Sağlık Bakanlığı'nın   ülkemizin  sağlık  sisteminde  gerçekleştirdiği   değişiklikler  sebebiyle   özel  poliklinikler   büyük  oranda  zarar   görmüştür.1987  Cerrahpaşa  Tıp  Fakültesi   mezunu bir hekimim. Mecburi  hizmet  kurası  sonucu  ülkemizin  en fakir  bölgelerinden  birinde, ücra  bir   sınır köyünde 2 yıl   hizmet  yapmakla   başladığım  hekimlik  yaşamım  süresince yaklaşık olarak  her  türlü  mesleki kademede görev  almış  bulunmaktayım. Devlet hastanesi acil servisi, özel hastane hekimliği, pratisyen  olarak  özel   muayenehane hekimliği, grup  başkanlığı, uzmanlık  eğitimi   dolayısıyla  asistanlık  çilesi  dahil .Sonrasında ise Devlet   memurluğu görevimden istifa ederek    birkaç hekim   arkadaşımla  birlikte  açmış olduğumuz  özel   poliklinikte  yaklaşık altı yıldan  beri    "mesul müdür" ve hekim  olarak  çalışmaktayım.Son çıkarılan yasa ve yönetmelikler   sonucunda  özel  poliklinikler olarak ekonomik darboğaza girmiş bulunmaktayız. 150.000 USD değerinde olan polikliniğimiz 30.000 YTL 'den  satılığa çıkmış durumdadır.  Fakat maalesef alıcı bulamamaktayız. Aylardır  ilan  verip     duyurmamıza rağmen taliplisi çıkmamıştır.Tıp esleğine ömrümü adadıktan ve yaklaşık 25 yılımı her  kademesinde çalışarak geçirdikten sonra bu noktaya gelmiş  bulunmaktayım. Sadece benim ve idare ettiğim özel polikliniğimin bu durumda olmadığımızı belirtmeme gerek var mı dersiniz?Ülkemizde  bulunan  tüm    özel  poliklinikler  aynı  durumdadır.En   yakınınızdaki   özel  polikliniğe  sadece  bir    telefonla   sorarak   durumun   vahametini    öğrenebilirsiniz..  Çevrem  ; "-Müşteri  bulur da   anlaşamazsanız  bize   yönlendirin, biz de  satıyoruz   " diyen  poliklinik  sahipleriyle   dolmuş   durumdadır. Size  aylardır  ödeyemedikleri   kiralarından,  personel   maaşlarını  zamanında   ödeyememekten , hekimliği  ve  hastalarını    bir    kenara bırakıp, aylık elektrik, su, doğalgaz   faturalarını   ve  vergilerini nasıl denkleştireceklerinin derdine düştüklerinden vs    bahsedeceklerdir.Sağlık Bakanlığı, çıkardığı yasalarla özel polikliniklerin göz göre  göre batmasının altyapısını hazırlamış bulunmaktadır. "Sağlık sistemini değiştiriyoruz, basamaklı sevk sistemi   getireceğiz, SSK'daki yolsuzlukları ve hortumları ortadan   kaldıracağız  "diye yola çıkılmış ; sonuçta ise devlete bağlı sosyal   güvenlik kurumlarının tüm imkanları özel hastane sahiplerine   aktarılmıştır. Önce Emekli Sandığı mensuplarının , 657 ye tabi çalışan devlet   memurlarının ve en son olarak da SSK ve Bağ-Kur mensuplarının  muayene ve tedavileri için (adaletsiz bir uygulamayla) direkt   olarak "özel hastanelere" gidebilmelerine imkan tanıyan yeni  sağlık sistemi, en fazla biz özel poliklinik sahibi hekimleri ve  çalışanlarını etkilemiş durumdadır. Ülkemizdeki tüm sağlık kuruluşlarında hergün sıra bekleyen   hastaların istatistiksel olarak % 95,7  si "ayaktan  tedavi" gerektiren nezle, grip, üriner enfeksiyon vs gibi nispeten basit ve de bir muayenehane-poliklinik ortamında, düşük bir maliyetle   tedavi edilebilecek olan hastalıklardır.Birinci basamak kuruluşlar olması gereken, sağlıktaki    problemlerin en pratik olarak ve en düşük maliyetle çözülebileceği   adresler olan özel poliklinikler (bu kavrama özel aile hekimi ve pratisyen  hekim muayenehaneleri de dahildir), tamamen sistem  dışı bırakılmışlardır.Özellikle SSK tarafından tüm görüşmelere ve hatırlatmalara rağmen özel polikliniklerle  ısrarla anlaşma yapılmaması sebebiyle, ülkemizdeki tüm poliklinikler maddi darboğaza girmiştir. Devam edecek
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012












 
 





































































