Dünyayı yeni bir büyük bela, şarbon belası sarmaya başladı.
Sağ olsun CİA, bunun Usame ile bağlantısını tespit edememiş.
İleride tespit edemeyecek anlamına gelmezse de, iyi.
Tabi, bak biz yalan söylemeyiz, bağlantı yok dediysek yok, bağlantı var dediysek var.
Yemezler.
11 eylül sonrası karma karışık hal alan dünya düzeni bu sefer de şarbon sonrası savunma düzeni almaya başladı.
Eğer dünyanın dikkatini başka tarafa çekmek için değilse bu hikaye, bundan böyle çok ciddi tehlikeyle karşı karşıya kaldık demektir.
Afganistan'da her gün onlarca masum insan ölürken kılında eh ufak bir titreşim olmayanlar şarbon sonrası şokta.
En son ürün füzelerin, bombaların Afgan arazilerinden gök kubbeye savurduğu toz duman kimseyi rahatsız etmezken, nereden gönderildiği belli olmayan, kimin eseri, ya da şaheseri olduğunu bilmediğimiz zarflardan çıkan toz duman dünyayı ayağa kaldırdı.
Çünkü Afgan dağlarından çıkan duman, ölen zavallı Müslüman Afganlı'nın dumanı, zarftan çıkan duman ise Batılının gümanı, aradaki fark bu.
Peki şarbon tamam da şu Şaron ne olacak?
Filistin kan gölü, onun sayesinde.
Son olarak Turizm bakanı da bir suikast sonucu öldürüldü.
Komplo teorisyenliği parsellendi.
Ben komplo teorisyenliği yapmayacağım.
Velakin, şu ana kadar İsrail'de meydana gelen intihar saldırılarıyla ve Turizm Bakanı'nın öldürülüşüyle 11 Eylül saldırısı arasında bir benzerlik, bir aynılık var.
11 eylül saldırısını Usame Bin Laden'in yapması ne kadar mümkünse, gerek şu ana kadarki intihar saldırılarının ve gerekse de son olarak İsrail Turizm Bakanı'nın öldürülmesini de Filistinlilerin yapması o derece mümkün.
O mümkünse bu mümkündür, o mümkün değilse, bu da mümkün değildir.
Bir millet ki, "düşmanıyla," taş atarak savaşmaya gayret ediyor, bu millet İsrail'in en kalabalık yerlerine, eğlence merkezlerine intihar saldırısı düzenleyecek.
Bir Bakanı öldürecek.
Külahıma anlatsınlar.
İntihar saldırısı sonrası meydana gelişmeler kimin işine yarıyorsa saldırıyı yapan da o dur.
Bu değişmez bir kuraldır.
Tıpkı 11 eylül ABD saldırısı gibi.
11 eylül sonrası dünyada ve Ortadoğu'da kurulan yeni denklemlerin bir uzantısı olamaz mı Bakanın öldürülmesi?
Sıradan bir vatandaşının öldürülmesini fırsat bilip Filistin'in tamamını işgale kalkışan İsrail, bir Bakanının öldürülmesi sonrası ne yapar?
FKÖ'nün önemli liderleri İsrail'in çok özel suikastları sonucu öldürüldü, şimdi sıra kimde dersiniz?
İnşallah Yaser Arafat'ta değildir.
Ama bu olay sonrası çok ciddi gelişmeler olacağı kesin.
Hem sonra, dünya alem hazır şarbonla meşgul olurken, Şaron'u kim görecek, kim bilecek?
Bilin bakalım!
Şarbon mu yoksa Şaron mu daha tehlikeli?
Sağ olsun CİA, bunun Usame ile bağlantısını tespit edememiş.
İleride tespit edemeyecek anlamına gelmezse de, iyi.
Tabi, bak biz yalan söylemeyiz, bağlantı yok dediysek yok, bağlantı var dediysek var.
Yemezler.
11 eylül sonrası karma karışık hal alan dünya düzeni bu sefer de şarbon sonrası savunma düzeni almaya başladı.
Eğer dünyanın dikkatini başka tarafa çekmek için değilse bu hikaye, bundan böyle çok ciddi tehlikeyle karşı karşıya kaldık demektir.
Afganistan'da her gün onlarca masum insan ölürken kılında eh ufak bir titreşim olmayanlar şarbon sonrası şokta.
En son ürün füzelerin, bombaların Afgan arazilerinden gök kubbeye savurduğu toz duman kimseyi rahatsız etmezken, nereden gönderildiği belli olmayan, kimin eseri, ya da şaheseri olduğunu bilmediğimiz zarflardan çıkan toz duman dünyayı ayağa kaldırdı.
Çünkü Afgan dağlarından çıkan duman, ölen zavallı Müslüman Afganlı'nın dumanı, zarftan çıkan duman ise Batılının gümanı, aradaki fark bu.
Peki şarbon tamam da şu Şaron ne olacak?
Filistin kan gölü, onun sayesinde.
Son olarak Turizm bakanı da bir suikast sonucu öldürüldü.
Komplo teorisyenliği parsellendi.
Ben komplo teorisyenliği yapmayacağım.
Velakin, şu ana kadar İsrail'de meydana gelen intihar saldırılarıyla ve Turizm Bakanı'nın öldürülüşüyle 11 Eylül saldırısı arasında bir benzerlik, bir aynılık var.
11 eylül saldırısını Usame Bin Laden'in yapması ne kadar mümkünse, gerek şu ana kadarki intihar saldırılarının ve gerekse de son olarak İsrail Turizm Bakanı'nın öldürülmesini de Filistinlilerin yapması o derece mümkün.
O mümkünse bu mümkündür, o mümkün değilse, bu da mümkün değildir.
Bir millet ki, "düşmanıyla," taş atarak savaşmaya gayret ediyor, bu millet İsrail'in en kalabalık yerlerine, eğlence merkezlerine intihar saldırısı düzenleyecek.
Bir Bakanı öldürecek.
Külahıma anlatsınlar.
İntihar saldırısı sonrası meydana gelişmeler kimin işine yarıyorsa saldırıyı yapan da o dur.
Bu değişmez bir kuraldır.
Tıpkı 11 eylül ABD saldırısı gibi.
11 eylül sonrası dünyada ve Ortadoğu'da kurulan yeni denklemlerin bir uzantısı olamaz mı Bakanın öldürülmesi?
Sıradan bir vatandaşının öldürülmesini fırsat bilip Filistin'in tamamını işgale kalkışan İsrail, bir Bakanının öldürülmesi sonrası ne yapar?
FKÖ'nün önemli liderleri İsrail'in çok özel suikastları sonucu öldürüldü, şimdi sıra kimde dersiniz?
İnşallah Yaser Arafat'ta değildir.
Ama bu olay sonrası çok ciddi gelişmeler olacağı kesin.
Hem sonra, dünya alem hazır şarbonla meşgul olurken, Şaron'u kim görecek, kim bilecek?
Bilin bakalım!
Şarbon mu yoksa Şaron mu daha tehlikeli?
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010