"De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın." (Al-i İmran 31)
"Kim Resul'e itaat ederse, gerçekte Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, Biz seni onların üzerine bekçi göndermedik." (Nisa 80)
Allah ve Resulüne itaat konusunda onlarca ayet ve hadis olmasına rağmen sadece bu iki ayeti düşünerek aşağıda aktaracağım tarihi gerçekleri okuyalım;
İmam Gazali, Sırr'ul-Âlemin kitabının 4. makalesinde şöyle ifade etmektedir: (Peygamber Efendimiz) "Bana kâğıt kalem getirin de size, Benden sonra işlerin zorluğunu kaldırıcı ve size gerekli olan şeyleri yazayım." Buyurdu.
Hz. Ömer ise şöyle dedi: "Allah Resulü şu anda sayıklamaktadır. Bize, Allah'ın Kitabı yeter."
Oradakiler birbirlerine girerek seslerini yükselttiler. Hz. Peygamber rahatsız olarak şöyle buyurdu:
"Kalkın yanımdan, Benim yanımda kavga etmek doğru değildir." Dedi.
Hz. Peygamber ashabına 3 şey vasiyet etti:
"Müşrikleri Arap Yarımadası'ndan çıkarın. Gelen heyetleri Benim yaptığım gibi ağırlayıp, yolcu edin. Üçüncüsünü ise ravi bilerek söylemedi veya 'unuttum' dedi." (Buhari, Sahih, c. 2, s. 118; Müslim, Vasiyet kitabı; Hamidi, Cem'un, Beyn'es-Sahihayn; İmam Hanbel, Müsned, c. 1, s. 222; İbn Ebi'l-Hadid, Nehcü'l-Belağa Şerhi, c. 2, s. 563)
"? Resulüllah'ın durumu iyice ağırlaşmıştı. Bir ara bayıldı. Kendine gelince şöyle dedi: "Bana kardeşimi ve arkadaşımı çağırın."
Aişe, Ebu Bekir'i, Hafsa da Ömer'i çağırdı. Ancak Resulüllah şöyle buyurdu: "Dağılın, eğer size ihtiyacım olursa sizi çağırırım."
Efendimiz tekrar, "Bana kardeşimi ve yardımcımı çağırın" buyurdu. Ümmü Seleme, "Ali'yi çağırın, Efendimiz O'ndan başkasını istemiyor" dedi. Hz. Ali'yi çağırdılar.
Resulüllah, O'na yaklaşmasını işaret etti. Hz. Ali, O'na sarıldı. Ve uzun süre Resulüllah, Hz. Ali'nin kulağına bir şeyler söyledi.
Artık Resulüllah'ın vefatı an meselesiydi. Ruhunu teslim etmeden az önce Hz. Ali'ye:
"Ya Ali, başımı kucağına al, Allah'ın emri gerçekleşmek üzeredir. Ruhumu teslim edince başımı kendine doğru çek. Beni kıbleye doğru yatır. Bana, kendin gusül ver. Ve sen kefenle. Herkesten önce Sen, Bana namaz kıl. Ve Beni defnetmeden önce Benden ayrılma. Ve bütün bunları yaparken Allah'tan yardım dile" buyurdu.
Hz. Peygamber (sav) ölmeden önce Hz. Fatıma'ya da (a.s) şunları söyledi;
"Ey Fâtımâ, Allah-u Teala Seni çok sevmektedir. Seni, geçmişi herkesten parlak olan ve ilmi herkesten daha çok olan biriyle evlendirdi.
Allah-u Teala yeryüzündeki insanlara özel bir şekilde teveccüh edip onların arasından Beni seçti, Beni mürsel bir peygamber kıldı. Yine yeryüzüne teveccüh etti, onların arasından kocanı seçti ve Seni, Onunla evlendirmek ve O'nu vasi kılmam için Bana vahyetti.
Ey Fâtımâ, en üstün Peygamber bizdedir, O da Babandır; en üstün vasi bizdendir, O da eşindir; en üstün şehitler bizdendir, onlar da Babanın amcası Hamza ve iki kanadıyla cennette uçan ve istediği yere giden babanın amcası oğlu Câfer'dir; cennet gençlerinin efendileri olan Hasan ve Hüseyin bizdendir; onlar da Senin evlatlarındır. Canım elinde olan Allah'a hamd olsun ki, bu ümmetin Mehdisi bizdedir, O da Senin torunlarındandır."
