Yazabilmek ayrı konu, yazarım demek ayrı. Biliyorum demek ayrı mevzuu, bilirim demek ayrı. Velhâsıl, gerekir haddi bilmek, bilmektir onu! Acizâne; dilimiz döndüğünce, kalemimizin kurşunu yettiğince kâğıtları doldurmaya, okuyanlarımızla buluşmaya, haddimizi aşmadan, doğrudan da şaşmadan, satır aralarında yol alıp, hasbihâl ediyoruz, hâlleşiyoruz, helâlleşiyoruz.Demem o ki; tarih, din ve araştırma gereken konularda hüküm vermek; konusunda uzmanların, akademik kariyeri olanların ve işinin ehli dediğimiz insanların işidir. Arada bir olsa da lafa karışıyor olup, kitabı ortasından okuyup, satırları kendimizce dokuyup, sağ olsunlar, var olsunlar "hocalarımızın" elinde yoğrulup, gönüllerde saf tutmaktır amacımız. Kalemiz kalemiz, sözümüz söz! Hatalarımızı görür af diler, gönül alırız. Böyle gördük, böyle bildik, böyle yaşarız. "İnsan gönüldür gönül" sözünü şiâr edinir, gönülden gönüle köprü kurar, ömürden ömüre, geçmişten geleceğe yol alırız. Geçmişimizin sevaplarını saydığımız gibi günâhlarını da biliriz ki ibret alalım. Okumak, anlamak, anlatabilmek, anlaşılabilmek zor işler. Daha doğrusu zora koşan biziz aslında. İşlerimizi kolaylaştırmaya var mısınız? Ben okumanın zorluğunu yenerim. Siz; anlamanın kolaylığını çözerseniz, biz; anlaşabiliriz! Ben "Kanun- i Esasiye"nin maddelerini okudum. Buyurun siz de, geçmişten geleceğe köprü kurarak birkaç maddesini okuyun istedim.Meşrutiyet hazırlıklarının Mithat Paşa'ya mal edilmesini istemeyen ve Kanun-i Cedîd'i ülke koşullarına uygun görmeyen Padişah Abdülhamit; Sait Paşa'ya Fransız anayasalarını (1814, 1831, 1875) çevirtti ve nazırlarına da bunları notlamalarını istedi. Anayasa hazırlanması için resmi bir komisyon kuruldu. "Cemiyet-i Mahsusa" adındaki bu kurul 2 asker, 16 sivil bürokrat (üçü Hıristiyan) ve ulemâdan 10 kişi olmak üzere 28 üyeden meydana geliyordu. Komisyon, önceki taslaklardan ve bazı yabancı anayasalardan (Belçika, Polonya, Prusya vb.) yararlanılarak asıl anayasa tasarısı hazırlandı. Sadrazamlığa getirilmiş olan Mithat Paşa'nın başkanlığındaki "Heyet-i Vükelâ"dan da geçen metin padişah tarafından 23 Aralık 1876 tarihinde kabûl ve ilân edildi. Bugün Osmanlıcılık (!) yapıp, Atatürk'e karşı olup; "Dışarıdan kanunlar getirdi ve başkalarının yasalarını bize uygulattı" diyenlerin çifte standartları bilinsin istedim. Tezatları bile tezat. O zaman sen de durma tez at! Madde 3: "Osmanlı soyunun en büyük evlâdı saltanat ve hilâfet makâmının da sahibidir. Monarşinin ve devletin başı Halife-Sultan'dır."Padişahım çok yaşa(!) Padişahım çok yaşa(!)Madde 7, 27: "Padişah, yürütme organının da başı ve hatta kendisidir. Heyet-i Vükelâ'ya da Meclis-i Vükelâ'nın (Bakanlar kurulu) başkan ve üyeleri olan sadrazamı, şeyhülislâmı ve vekilleri kendisi seçer, atar ve gerektiğinde azleder."Yürütmenin başı bildik mi, bildik! Peki, yasama? Madde 60, 61: "Yasama meclisi, Meclis-i Umumi adını taşımakta olup iki kanatlıdır. Heyet-i Ayân üyeleri? Seçkin hizmetleriyle tanınmış kişiler arasından yine padişah tarafından seçilir ve atanırlar." Madde 62: "Bunlar ömür boyu bu görevde kalırlar." Madde 65, 66, 69: "Heyet-i Mebusan