Osmanlı İmparatorluğu Birinci ve İkinci Balkan savaşlarında ağır toprak kayıplarına uğrar. Ayrıca savaş sonunda, savaşın getirdiği yıkımları önlemek için de borçlanmıştır. İngiltere ve Fransa'dan aldığı borçlarla halk için bazı bayındırlık faaliyetlerinde bulunur. Fakat bu yatırımlarda tatmin edici değildir.Birinci Genel Savaşa girildiği zaman Osmanlı Hükümetinin gelir kaynakları tamamen kurumuştur. Osmanlı Hükümeti varlığını sürdürebilmek için dış borç bulamaz. Mecburen Osmanlı Bankasında borç alarak Hükümet masraflarını karşılamaya çalışır. Hükümet bu borçlanma sonucunda görevli memuruna ve subayına maaşlarının yarısını ödeyerek var olmaya çalışır. Halk ve ülke yıkılmış durumdaydı. Bu nedenle İttihat Terakki Hükümeti, Bağlaşıklar gurubundan yani Almanya'dan yüzde altı faizle borç para alır. Borcun toplamı 5000000 marktır. Böylece hükümet faizi ile birlikte her ay 500000 mark taksit ödeme zorunluluğuna girer. Fakat ödemelerini zamanında yapamaz. Bunun sonucunda yeni borçlanma yaparak devletin varlığının devamı için yeni borçlanmalara girer. Yeni borçlanmalar karşısında Alman Subaylarının arcılığı ile savaşa girer. Borçlarını aldığı borçlarla ödemeye çalışır. Tek çare budur. Maliye Bakanı Cavit bey bu borçlanmalarla ilgili rakamları 1917 yılı bütçe görüşmelerinde açıklamıştır. Ne yazık ki 2003'ten beri halkımızda aşağı yukarı ayni durumdadır. Ağır vasıtalı vergilerle ezilen halkımız borçlanmak durumuna düşüyor. Ödeme zamanı gelince de yeniden borçlanmak zorunda kalıyor. Türkiye'deki faiz oranlarını Avrupa ülkelerine göre çok kârlı bulan yabancı bankalar, borcunu borçla ödemek isteyen vatandaşlarımıza kredi olanakları hazırlayarak borç veriyor. Bugün borçlu olmayan vatandaşımız aşağı yukarı yok gibidir. Kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinin rakamları bu tip borçlanmanın en güzel ifadesidir.Osmanlı Hükümetinin savaş dönemince aldığı borçlar faizleri ile birlikte 93 000000 olmuştur. 4 Şubat 1917 de Talat Paşa'nın kurduğu hükümetin Maliye bakanı olan Cavit Bey göreve başlar başlamaz borçlanma durumunu inceleyerek önlemler almak ister. Bunun için yaptığı inceleme ve hesaplara göre Ağustos 1917 de faizleri ile beraber ödenmesi gerek borç 180000000 marktır. Fakat hazine bom boştur. Cavit Bey bu borçların ödenmesi için, İttihat Terakkinin ilkelerinden birisi olan milli ekonomi siyasasını uygulamak ister. Bunun için de ilk iş olarak Kapitülasyonların kaldırılmasını ve birde Milli Devlet Bankası kurmayı planlar.Osmanlı İmparatorluğunda Milli bir Devlet Bankası kurma düşüncesi ilk kez 10 Mayıs 1915'te TERHİ-İ AKAR (emlak) bankasının kurulmak istenmesi ile başlar. Yani Cumhuriyet döneminde Türkiye'nin bayındırlık ve imar ihtiyaçlarının karşılanması için kurulan ve bir Devlet Bankası olan Emlak Kredi Bankası gibi bir bankadır. Emlak Kredi Bankası ne yazık ki yabancı sermaye yanlısı bir banka siyasası izleyen Özal Hükümetleri zamanında kapatılmıştır. Kurucu heyet Ayan Meclisi üyesi Nail Beyle Aram Efendi ve Abdullah efendilerdir. Kurulmuşsa da çalışma imkânı bulamamış ve kapanmıştır. İkinci girişim, Osmanlı Bankasını bir devlet bankası durumuna getirilmesi düşünülür. Fakat yabancı sermaye ile çalışan bu bankanın Milli bir Devlet bankası haline getirilmesi uygun karşılanmaz.Üçüncü girişim Biga Mebusu Cavit Menteşe Bey'in öncülüğünde Gazeteci ve Mebus Hüseyin Cahit Bey, ayni zamanda büyük bir Tüccar olan ve İstanbul Mebusu olan Tevfik Bey tarafından kurulan OSMANLI İTİBAR-I MİLLİ BANKASI'DIR. Banka halka arz edilen hisse senetlerini satılması soncunda toplanan para ile çalışacaktır. Cavit Bey 5 Ocak 1917 de bu bankanın kuruluşu ile ilgili olarak şunları söylemiştir: "?Kayıt işlerinin ve hisse Senetlerinin alınması işlemini 20 Kânunusaniden(Ocaktan), Marta kadar devamına karar verdik. ? Hükümetin hisse-i iştirakinin mümkün olduğu kadar az olması lüzumundan bahsettim. İleride metabilat kabil-i tenzil olmak şartı ile Osmanlı Anonim şirketlerinin isteklerine, iştiraklerine karar verdik." 21 Şubat 1917'de çıkan bir kanunla bu bankaya vergi ve gümrük bakımından tanınmış olan muafiyetler (Bağışıklıklar) daha açık olarak belirtildiği gibi, birinci madde de bankanın hisse senetleri bütün resmi dairecelerce kefalet akçesi olarak ve bedellerinin ödenmiş kısmının bütünü üzerinden kabul edilir. Beşinci kısmında da şu şekildedir: Banka Osmanlı ülkesinde yapacağı haberleşme ve posta yollama işlemleri ile posta telgraf parası ödemez. 27 Şubat 1917'de yeni bir kanunla şu hükümle konur: 1- Osmanlı İtibar-ı Milli Bankasının çıkaracağı hisse senetlerinden 500 bin lira itibari değerinde 50 000 adedini devlet adına 28 Şubat 1917 günü akşamına kadar kaydolduğuna dair haber alınmayan kalan hisseleri de ikmal suretiyle satın almaya Maliye Nazırı izinlidir. 2- Birinci madde gereğince kesin olarak satın alınacak hisse senedi hiçbir biçimde başkasına satılmayıp kalanı uygun zamanda elden çıkarılacaktır. Bu bankanın kuruluş kanununda Maliye Nazırı vekili olan Talat Beyin imzası vardır. Öbür iki kanunda ise Cavit Beyin imzaları vardır. Osmanlı Devleti devam etseydi ülke için çok yararlı bir banka olacaktı. Fakat savaşın sonunda Osmanlı Devleti ile beraber yok olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011