Bugüne kadar toplumda yapılan algı operasyonlarıyla; gördüğüne ve yaşadığına göre değil de birilerinin istediği gibi inanmaya çalışan insanlar, geç de olsa "lafla peynir gemisinin yürümeyeceği" gerçeğini anlamaya başladılar. Yeterli olmasa da toplumda uyanışlar başladı. İnsanlar, çeşitli yollarla küresel güçlerin ve iktidar sahiplerinin bir algı operasyonuyla kendilerini aldatmalarına itiraz etmeye başladı. Kısmen de olsa sağda solda vatandaşlar "neler oluyor." Diye sormaya, konuşmaya başladılar. Gerçekten de "mızrak çuvalda gizlenmiyor" artık. Günlerce siftah edemeden dükkân kapatan esnaf, işletmesinin kapanma tehlikesini yaşıyor. Gerek işyeri kiraları, gerek personel giderini sermayeden eksiltmek yoluyla kapatmaya çalışıyor. Büyük sanayiciler binlerce işçisini işten çıkararak inanılmaz derecede büyük borçlarla iflaslar yaşıyor. İşine devam edenler de vatandaşın tüketim kabiliyetini yitirdiğinden dolayı eksik kapasiteyle çalışarak ayakta kalmaya çalışıyor. Vatandaşı kredi oyunlarıyla ev, araba, vs. şeylere sahip olmak adına faiz ve borç sarmalına kaptıranlar; toplumun çöküşünü sadece seyretmekle kalıyor.Emekli, dul ve yetimler, asgari ücretle hayatta kalma mücadelesi veriyor.Toplumun en ağır yükünü çeken tarım kesiminin hali de perişan. Tarım ve hayvancılık, gece gündüz uğraş isteyen işlerdir. Uzun senelerdir özellikle de tarım kesimi üzerinde oyun oynayan küresel güçler, amaçlarına ulaştılar. Olması gereken tarım nüfusunu çeşitli oyunlarla, uyguladıkları kota ve malına gereken değeri vermeyerek ekmemeğe ve göç etmeye mecbur bıraktılar. En kolay ürettiğimiz temel gıda maddelerini bile ithal etmek zorunda bırakılan tarım kesimi kan ağlıyor. Yandaş ve iktidardan çeşitli yollarla nemalananlar dışında toplumun hemen her kesimi, halinden şikâyetçidir. Vatandaşımızın şikâyetçi olduğu bu durumlardan kurtulmak da yine vatandaşın kendi elindedir.Yapacağı şey bellidir. Onu bu hale getiren iradeden hesap sormak ve en demokratik hakkı olan sandıkta gerekli dersi vermektir. Vatandaşımız asla çözümsüz değildir. Milletimizin içinden çıkan ve kendini milletine adayan bir lider Prof. Dr. Haydar Baş, bu soruların cevabını veriyor ve sorunların üstesinden gelebileceğini yılladır haykırıyor; çözümler sunuyor. Şimdi sorunlarınıza çözüm sunacak projeleriyle sizi "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projeleriyle buluşmaya; dilediğiniz gibi ekecek, biçecek, üretecek ve tüketecek; toplumun her kesimini insanlık onuruyla yaşatacak bir sisteme davet ediyor. Yapmanız gereken; bu eli tutmak ve Onunla birlikte olmaktır.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024