Ormanda bitkisel üretim, bitkiler tarafından güneş enerjisi ve cansız maddeler yardımıyla oluşturulmaktadır. Bitkisel üretimin bir kısmı sonradan hayvansal üretime dönüşmekte ve daha sonra da bu iki organik ürünün tamamı yeniden cansız maddelere ve enerjiye dönüşmektedir. Bu dönüşüm olayı, kapalı bir döngü biçiminde devam edip gitmektedir. Bu dönüşüm süreci içinde orman ekosistemindeki canlı ve cansız tüm varlıklar, sahip oldukları özelliklerine uygun olarak, birbirleri ile ilişki ve etkileşim içine girerek, değişime uğramaları sonucu bulundukları ortama ve çevreye yararlı olan değişik hizmetlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Bitki yapraklarında oluşan fotosentez olayı sonucunda ilk bitkisel üretim olarak, glikoz meydana gelmektedir. Bitki, oluşturduğu bu glikozu daha sonra diğer ürünlere dönüştürmekte, bunların bir kısmı ile yeni hücreler üreterek gelişmekte ve diğer kısmını da bünyesinde depo etmektedir. Bitkinin güneşten aldığı enerjinin ve ürettiği bitkisel ürünün bir kısmı, hayati faaliyetleri için harcanmaktadır. Buna göre bitkinin net bitkisel üretimi, güneşten aldığı ve harcadığı enerji miktarları arasındaki farka karşı gelen üretimdir.
Bitki yapraklarında bulunan yeşil klorofil maddesi ile güneş enerjisinin (ışık+675 kilokalori), su (H2O) ve karbondioksiti (CO2) birleştirerek, organik bir ürün olan glikozu (C6H12O6) üretmesi olayına fotosentez denilmektedir. Bu olay kimyasal olarak,
6H2O+6CO2----(ışık+675 kcal+klorofil)----C6H12O6+ 6O2
biçiminde açıklanmaktadır. Burada, altışar molekül su ve karbondioksit, (ışık + 675 kcal + klorofil) 'in katalizörlüğü altında bir molekül glikoz (C6H12O6) ile altı molekül oksijen (O2) oluşmaktadır. 675 kilokalorilik güneş enerjisi de glikoz tarafından emilmektedir. Bir molekül glikozun kimyasal olarak parçalanması halinde ise 675 kcal enerji yeniden su ve karbondioksit ile birlikte açığa çıkmaktadır. O halde glikoz (şeker), güneş enerjisini bünyesine hapseden organik bir maddedir. Yani glikoz, bu enerji sayesinde varlığını koruyabilmektedir.
Fotosentez ile üretilen glikoz miktarı çeşitli koşullara göre çok değişir. Örneğin, hava ve yaprak sıcaklığı, rüzgar, topraktaki su ve mineral besin maddeleri ile havadaki karbondioksit miktarı, güneş ışığının niteliği, süresi ve şiddeti gibi dış etkenler üretilen glikoz miktarını önemli miktarda etkilemektedir. Ayrıca yine, bitkinin ışık, su ve çeşitli mineral besin maddelerini alabildiği aralığın alt ve üst sınırı ile bu aralıktaki optimum nokta, bitki türünün fotosentez yapma kabiliyeti gibi bitkinin genetik özellikleri ile ilgili etkenler de glikoz üretimi üzerinde etkilidir. Diğer taraftan, bitkinin yaşı, sağlık durumu, yaprak yüzeyi, yaprak alanı endeksi (yaprak alanı / toprak alanı oranı), bulunduğu ortam, komşuluk ilişkileri ve yaprak yaşı gibi bitkinin durumu ile ilgili etkenler dahi üretilen glikoz miktarı üzerinde oldukça etkilidir. Bitkinin ışık, su ve çeşitli mineral besin maddelerini alabildiği aralığın optimum noktasında glikoz üretimi en yüksek seviyeye çıkmaktadır. Bu aralığın alt ve üst sınırlarına yaklaştıkça, glikoz üretimi azalmaktadır.
Birer serbest değişken özelliğinde olan bu etkenlerin birçoğu, aynı zamanda birbiriyle ilişki ve etkileşim içindedir. Fotosentez ürünü olan glikoz, bütün bu değişkenlerin ortak bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Sıcaklık dışında diğer bütün değişkenler sabit tutulduğunda, sıcaklık arttıkça fotosentez ile üretilen glikoz miktarı, belli bir alt noktadan sonra oluşmaya başlayıp artmakta, optimum noktada en yüksek düzeye çıkmakta ve bu noktadan sonra azalarak, bir üst noktada da son bulmaktadır. Bu değişim bir çan eğrisi görünümünde olmaktadır. Bu çan eğrisi görünümü, her sabit ışık şiddeti basamağında alt veya üst bir konumda aynı şekilde olmaktadır. Sıcaklık ve ışık şiddetinin her ikisinin de optimum olduğu noktalarda, glikoz üretiminin en yüksek düzeyi daha da yükseğe çıkmaktadır.
Orman ağaçlarında fotosentez yolu ile üretilen glikoz, daha sonraki aşamalarda selüloz, lignin ve diğer organik besin maddelerine dönüştürülmektedir. Selüloz ve lignin, odunun ana yapısını oluşturmaktadır. Organik besin maddeleri ise ağaç gövdesinin çeşitli yerlerinde depo edilmekte ve sonradan bitki tarafından yaşam faaliyetleri için kullanılmaktadır. Selüloz, lignin ve besin maddeleri sayesinde, ağaç büyüyüp gelişebilmektedir. Sağlıklı bir ağacın yapısı içerisine, dışarıdan çeşitli zararlıların girmesi sonucu, ağacın içerisinde çeşitli hücreler ve dokular hastalanmakta veya kanser olabilmektedir. Sonuç olarak, ağacın içindeki normal su ve besin akışı bozulmakta ve ağacın anormal şekillere girmesine veya çürüyüp kurumasına ve devrilmesine neden olmaktadır. Bu durumu, bir devletin içinde hastalıklı (çıkarcı) kişi ve gurupların devletin normal işleyişini bozacaklarına ve devletin çürüyüp yok olmasına sebep olacaklarına örnek gösterebiliriz. Bugün devletimiz de, hastalıklı bir yapıya sahip bir ağaca benzemektedir.
- Ormancılıkta araştırma yöntemi / 28.03.2022
- Orman üretim araştırmaları / 21.03.2022
- Sosyo-ekonomik konumu iyileştirmek / 15.03.2022
- Ağaç soyunu iyileştirmek / 08.03.2022
- Ortamın verim gücünü arttırmak / 01.03.2022
- Meşcerede aralama kesimleri / 22.02.2022
- Ormanda üretim nasıl arttırılır? / 15.02.2022
- Meşcere kuruluşunu düzenlemek / 07.02.2022
- Meşcere kuruluşunu düzenlemek / 01.02.2022