Yaz sıcakları yerini serinliğe bırakmaya başlayınca ara verilen Ekoanaliz programlarına tekrar başlandı. Yeniden başlayan Ekoanaliz programının ilki Eskişehir'de yapıldı. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş her zamanki gibi kadrosu ile vatandaşlarımızın karşısına çıktı. Programa katılanlar, Sayın Baş'tan önce kısaca değerlendirmeler yaptılar. Yaptıkları değerlendirmelerde, referandum öncesi ve sonrasında yaşananları dile getirdiler. Konuşmacıların referandum değerlendirmelerinde dikkat çeken husus, "evet" sonucu sonrası yaşanan hayal kırıklıklarıdır. Referandum sürecinde, asıl maksatların gizlendiğini; şimdi Anayasanın değişmez maddelerinin dahi tartışmaya açıldığını, Türkiye'nin üniter yapısının değiştirilmek istendiğini, başkanlık ve eyalet sisteminin vatandaşa yavaş yavaş servis edilmeye başlandığı dile getirildi. Konuşmacılar, referandumun hemen ardından yapılan icraatlardan çarpıcı örnekler verdiler. Stratejik öneme haiz İskenderun limanının satışından, Akdamar ermeni kilisesinin ayine açılışından, PKK ile anlaşma sürecinde yaşanan akıl almaz trafikten örnekler verdiler?Kadronun yaptığı değerlendirmelerden sonra Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş çarpıcı açıklamalar yaptılar; "Diğer konuşmacı arkadaşlar referandum öncesi sonrası yaşananları ve olası tehlikeleri haber verdiler. Ben bu konulardan çok, gelecekte yapmamız gerekenleri anlatarak sizlere bazı şeyleri hatırlatacağım. Evet, bizim bu kadar uyarılarımıza, gerekçelerimizi ortaya koymamıza rağmen siz yine hesap kitap bilmez, çözümü olmayan kişilere destek verdiniz. Aslında bu sonuçlara bakılınca destek de verildiği sayılmaz ama sonuç budur. Çünkü mecliste bir karar çıkarken salt çoğunluk esas alınır. Salt çoğunluk oylamaya katılanların değil, mecliste oy kullanacakların yarısının bir fazlasıdır. 550'nin yarısının bir fazlası 276 olduğuna göre anayasaya "evet" diyenlerin sayısının da en az seçmen sayısının yasının bir fazlası olmalıydı. 50 milyon olan seçmenin sadece 21 milyonun evet dediğine göre salt çoğunluğun yarısı bile "evet" dememiştir?Şimdi çıkan bu neticeden sonra şunu bir kez daha kafanıza koyun ki; dün kurtuluş mücadelesinde asker Atatürk'e ihtiyaç vardı, bugün de Hoca Atatürk'e ihtiyaç vardır. O da Ben'im ve karşınızdayım."Sayın Baş, konuşmalarının diğer bölümlerinde heyecanını bir nebze olsun kaybetmeden, saatlerce "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projelerini anlattılar. Sayın Baş'ın konuşmalarını; referandumdan sonra yaşanan "evet" diyenleri zafer sarhoşluğundan, "hayır" diyenleri hayal kırıklığı ve yorgunluktan ayıktırmak için bir fırsat olarak görmek, meseleleri daha aklı selim değerlendirmek için bir fırsat bilmeliyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’ın hukuk davası, bir ifade hürriyeti davasıdır / 06.09.2025
- Hariçten gazel okuyanlar bilsin ki Muhammed’siz din olmaz / 05.09.2025
- Muhammed-i Aşk sırrına erenlere selam olsun / 04.09.2025
- Hüseyin Baş Lozan’da oynanmak istenen İngiliz oyununu anlattı / 03.09.2025
- Zafer sadece savaşla değil, ekonomi ile de kazanıldı / 02.09.2025
- Ölüme hazırlık nasıl olur? / 01.09.2025
- Atatürksüz Zafer Bayramı kutlamanın anlamı olmaz / 30.08.2025
- Millete rağmen bir şey yapmak ayıptır günahtır / 29.08.2025
- Allah ile kulu arasındaki yakınlık / 28.08.2025
- Şüphesiz Rabbim duayı işitendir / 27.08.2025
- Hariçten gazel okuyanlar bilsin ki Muhammed’siz din olmaz / 05.09.2025
- Muhammed-i Aşk sırrına erenlere selam olsun / 04.09.2025
- Hüseyin Baş Lozan’da oynanmak istenen İngiliz oyununu anlattı / 03.09.2025
- Zafer sadece savaşla değil, ekonomi ile de kazanıldı / 02.09.2025
- Ölüme hazırlık nasıl olur? / 01.09.2025
- Atatürksüz Zafer Bayramı kutlamanın anlamı olmaz / 30.08.2025
- Millete rağmen bir şey yapmak ayıptır günahtır / 29.08.2025
- Allah ile kulu arasındaki yakınlık / 28.08.2025
- Şüphesiz Rabbim duayı işitendir / 27.08.2025