Geçmişte imparatorluklar, bir veya birkaç devletten vergi alıyordu. ABD imparatorluğu ise, dolarla bütün dünya devletlerini vergiden öte, haraca bağladı. ABD bunu şöyle gerçekleştirdi: İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, kendi para birimininin rezerv para olmasını sağlayan 'altın standardı' sistemini dünyaya kabul ettirdi. Bu sisteme göre ABD, sahip olduğu altın kadar dolar basacaktı. Ancak böyle yapmadı. ABD karşılıksız para bastı, doları altına bağlamaktan çıkardı. Daha doğrusu kalpazanlık yaptı, dünya piyasasına sahte para sürdü.. Bu durumda ABD'nin itibar, doların da değer kaybetmesi gerekirdi. Ama tam aksi oldu. Dünya devletleri yine doları rezerv para olarak tutmaya devam etti. 'Altın standardı' sistemi çöktükten sonra, ne oldu da karşılığı olmayan dolar, paçavraya dönmedi? Dönmedi, çünkü ABD, doların altınla bağlantısını kopardı, ama onu, insanların altından daha çok muhtaç olduğu petrole bağladı. John Perkins, 'altın standardı' yerine kullanılacak 'petrol standardı' oluşturmak için neler yaptıklarını şöyle anlatıyor: "Biz E.T.'ler (ekonomik tetikçiler) plânda anahtar konumdaki unsurun Suudi Arabistan olduğunun bilincindeydik. Çünkü bu ülke ötekilerin hepsinden fazla petrole sahipti. OPEC'i kontrol ediyordu ve Suudi Kraliyet ailesi yozlaşmıştı, yolsuzluğa alabildiğine açıktı. Suudiler de Orta Doğu'daki öteki krallar gibi sömürgecilik siyasetlerini biliyordu. Kraliyet baştaki Suudi hanedanına Britanyalılar tarafından ihsan edilmişti" (Bkz. Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları-2, s. 192). John Perkins, 'Para Aklama Olgusu' (SAMA) dediği antlaşma ile Suudi Arabistan'a üç şart kabul ettirdiklerini söyler. Bu şartlar şunlardır: "1. Petro-dolarlarının büyükçe bir bölümü ABD devlet tahviline yatırılacaktır. 2. Birleşik Devletler Hazine Bakanlığı'nın bu tahvillerin faizi olarak gelecek trilyonlarca doları, Amerikan şirketlerinin Suudi Arabistan'ın modernleştirilmesi için görevlendirilmesinde kullanılmasına izin verilecektir. 3. Petrol fiyatları şirketokrasinin kabul edebileceği düzeyde tutulacaktır" (A.g.e., s.193). John Perkins, "medya haber başlıklarında pek az çıkan, ama doları küresel standart para birimi konumunda tutmak için şirketokrasi açısından çok önemli bir ek anlaşma daha vardı" diyor. O da şu idi: "Suudi Arabistan petrol alım satımı ağırlıklı olarak dolarla yapmayı taahhüt ediyordu. Doların egemenliği basit birkaç kalem hareketiyle tekrar kurulmuştu. Para biriminin değer ölçeği olarak da altının yerini petrol aldı" (A.g.e., s.193). Perkins şöyle devam ediyor: "Dolarla petrol arasındaki evliliği hazırlayacak pazarlığı bağlayacak E.T.'ler çabucak derlendi. Dolara kraliyet tacı giydirildi ve o zamandan bu yana herşeyin üstündeki konumunu koruması sağladı" (A.g.e., s.194). Perkins'in anlattığı bu gerçeği, ülkemizde ilk gören ve duyuran BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Sosyal Devlet-Milli Devlet" kitabında bakınız ne diyor: "Kendi parasının dünya halkları tarafından kabul görmesi, ABD'ye geçmişte hiçbir devletin sahip olmadığı bir imkânı tanımıştır. Örneğin Orta Doğu petrollerini, boyadığı kâğıt ile değiş tokuş edebilen ABD, aslında petrolün gerçek sahibi konumundadır" (s.45).Şimdi, dünya devletleri içerisinde uyananlar, bu oyunu bozmaya çalışanlar var. ABD'yi şaşkına çeviren de budur. Tabiri caizse, doların saltanatı sallanıyor. Rusya ve İran, petrol ve doğal gaz ticaretinde dolar kullanımına son verdi. Ayrıca gaz OPEC'i kurma yönünde karar aldılar. Venezüela, 12 Lâtin Amerika ülkesine petrol satıyor, bedelini dolar olarak istemiyor. Çin, artık kazancını dolara, ABD'nin hazine bonosuna yatırmıyor, elindeki dolar rezervleri eritmeye çalışıyor. ABD muhiplerinin söylediklerine bakmayın. ABD, çok kötü bir durumdadır. İsterseniz, ABD'nin içine düştüğü durumu, bir ABD'linin ağzından dinleyelim. Demokrat Parti Başkan adayı Lyndon LaRouche şöyle diyor: "İğrenç bir ülke haline geldik. Üretmek yerine başka ülkelerden çalmaya başladık. Çeşitli para oyunlarıyla başka ülkelerin ürettiklerini ucuza kapatmaya başladık. Dünya bu çılgınlığın bedelini ödüyor. Çok acil çözülmesi gereken sorunla karşı karşıyayız. Federal Reserve iflâs halinde. Citibank dahil bankalar iflâs halinde. Dünya para sistemini bir kayyuma devretmek gerekir". Ezcümle ABD dolara, dolar da petrole bağlı. Buna bakarak ABD'nin zorunu ve sonunu görelim.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018