Merhum Baş Hocamız, Ortadoğu'da yüz yıllardır oynanan oyunları Suriye özelinde de siyasi, dini, sosyal ve ekonomik başlıklarla tek tek analiz ederek hem devletimizi, hem de milletimizi ayıktırmaya çalışmıştı.
10 yıl önce Miraç Kandili gecesi Suriye'ye Haçlı bombalarının yağmaya başladığı, bir gecede kardeş Esad'ın, katil Eset'e dönüştüğü, Cuma namazı için Şam'a gitme hazırlıkları yapıldığı günlerde Baş Hocamız tek bir soru soruyordu; "Suriye Devlet Başkanı Esad öldüğünde hangi kabristana defnedilecek? Müslüman mezarlığına.
Obama öldüğü zaman gireceği yer neresidir? Hıristiyan Mezarlığı. İsrail Başbakanı Netanyahu öldüğü zaman nereye gömülecek? Yahudi mezarlığına. O halde Obama'dan mı, Netanyahu'dan mı, Esad'dan mı yanasınız? Söyleyin! Kimden yanasınız?"
Bu soruyu cevapsız bırakanlar önce Irak'taki gibi, sonra Libya'daki gibi ABD-AB yanında yer aldılar.
Suriye'de savaşın başlangıcından bu yana 10 yıl geçti. Dünya ve Türkiye geçen 10 yılı analiz ediyor.
Peki, geçen 10 yılda ne oldu? Tek cevap; merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın dedikleri oldu.
Papa-Barzani işbirliği ile hazırlanan ve ülkemizin hedef alındığı haritaya sadece, 'açıklama bekliyoruz' diyen AKP iktidarı, Eset'e hala katil, hala diktatör, hala zalim, diyor. Medya ise katliamların tek sorumlusu olarak Eset'i gösteriyor!
ABD ve AB'nin yanlı Haçlı ittifakının analizi net; Türkiye, Suriye'de işgalci konumundadır. Arap ülkeleri de, Türkiye'yi işgalci olarak vasıflandırıyor ve dün Eset için kullandıkları tabirleri bugün ülkemiz yöneticileri için kullanmaya başladılar.
Prof. Dr. Haydar Baş ne demişti?
Geçen 10 yılda merhum Baş Hocamızın gazetemizde yayınlanan yazı ve açıklamalarından sadece bir kaçını sizlerle paylaşacağım. Bu açıklamalar tarihi delildir.
Suriye Türkiye için girdap olabilir?
Tarih: 8 Aralık 2011
"Türkiye, şu andaki icraatları ile hilafet zamanındaki gibi Arap - İslam coğrafyasına baş olacağının planlarını yapsa da, bölge insanının değişen yapısı bunu engellemektedir. Arap - İslam dünyası, gelinen noktada da kendi adamını kabul etmemektedir. Bölgedeki İslam itikadı üzerinde de ciddi tahribatlar yapılmıştır. Bu toplumun Türkiye'yi baş kabul etmesine imkan yoktur…
Bugün dünya kendi çıkarlarını ve kendi insanını kabul eder bir noktaya geldi. Böyle bir dünyada kendi insanının ihtiyaçlarına cevap veremeyenlerin hali, "himmete muhtaç olanın himmet etmesi gibi bir şey" olabilir. Suriye, olduğu gibi kabul edilmeli, Esad ile beraber iyi geçinip dost ve kardeşlik yolu ile geçmişte olduğu gibi gönüllerini kazanıp, bir ve beraber olmalıdır."
Suriye kolay lokma değil
Tarih: 3 Mart 2012
"Arap baharının estiği Ortadoğu'da Suriye diğerleri kadar kolay lokma olmadığını gösterdi. ABD Suriye üzerine her türlü taktiği deneyerek onu düşürmeye çalışıyor. Ancak Esad iktidarı izlediği akıllı ve yerinde siyaset ile halkını yanına almayı başardığı için Birleşik Devletler istediği neticeye ulaşamamaktadır. Bize dünya basınından aktarılanlar gerçeklerden bambaşka bir tablo."
Suriye'yi Rusya mı savunmalıydı?
Tarih: 16 Mart 2012
"Burada Türkiye'nin önünde iki yol var: Ya Haçlının yanında yer alarak hiçbir meselesinin olmadığı Suriye'ye saldıracak ve sonra sıranın kendisine gelmesini bekleyecektir ki bunu hükümetin Türk halkına izah etmesine imkan yoktur.
Ya da Suriye'ye karşı Rusya, Çin ve İran gibi hareket ederek bu gidişin seyrini değiştirecektir.
Eğer ikinci yolu seçerse, BOP'da son halka olan kendi kaderini de değiştirmiş olacaktır. Çünkü Türkiye'nin devreye girmediği bir durumda Batının, Ortadoğu'daki dengeleri tam manasıyla etkilemesine imkan yoktur.
Dikkat çekilmesi gereken bir husus da, Katar'ın dile getirdiği askeri müdahale fikrine ilk karşı çıkışın yine Rusya'dan gelmiş olmasıdır.
Müslüman Suriye'yi korumak Rusya'ya mı kalmalı idi?"
Boş konuşma zamanı geçmiştir
Tarih: 26 Kasım 2012
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye ile İsrail arasında çok sayıda anlaşma yapıldığını dile getirerek, "Bu anlaşmaları niye feshetmiyorsunuz? Sayın Başbakan, bunun hesabını millete ver bakayım... Boş konuşma zamanı geçmiştir. Onlara hesap sorma sizin vazifenizdir" dedi.
Suriye'de birçok Kerbela'ların yaşanacağını belirten Haydar Baş, "Bunların hepsi de Esad'a mal edilecek. Esad şu anda Hz. Hüseyin'in rolünde. Bunu hiç unutmayın. Hz. Hüseyin'in kahramanlık rolüne soyunanlar da Yezid rolünde. Türkiye'dekiler başta olmak üzere... Size soruyorum: Esad'ın iktidardan gitmesini kim istiyor? ABD, İsrail... Eğer Esad ABD'ye ve İsrail'e 'evet' deseydi, bu belalar başına gelecek miydi? Gelmeyecekti... O halde ölçü ortada..." ifadelerini kullandı.
(yarın devam edecek...)
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024