Hiç elinize bir hadis kitabı alıp incelediniz mi? Bindört yüzyıl öncesinin Mekke'sinin, Medine'sinin kokusunu duyabildiniz mi? Peygamber Efendimizin insan ilişkilerinde en başarılı insan olduğunu bu güzel kokulu sayfalardan okuyup fark edebildiniz mi? O Peygamber, bize hiç bir zaman eskimeyecek, pörsümeyecek, vazgeçilmeyecek bir ahlakı aşılamak için gelmiş ve en güzel şekilde aşılayıp, görevini tamamlamış olarak Rabbine varmıştır.
N'olurdu O'nun bir tek hadisini kendi ağızından duyabilseydik!
N'olurdu ashabdan birisi de biz olabilseydik! O ashab-ı kiram efendilerimiz ki, ne kadar şanslı olduklarının farkındalar ve bu yüzden O'na en büyük yardımcıydılar. O hadisleri rivayet edenlerden, bugüne kadar ulaştırıp taşıyanlardan, okuyup okutanlardan Allah razı olsun. Hadislerin hükümleri kıyamete dek okunsun ve uygulansın.
İnsan düşünmeden edemiyor bu hadisler insanı en kamil şekilde yetiştirebilmek için en güzel rehber.
Peki biz bunun ne kadar farkındayız?
Bugün bu eşsiz örnek varken medyanın ortaya attığı insanları örnek almaya çabalayan, ağlayan, kendinden geçen gençlerimiz acaba bir hadis kitabını açıp okudular mı? Peki acaba büyüklerimiz bize Peygamber sevgisini gereğince verebildiler mi?
Bugünlerde çocuklarımız besmeleden önce televizyon programlarını öğreniyorlar. İnsanlarımız kendilerinden kopup nereye gidiyor? Gençlerimizin çoğu nereye kadar böyle sürüklenecek? Bu işin sonu nereye varacak? Biz neden gençlerimize bir tek hadis olsun öğretmedik ve Allah'ın sevgisini hakkıyla tanıtamadık? Yarın bize sorarlar.
Bir şiirde "Bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş yavaş" diyordu. İşte Peygamber sevgisi için de bir kıvılcım gerekli. O'nu sevmeyi öğrenmek lazım, öğretmek lazım. Çünkü O bizim şefaatçımız olacak inşaallah. Bu dünya kimselere kalmayacak, istediğiniz kadar şöhretli olun. Bir gün bedenimiz teneşire, musallaya yaslanacak, o kıyamet zamanında mahşer yerinde günahlarımızdan dolayı terlere boğulduğumuzda şefaatçimiz Efendimiz olacak, unutmayalım.
Yazımızı bir hadis-i şerifle bitirelim.
Ebu Hüreyre'den (ra) rivayetle, Resul-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Üç dua var ki, bunların kabul olunacağından şüphe yoktur.
1-Mazlumun duası
2-Misafirin duası
3-Anne ve babanın evlatlarına olan duaları."
Çocuklarımıza ve gençlerimize dua edelim.
N'olurdu O'nun bir tek hadisini kendi ağızından duyabilseydik!
N'olurdu ashabdan birisi de biz olabilseydik! O ashab-ı kiram efendilerimiz ki, ne kadar şanslı olduklarının farkındalar ve bu yüzden O'na en büyük yardımcıydılar. O hadisleri rivayet edenlerden, bugüne kadar ulaştırıp taşıyanlardan, okuyup okutanlardan Allah razı olsun. Hadislerin hükümleri kıyamete dek okunsun ve uygulansın.
İnsan düşünmeden edemiyor bu hadisler insanı en kamil şekilde yetiştirebilmek için en güzel rehber.
Peki biz bunun ne kadar farkındayız?
Bugün bu eşsiz örnek varken medyanın ortaya attığı insanları örnek almaya çabalayan, ağlayan, kendinden geçen gençlerimiz acaba bir hadis kitabını açıp okudular mı? Peki acaba büyüklerimiz bize Peygamber sevgisini gereğince verebildiler mi?
Bugünlerde çocuklarımız besmeleden önce televizyon programlarını öğreniyorlar. İnsanlarımız kendilerinden kopup nereye gidiyor? Gençlerimizin çoğu nereye kadar böyle sürüklenecek? Bu işin sonu nereye varacak? Biz neden gençlerimize bir tek hadis olsun öğretmedik ve Allah'ın sevgisini hakkıyla tanıtamadık? Yarın bize sorarlar.
Bir şiirde "Bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş yavaş" diyordu. İşte Peygamber sevgisi için de bir kıvılcım gerekli. O'nu sevmeyi öğrenmek lazım, öğretmek lazım. Çünkü O bizim şefaatçımız olacak inşaallah. Bu dünya kimselere kalmayacak, istediğiniz kadar şöhretli olun. Bir gün bedenimiz teneşire, musallaya yaslanacak, o kıyamet zamanında mahşer yerinde günahlarımızdan dolayı terlere boğulduğumuzda şefaatçimiz Efendimiz olacak, unutmayalım.
Yazımızı bir hadis-i şerifle bitirelim.
Ebu Hüreyre'den (ra) rivayetle, Resul-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Üç dua var ki, bunların kabul olunacağından şüphe yoktur.
1-Mazlumun duası
2-Misafirin duası
3-Anne ve babanın evlatlarına olan duaları."
Çocuklarımıza ve gençlerimize dua edelim.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022