Özelleştirme, enerji ve cari açık Cari açığı körükleyecek olan en önemli maddelerden birisi de kar getiren stratejik kamu kuruluşlarının satılmasıdır. Cari açığın kapatılmasında reel çözüm olan bu şirketler -tabiri caizse altın yumurtlayan tavuklar- 3 kuruşa elden çıkarılmaktadır.Düşünebiliyor musunuz, geçen sene doğrudan yabancı sermaye 1,2 milyar dolar civarında yatırım yapmış, sadece Türk Telekom'un net karı 1,7 milyar dolar. Doğrudan yabancı sermayenin tamamı Türk Telekom'un 1 yıllık karını bile yakalayamamış. Bu yıl ki beklenen kar ise 3 milyar dolar.Telekom'un 6 milyar 550 milyon dolar gibi aşağı yukarı 3 yıllık karına satılması planlanıyor. Bu sene sattın, 3 kuruş kasana koydun peki 3 yıl sonra ne yapacaksın? Altın yumurtlayan tavuk gitti. Böylece cari açık daha da kabaracak.Peki, Erdemir gibi sanayi mamulü üreten tesislerimizi sattığımızda kaybımız sadece karımız mı? Hayır. Bizler yılda 7 milyon ton yassı çelik ihtiyacımız var. Bunun 3 milyon tonunu Erdemir sağlıyor, geri kalanını 4 milyar dolar ödeyerek ithal ediyoruz. Erdemir'i sattığımızda hem karından olacağız, hem de yassı çeliğin tamamını ithal edeceğiz. Bu da daha fazla ithalat, daha fazla cari açık daha fazla döviz çıkışı, daha fazla borç demektir. Bu şirketlerin yabancılara satışı neticesinde üretilen ürün ve hizmetlerdeki fiyatlarda olacak artış da cabası.Enerji ihtiyacı da cari açığı körüklemektedir. Enerji kaynağı olabilecek birçok imkana sahipken maalesef enerjimizi büyük oranda dışarıdan ithal etmekteyiz. Enerji için ne tür kaynaklarımız var: akarsularımız, rüzgarımız, güneşimiz, uranyumumuz, toryumumuz, denizimiz, kömürümüz, doğalgazımız, petrolümüz... ve daha bir çok kaynağımız var, ama hazine üzerinde oturan dilenciler gibiyiz.Örnek vermek gerekirse, Afşin-Elbistan Termik Santrali gerektiği şekilde kullanılmamaktadır. Devlet kilovatsaatine 11 sent vererek doğalgaz santrallerinden elektrik alırken, kilovatsaatini 2 sente mal eden Afşin-Elbistan Santrali kömür yetersizliği nedeniyle durma noktasına geldi. Halbuki, Afşin-Elbistan linyit havzasının 4.3 milyar ton linyit kömür rezervi ile Türkiye'nin toplam linyit rezervinin yüzde 40'ına sahip olduğu bilinen bir gerçektir.Linyit kömür fazlasıyla var, 2 sente elektrik üretebiliyoruz, ama linyit yetersizliğinden üretim yapamıyoruz. Akla şu soru geliyor, Afşin-Elbistan Termik Santralini, yabancılara madeniyle beraber peşkeş çekmek için mi kapatmaya çalışıyoruz, ya da yabancılar kendilerinden enerji ithal etmemiz için santralin çalışmasını durdurmaya mı çalışıyor?Bu sorulara yetkililerin acilen cevap vermesi lazım. Enerji kaynaklarını değerlendiremememiz ve yaptığımız ithalat cari açığımızı arttırmaktadır. Siyasilerimiz, çözüm belliyken birilerine verdikleri sözlerden dolayı çözüme yanaşmamaktadır.Enerji ithalatımız bir tarafa, hükümet mevcut enerji şirketlerimizi yabancılara satma girişimlerinde bulunmaktadır. Bu durum otokontrolü elimizden kaybetmemize ve maliyetleri direkt etkileyen enerji giderlerinin oldukça artmasına neden olacaktır.Çünkü ithal ettiğimiz enerjinin fiyatı, yerli enerji sebebiyle belli fiyatların üzerine çıkamamaktadır. Kontrol yerlide de, yabancı ya da yabancı taşeronu şirketlerin eline geçince şartlar ülkemizin aleyhine gelişecektir.Cari açıktaki artışı sağlayan daha bir çok etken sayabiliriz. Bu açığı kapatabilecek, artıya çevirebilecek, mevcut borçlarımızı sıfırlayabilecek irade, öncelikle bu açığın ve de borçların artmasına sebep olan kurum ve kuruluşların tavsiyelerinden uzak durmalıdır.Görünen o ki, "IMF'ye ve de AB'ye hayır" diyen ve de Milli Ekonomi Modeli ile reel çözümler sunan tek lider Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Projelerinin tamamı yerlidir ve kaynakları bu topraklara aittir. Ekonomi modelinde yukarıda bahsettiğimiz cari açığı körükleyen bütün unsurları ortadan kaldıran ve çözüm sunan projeler vardır.Çözüm uzakta değil, yanıbaşımızda. Globalleşme hikayeleriyle bizi öyle uyutmuşlar ki yanımızdaki gerçeği göremiyoruz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024