlilerle empati kuramayanlar, asgari ücreti belirliyor. Tok açın halinden anlamaz.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Karadeniz'de yüksek tansiyon
Rusya, Odessa kentinde demirli olan Türk gemisini vurdu
İmamoğlu davası 9 Mart'ta
Yargılamanın hedef süresi 4 bin 600 gün
Asgari ücret maratonu
Komisyonun 2. toplantısı 18 Aralık'ta
Yasal düzenleme için zaman verdi
Fesih, silah bırakma..!
DEM barış yasası istedi
Bahçeli 'imzamı atıyorum' dedi
Gazze'yi İsrail'in yanı sıra Byron fırtınası da vurdu
Ölen ve kaybolanların sayısı 12'ye ulaştı
MSB'den 'SDG' açıklaması
"Suriye ordusuna birlik olarak değil, ferdi olarak entegre olmalı"
Ertelendi
İmamoğlu'nun "bilirkişi" davası
Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ni yayımladı
Yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 31.17
İSPARK'lara yüzde 33 zam
1 Ocak'ta yürürlüğe girecek
ABD'den Ukrayna toplantısına katılma sinyali
Trump: 'Artık çözülmesini istiyoruz'
İsrail güvenlik kabinesi 'Gazze' konulu toplandı
ABD, Gazze'deki molozları İsrail'in toplamasını istemiş!
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
İçkinin kötülüğü
Merz'den Kiev'e toprak tavizi mesajı
Rusya'ya hangi tavizler verilecek?
Karadeniz'de yüksek tansiyon
Rusya, Odessa kentinde demirli olan Türk gemisini vurdu
İmamoğlu davası 9 Mart'ta
Yargılamanın hedef süresi 4 bin 600 gün
Asgari ücret maratonu
Komisyonun 2. toplantısı 18 Aralık'ta
Yasal düzenleme için zaman verdi
Fesih, silah bırakma..!
DEM barış yasası istedi
Bahçeli 'imzamı atıyorum' dedi
Gazze'yi İsrail'in yanı sıra Byron fırtınası da vurdu
Ölen ve kaybolanların sayısı 12'ye ulaştı
MSB'den 'SDG' açıklaması
"Suriye ordusuna birlik olarak değil, ferdi olarak entegre olmalı"
Ertelendi
İmamoğlu'nun "bilirkişi" davası
Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ni yayımladı
Yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 31.17
İSPARK'lara yüzde 33 zam
1 Ocak'ta yürürlüğe girecek
ABD'den Ukrayna toplantısına katılma sinyali
Trump: 'Artık çözülmesini istiyoruz'
İsrail güvenlik kabinesi 'Gazze' konulu toplandı
ABD, Gazze'deki molozları İsrail'in toplamasını istemiş!
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
İçkinin kötülüğü
Merz'den Kiev'e toprak tavizi mesajı
Rusya'ya hangi tavizler verilecek?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.