Saadet ile AKP iki ayrı parti mi?

Erbakan'ın 28 Şubat kararlarını imzası ile son bulan ünlü iftar yemeğine katılan bir din alimi yıllar önce anlatmıştı:"Erbakan'ın çağrısı ile Başbakanlık'ta verilen iftar yemeğindeyiz. Her halinden belli ki ortalık istihbarat kaynıyor. Allah'u âlem 28 Şubat'ın komutanları programı canlı yayın izliyorlar? Ünlü bir cemaat önderini konuşmak üzere sahneye davet ettiler. Hocaefendi sahneye çıktı, eline aldığı mikrofonla Erbakan'a teşekkür üzerine teşekkür etti. Yemeği İstanbul'un fethi gibi yorumluyordu? Tek sorunlarının açılan Kur'an kurslarının tek kapılı planlanması nedeni ile erkek ve kızların aynı anda kursa girmek zorunda olduğundan filan uzun uzun bahsetti. Erbakan notlar tuttu. Erbakan da açılışta duygusal bir konuşma yaptı ve hedefinin Başbakan olduğu günden bu yana böyle bir iftar düzenlemek olduğunu ve geciktiklerini ve bu iftarın Başbakanlık'ta yapılmasının taşıdığı mesaj üzerine değerlendirmelerde bulundu?Sonuç malum? Toplantıya katılanlar fişlendi. Ortada ne Kur'an Kursu ne de İmam Hatipler kaldı. 80 yıllık birikim o yemeğin açtığı yoldan kurutuldu. Erbakan 28 Şubat kararlarını imza etti?"Buradaki tablo çok önemli. Gerçekten çok önemli. Tek tek irdelenmeye ihtiyacı var. Önce Erbakan?Şayet Erbakan iftarın 28 Şubat sürecine neden olacağını bilmiyorsa ortada vahim bir nakısa var demektir. Düşünüz ki medya, gazeteler bangır bangır "tarikat şeyhlerine iftar" diye başlıklar atıyor, yemeğe gelen herkes kameraların önünden geçerek sıraya diziliyor ama siz bu sonucu öngöremiyorsunuz. Başbakanlık konutunda kaynayan istihbaratı es geçip orayı kendi eviniz zannediyorsanız o da başka bir şey tabii!!!Yok eğer "olacakları bir Başbakan nasıl tahmin edemez" diyorsak, bu defa nakısa dediğimizden de beter bir tablo ile karşı karşıya olduğumuz mesajı çıkar!İçerdeki din adamlarının kimyasına gelince?Din adamının özellikle de maneviyat ile bağlı olan insanların azıcık da olsa duvarın ötesini, olmadı camın arkasını görmeleri gerekmiyor mu?Tek tek kayıtları tutulurken, fişlenirken bu insanların "ne oluyoruz" demeleri gerekmiyor mu? Yahu ey Erbakan "bize hizmet edeceksen böyle mi edeceksin? Sen bizi hızara veriyorsun" tavrını beklemek niye safdillik olsun? Taşıdıkları sorumluluğun niye farkında değiller? Bunlar dünyamızı ahiretimizi teslim ettiğimiz, ölçü alacağımız din adamları değil mi?Sorulara soru katmak mümkün ama bugün gülerek hatırladığım bu anektod, her şeyin ne kadar muşamba bir dekor olduğunun ispatıdır diye düşünüyorum. Siyasi lideri muşamba, din adamları muşamba olan bir dekor!İhanet ile ahmaklık arasında yaşanan tablo bugün aslında İslam aleminin en temel sorunudur! Burnunun ucunu göremeyen, görmek istemeyen anlayış, İslami terminoloji ile feraseti körlenmiş bir zihniyet bugün coğrafyamıza hâkim durumda! Her yerimizden ihanet ve cehalet akıyor?Aynı yolun temsilcileri demokrasiyi bir din haline getirip Kazlıçeşmeler'de mitingler yapıyorlar ve Mursi'ye destek oluyorlar hesapta. Ama evdeki bulgurdan olduğumuzun farkında bile değiller. Tıpkı Başbakanlık konutunda verilen iftar gibi!Şayet "Erbakan gider, Erdoğan gelir" denklem ise konuştuğumuz, Erbakan'dan arta kalan üç-beş insanın partilerini kapatma dürüstlüğünü ortaya koymaları gerekmez mi? Partilerini derhal kapatıp, dışardan desteği içeriye kaydırmaları işin namusudur diye düşünüyorum! Hiç değilse millet de "Saadet ayrı-AKP ayrı" takiyyesinden kurtulur!Çünkü biliyoruz ki bunlar AKP aleyhine hiçbir zaman muhalefet etmediler! AKP'nin yıkıldığı yerde tıpkı MHP gibi Erdoğan'a destek oldular!Birbirlerine hem kan olarak hem de fikir olarak akrabadırlar ve rant paylaşımı, ihale kapma yarışı onları birbirlerinden ayrılmaz bir topaç haline getiriyor!