Allah Resulü bu sırada ruhunu teslim etti. Ali sağ eliyle Efendimizin çenesini tutuyordu. O'nu kıbleye doğru yatırıp çenesini bağladı. Üzerini örterek, gusül ve kefenleme işlerine başladı.
Hz. Ali, Hz. Peygambere gusül verdi, hanut yaptı ve Allah Resulü'nü kefenledi. Fazl b. Abbas bu işlerde kendisine yardım ediyordu. Gusül ve kefen işleri bitince Ali tek başına namaz kıldı.
Ardından dışarıda bekleyen kalabalığa hitaben şöyle dedi:
"Resulüllah, sağlığında da, öldükten sonra da bizim imamımızdır. Kimse imamlık etmeden grup grup efendimize namaz kılın. Allah, hangi peygamberin ruhunu nerede alırsa, orası onun defnedileceği yerdir. Ben, Efendimizi vefat ettiği odasına defnedeceğim" dedi.
(Konuyla ilgili bütün kaynaklar Prof. Dr. Haydar Baş'ın, İmam Ali eserinde aktarılmıştır)
Sonuç olarak Ahzap 33, Şura 23, Ali İmran 61. Ayetler, Veda ve Gadr-i Hum hutbesinde İmam Ali'nin, Peygamberimizden sonraki devlet başkanı veya halife olduğunun açık delil ve emirleridir.
"Kim Resul'e itaat ederse, gerçekte Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, Biz seni onların üzerine bekçi göndermedik." (Nisa 80)
Allah ve Resulüne itaat konusunda onlarca ayet ve hadis olmasına rağmen sadece bu iki ayeti düşünerek aşağıda aktaracağım tarihi gerçekleri okuyalım;
İmam Gazali, Sırr'ul-Âlemin kitabının 4. makalesinde şöyle ifade etmektedir: (Peygamber Efendimiz) "Bana kâğıt kalem getirin de size, Benden sonra işlerin zorluğunu kaldırıcı ve size gerekli olan şeyleri yazayım." Buyurdu.
Hz. Ömer ise şöyle dedi: "Allah Resulü şu anda sayıklamaktadır. Bize, Allah'ın Kitabı yeter."
Oradakiler birbirlerine girerek seslerini yükselttiler. Hz. Peygamber rahatsız olarak şöyle buyurdu:
"Kalkın yanımdan, Benim yanımda kavga etmek doğru değildir." Dedi.
Hz. Peygamber ashabına 3 şey vasiyet etti:
"Müşrikleri Arap Yarımadası'ndan çıkarın. Gelen heyetleri Benim yaptığım gibi ağırlayıp, yolcu edin. Üçüncüsünü ise ravi bilerek söylemedi veya 'unuttum' dedi." (Buhari, Sahih, c. 2, s. 118; Müslim, Vasiyet kitabı; Hamidi, Cem'un, Beyn'es-Sahihayn; İmam Hanbel, Müsned, c. 1, s. 222; İbn Ebi'l-Hadid, Nehcü'l-Belağa Şerhi, c. 2, s. 563)
"? Resulüllah'ın durumu iyice ağırlaşmıştı. Bir ara bayıldı. Kendine gelince şöyle dedi: "Bana kardeşimi ve arkadaşımı çağırın."
Aişe, Ebu Bekir'i, Hafsa da Ömer'i çağırdı. Ancak Resulüllah şöyle buyurdu: "Dağılın, eğer size ihtiyacım olursa sizi çağırırım."
Efendimiz tekrar, "Bana kardeşimi ve yardımcımı çağırın" buyurdu. Ümmü Seleme, "Ali'yi çağırın, Efendimiz O'ndan başkasını istemiyor" dedi. Hz. Ali'yi çağırdılar.
Resulüllah, O'na yaklaşmasını işaret etti. Hz. Ali, O'na sarıldı. Ve uzun süre Resulüllah, Hz. Ali'nin kulağına bir şeyler söyledi.