üyeleri ise her elli bin erkek nüfusa bir temsilci olmak üzere dört yıl için ve seçim yoluyla bu göreve gelirler." Madde 60: "Padişah, meclislerinin başkanlarının seçiminde de söz sahibidir. Heyet-i Ayân Reisi'ni doğrudan doğruya kendi seçer." Madde 77: "Heyet-i Mebusan başkanı ile iki yardımcısını da, meclis tarafından gösterilen üçer aday arasından yine kendisi seçer ve atar." Acaba padişah, seçeceği reisi "Saray"ına davet etmiş miydi?Kanun-i Esasi, padişahın dünyasal ve dinsel hak ve yetkilerini anayasallaştırmaktadır. Vekilleri, sadrazamı, şeyhülislâmı atamak ve görevden almak, silahlı kuvvetleri komuta etmek, şeriat hükümlerini ve yasaları yürütmek, devlet dairelerinin ilgili nizamnamelerini (Tüzük) düzenlemek, cezaları affetmek ya da hafifletmek, Meclis-i Umumi'nin toplanmasına "tatili"ne "lede'l?iktiza" (gerektiğinde) Heyet-i Mebusan'ın feshine (Yeniden seçime gidilmesi koşuluyla) karar vermek? Bütün bunlar, 7. ve 27. madde içerisindeki "hukuk-i mukaddese-i padişahî" (Padişahın kutsal hakları) cümlesindedir. Dokunmak bile kutsal (!) iken "kutsal haklara" dokunmamalı! Madde 28: "Meclis-i Vükelâ, sadrazamın başkanlığında toplanan iç ve dış umuru mühimmeyi (önemli konuları) görüşen bir kuruldur ama görüşülmesi padişahın iznini gerektiren hususları önce hükümdara sunmak ve onun görüşme iznini almak zorundadır. Alınacak kararların uygulanabilmesi de yine padişahın onayına, bir irade-i seniyenin çıkmasına bağlıdır."Padişah diyor ki; ha burda, ha orda (içerde ve dışarıda) sıfır sorun! Reis- i Meclis seçilir de yemin edilmez mi?Yalnız vatana ve anayasaya değil, aynı zamanda padişaha sadakat yemini ederler hatta madde 48'de bulunan yemin metninde "padişaha sadakat", "vatana ve anayasa hükümlerine taahhüdünden" önce gelmektedir. Yani; padişahım çok yaşa, padişahım çok yaşa, padişahım çok yaşa vesselâm? Beş yaşında el vurduğum camimizin rahlesindeki parmak izlerimden; Andımız'ı okuduğum ilkokul bahçesinden, yaşadığım 37 yaşıma ve ömrümün sonuna kadar; varlığım İslâm varlığına; varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Osman ATEŞOĞLU / diğer yazıları
- Yaraydı! Yar ay'dı! / 14.11.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin-II / 08.11.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin!I / 07.11.2015
- Kapasitesiz misiniz kapasite siz misiniz? / 03.11.2015
- Sonuçta! Son uçta! / 26.10.2015
- Bir oyun var, bir oy'un var! / 07.10.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (2) / 23.08.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (1) / 22.08.2015
- Kurtaramayacak sizi! Kurt aramayacak sizi! / 31.07.2015
- Kulvar! Kul var! / 21.07.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin-II / 08.11.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin!I / 07.11.2015
- Kapasitesiz misiniz kapasite siz misiniz? / 03.11.2015
- Sonuçta! Son uçta! / 26.10.2015
- Bir oyun var, bir oy'un var! / 07.10.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (2) / 23.08.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (1) / 22.08.2015
- Kurtaramayacak sizi! Kurt aramayacak sizi! / 31.07.2015
- Kulvar! Kul var! / 21.07.2015