Şaşırmayın! Evet, bu tablo ülkemizin itikat ile bağdaşmayan gerçeğidir. Ve bu tablonun önündekiler, ülkemizde din adına öne çıkmış siyasi ve sosyal yapılardır. Katılımcıları, destekleyicileri ise bizden başka her siyasi, ekonomik ve sosyal yapıdır.
Yani bu ülkede hemen herkes papazlarla iftar etmeye, papazlardan dua almaya meraklı bir hale geldi. Hatırlayın!
AKP İl Başkanlığı, iftar yemeği organize ediyor. O zamanın başbakanı Sayın Erdoğan yine bir ilke imza atıyordu. İftarda Mozart çalıyordu. Konuklar arasında tabiri caizse her dinden, her dilden kişiler var. Konuklardan biri de dönemin Alman başbakanı Gerhard Schröder. Bu katılımıyla Schröder "iftara katılan ilk Hıristiyan başbakan" oldu. Karşılıklı dua, temenni ve gülücüklerle iftarlar açılıyor.
Bir başka manzara ise gözümün önünden hiç gitmez. Yine bir iftar sofrası kurulmuş. Patrik başta olmak üzere Yahudi ve Ermeni inanç temsilcileri ile diyanet başkanı da aynı masada. Bir de başbakan. Patrik, başbakana karpuz yediriyor.
Diyanet başkanı, Ermeni, Yahudi, Ortadoks inanç önderleri el kaldırmışlar dua ediyorlar. Bu duaya siyasiler ve halkımız da iştirak ediyor.
Dünün yol göstericisi bugünün terörist örgütü FETÖ, Swissotel'de iftar yemeği veriyor. Tüm kesimleri bir araya getirme amaçlı düzenlenen yemekte siyasi ve dini temsilciler, medya, işadamları, spor ve sanat çevresinden kişiler katılıyordu.
Gülen'in mesajının okunmasının ardından zamanın AB bakanı Egemen Bağış, (Gülen için) 'Ramazan ayının ayrılıkları (Gülen'in yurda dönüşü için) bitirmeye vesile olmasını' diliyor ardından da Fener Rum Patriği Bartholomeos ise Fetullah Gülen'e atfen şöyle diyordu;
"Fetullah Gülen Hocaefendi'nin de mesajında belirttiği gibi 'masada herkese yer var'. Bu ulvi vasıflardan bahsederken elbette pek muhterem Fetullah Hocaefendi'yi anmamak mümkün değildir. Kendisine buradan selam ve muhabbetlerimizi iletiyoruz. Dostluğumuz her zaman muteberdir ve devam etmektedir."
Birkaç yıl evvel AKP'li Üsküdar Belediyesi'nin tertip ettiği iftar ise tam bir şaklabanlıktı. İftara Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon ve ABD elçisi Francis Ricciardone katılıyordu. Elçi ve başkan yardımcısı, Müslüman vatandaşlarımıza yemek dağıtıyor ve vatandaşlarımız onlara dua ediyordu.
AKP'li Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara; "3 semavi dinin bir arada kardeşçe yaşadığı Üsküdar'daki iftar sofrasında Kudüs'ün de dahil olduğu dünyanın çeşitli ülke ve şehirlerinden gelen misafirlerimizle hep bir arada iftar yapmak bizim için çok anlamlı ve değerlidir. Umarım bu bereket sofrasında dostlarımızla daha nice iftar sofralarında bir araya geliriz." diyordu.
Hele % 49 oy alıp başbakan olan ve aniden siyaset sahnesinden silinen Ahmet Davutoğlu'nun Ramazan'da kurduğu bir masa vardı. Adına 'İbrahimi Dinler' masası dedi. O masada yemek yediler. Ortak dua ettiler.
Ülkemizin her köşesinde yıllarca sürdü bu tablo. Bu tabloyu hemen herkes alkışlıyordu. Biz ise bu tabloyu görünce; 'Ya Rabbi! Biz bunlardan beriyiz. Bizi sorumlu tutma. Bize gazap etme' diye yalvarıyorduk.
3 din varlığı iddiasının, kafirlerin duasına icabet etmenin İslam'daki karşılığı çok net ve kesindir. Ramazan, iftar gibi kavramlar İslam'a aittir. İlla yemek yedirilecekse 336 gün içinde bir günde yedir.
Allah (c.c.) onlar için 'necistir' diyor. (Tövbe 28) Necaseti, iftar gibi kutsal bir masaya hangi cüretle koyuyorsunuz?
Yine bir Ramazan'dayız. Bu, papazlı, hahamlı iftarların altyapısını dinlerarası diyalog misyonu oluşturuyordu. Bu misyonun elebaşı kaçak. Yapılanması ise terör örgütü ilan edilmiş vaziyette.
Eğer bu terör örgütü ile mücadele ediliyorsa papazlı, hahamlı iftarları görmek istemiyoruz. Artı bu iftarlara katılanların toplum huzuruna çıkıp dinen büyük yanlış yaptıklarını itiraf etmeleri lazımdır.