Artık Resulüllah'ın vefatı an meselesiydi. Ruhunu teslim etmeden az önce Hz. Ali'ye:
"Ya Ali, başımı kucağına al, Allah'ın emri gerçekleşmek üzeredir. Ruhumu teslim edince başımı kendine doğru çek. Beni kıbleye doğru yatır. Bana, kendin gusül ver. Ve sen kefenle. Herkesten önce Sen, Bana namaz kıl. Ve Beni defnetmeden önce Benden ayrılma. Ve bütün bunları yaparken Allah'tan yardım dile" buyurdu.
Hz. Peygamber (sav) ölmeden önce Hz. Fatıma'ya da (a.s) şunları söyledi;
"Ey Fâtımâ, Allah-u Teala Seni çok sevmektedir. Seni, geçmişi herkesten parlak olan ve ilmi herkesten daha çok olan biriyle evlendirdi.
Allah-u Teala yeryüzündeki insanlara özel bir şekilde teveccüh edip onların arasından Beni seçti, Beni mürsel bir peygamber kıldı. Yine yeryüzüne teveccüh etti, onların arasından kocanı seçti ve Seni, Onunla evlendirmek ve O'nu vasi kılmam için Bana vahyetti.
Ey Fâtımâ, en üstün Peygamber bizdedir, O da Babandır; en üstün vasi bizdendir, O da eşindir; en üstün şehitler bizdendir, onlar da Babanın amcası Hamza ve iki kanadıyla cennette uçan ve istediği yere giden babanın amcası oğlu Câfer'dir; cennet gençlerinin efendileri olan Hasan ve Hüseyin bizdendir; onlar da Senin evlatlarındır. Canım elinde olan Allah'a hamd olsun ki, bu ümmetin Mehdisi bizdedir, O da Senin torunlarındandır."
Allah Resulü bu sırada ruhunu teslim etti. Ali sağ eliyle Efendimizin çenesini tutuyordu. O'nu kıbleye doğru yatırıp çenesini bağladı. Üzerini örterek, gusül ve kefenleme işlerine başladı.
Hz. Ali, Hz. Peygambere gusül verdi, hanut yaptı ve Allah Resulü'nü kefenledi. Fazl b. Abbas bu işlerde kendisine yardım ediyordu. Gusül ve kefen işleri bitince Ali tek başına namaz kıldı.
Ardından dışarıda bekleyen kalabalığa hitaben şöyle dedi:
"Resulüllah, sağlığında da, öldükten sonra da bizim imamımızdır. Kimse imamlık etmeden grup grup efendimize namaz kılın. Allah, hangi peygamberin ruhunu nerede alırsa, orası onun defnedileceği yerdir. Ben, Efendimizi vefat ettiği odasına defnedeceğim" dedi.
(Konuyla ilgili bütün kaynaklar Prof. Dr. Haydar Baş'ın, İmam Ali eserinde aktarılmıştır)
Sonuç olarak Ahzap 33, Şura 23, Ali İmran 61. Ayetler, Veda ve Gadr-i Hum hutbesinde İmam Ali'nin, Peygamberimizden sonraki devlet başkanı veya halife olduğunun açık delil ve emirleridir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İsrail, ABD ve Bartholomeos / 20.09.2025
- Gözümüzün içine baka baka devlet kuruyorlar / 19.09.2025
- İslam dünyasının son iman testi Gazze’de / 18.09.2025
- Adalet yoksa yolsuzluk vardır / 17.09.2025
- Osmanlı’da vergiyi tabana yaymıştı / 15.09.2025
- Türklerle dost ol ama düşman olma / 14.09.2025
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Kolombiya’nın, İspanya’nın yaptığını AKP yapamadı / 11.09.2025
- Yaşanılanlar tesadüf değil / 10.09.2025
- Gözümüzün içine baka baka devlet kuruyorlar / 19.09.2025
- İslam dünyasının son iman testi Gazze’de / 18.09.2025
- Adalet yoksa yolsuzluk vardır / 17.09.2025
- Osmanlı’da vergiyi tabana yaymıştı / 15.09.2025
- Türklerle dost ol ama düşman olma / 14.09.2025
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Kolombiya’nın, İspanya’nın yaptığını AKP yapamadı / 11.09.2025
- Yaşanılanlar tesadüf değil / 10.09.2025