Yapmadılar. Bilin ki FETÖ misyonu aynen devam ediyor.
Yani bu ülkede hemen herkes papazlarla iftar etmeye, papazlardan dua almaya meraklı bir hale geldi. Hatırlayın!
AKP İl Başkanlığı, iftar yemeği organize ediyor. O zamanın başbakanı Sayın Erdoğan yine bir ilke imza atıyordu. İftarda Mozart çalıyordu. Konuklar arasında tabiri caizse her dinden, her dilden kişiler var. Konuklardan biri de dönemin Alman başbakanı Gerhard Schröder. Bu katılımıyla Schröder "iftara katılan ilk Hıristiyan başbakan" oldu. Karşılıklı dua, temenni ve gülücüklerle iftarlar açılıyor.
Bir başka manzara ise gözümün önünden hiç gitmez. Yine bir iftar sofrası kurulmuş. Patrik başta olmak üzere Yahudi ve Ermeni inanç temsilcileri ile diyanet başkanı da aynı masada. Bir de başbakan. Patrik, başbakana karpuz yediriyor.
Diyanet başkanı, Ermeni, Yahudi, Ortadoks inanç önderleri el kaldırmışlar dua ediyorlar. Bu duaya siyasiler ve halkımız da iştirak ediyor.
Dünün yol göstericisi bugünün terörist örgütü FETÖ, Swissotel'de iftar yemeği veriyor. Tüm kesimleri bir araya getirme amaçlı düzenlenen yemekte siyasi ve dini temsilciler, medya, işadamları, spor ve sanat çevresinden kişiler katılıyordu.
Gülen'in mesajının okunmasının ardından zamanın AB bakanı Egemen Bağış, (Gülen için) 'Ramazan ayının ayrılıkları (Gülen'in yurda dönüşü için) bitirmeye vesile olmasını' diliyor ardından da Fener Rum Patriği Bartholomeos ise Fetullah Gülen'e atfen şöyle diyordu;
"Fetullah Gülen Hocaefendi'nin de mesajında belirttiği gibi 'masada herkese yer var'. Bu ulvi vasıflardan bahsederken elbette pek muhterem Fetullah Hocaefendi'yi anmamak mümkün değildir. Kendisine buradan selam ve muhabbetlerimizi iletiyoruz. Dostluğumuz her zaman muteberdir ve devam etmektedir."
Birkaç yıl evvel AKP'li Üsküdar Belediyesi'nin tertip ettiği iftar ise tam bir şaklabanlıktı. İftara Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon ve ABD elçisi Francis Ricciardone katılıyordu. Elçi ve başkan yardımcısı, Müslüman vatandaşlarımıza yemek dağıtıyor ve vatandaşlarımız onlara dua ediyordu.
AKP'li Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara; "3 semavi dinin bir arada kardeşçe yaşadığı Üsküdar'daki iftar sofrasında Kudüs'ün de dahil olduğu dünyanın çeşitli ülke ve şehirlerinden gelen misafirlerimizle hep bir arada iftar yapmak bizim için çok anlamlı ve değerlidir. Umarım bu bereket sofrasında dostlarımızla daha nice iftar sofralarında bir araya geliriz." diyordu.
Hele % 49 oy alıp başbakan olan ve aniden siyaset sahnesinden silinen Ahmet Davutoğlu'nun Ramazan'da kurduğu bir masa vardı. Adına 'İbrahimi Dinler' masası dedi. O masada yemek yediler. Ortak dua ettiler.
Ülkemizin her köşesinde yıllarca sürdü bu tablo. Bu tabloyu hemen herkes alkışlıyordu. Biz ise bu tabloyu görünce; 'Ya Rabbi! Biz bunlardan beriyiz. Bizi sorumlu tutma. Bize gazap etme' diye yalvarıyorduk.
3 din varlığı iddiasının, kafirlerin duasına icabet etmenin İslam'daki karşılığı çok net ve kesindir. Ramazan, iftar gibi kavramlar İslam'a aittir. İlla yemek yedirilecekse 336 gün içinde bir günde yedir.
Allah (c.c.) onlar için 'necistir' diyor. (Tövbe 28) Necaseti, iftar gibi kutsal bir masaya hangi cüretle koyuyorsunuz?
Yine bir Ramazan'dayız. Bu, papazlı, hahamlı iftarların altyapısını dinlerarası diyalog misyonu oluşturuyordu. Bu misyonun elebaşı kaçak. Yapılanması ise terör örgütü ilan edilmiş vaziyette.
Eğer bu terör örgütü ile mücadele ediliyorsa papazlı, hahamlı iftarları görmek istemiyoruz. Artı bu iftarlara katılanların toplum huzuruna çıkıp dinen büyük yanlış yaptıklarını itiraf etmeleri lazımdır.
Yapmadılar. Bilin ki FETÖ misyonu aynen devam ediyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Para milletin itibarıdır’ diyordu onu da kaybettirdi / 29.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024