Yazı başlığını, Beled Sûresinde buyrulan: "Fakat o, sarp yokuşu aşamadı" ayet-i kerimesine bakarak yazdık.
Mü'min son nefesine kadar nefsi ile mücadele halindedir. Nefsi emmaresi sürekli kötülüğü emreder.
Yalan, hırsızlık, gıybet, dedikodu, iftira, cinayet, haksızlık, hakaret, cimrilik, zina gibi küçük büyük bütün günahları işlememizi emreder.
Kâmil mü'min emmareden hatta ondan sonra gelen nefsi levvameden kurtulmalıdır. Levvame günahı işleyip pişman olmak, sonra tekrar işleyip pişman olmak. Denizin dalgası gibi bir deryaya bir karaya. Bir ileri bir geri…
Mü'min mutmain olan nefse ermek için çabalar. Bunun için kâmillere varır. Bilgi, edep, istikamet kazanır. Salih ve salihalardan olur. Allah'ın rızasından başka gaye yoktur sırrına erer.
Beled Sûresinin ayet-i kerimelerini, tefekkür ve tezekkür (düşünerek, hatırlayarak) ile tekrar tekrar okuyalım:
"Fakat o, sarp yokuşu aşamadı."
O sarp yokuş nedir bilir misin?
Köle azat etmek,
Veya açlık gününde yemek yedirmektir,
Yakınlığı olan bir yetime.
Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.
Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden olmaktır.
İşte bunlar sağdakilerdir..." (Beled, 11-18)
Nisa Sûresi 95. ayet-i kerimede: "Mü'minlerden (özür sahibi olanlar dışında) oturup kalanlar, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihat etmekte olanlarla eşit olamazlar…" buyrulur.
Yürüyen, koşan, mücadele eden, savaş için cephede olan, kurtuluş mücadelesinde yer alan, iyilik saçan, kötülükten alıkoymaya çalışan, er kişiler ile oturanlar bir olmaz. Bunlar hayra koşan, bentleri aşan, iyi niyetli, sabrı ve sebatı ile büyük kâmillerdir.
Adiyat "hızlı koşan atlar" demektir.
Bu isimle geçen sûrede Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:
"Harıl harıl koşanlara,
(Nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara,
(Ansızın) sabah baskını yapanlara,
Orada tozu dumana katanlara,
Derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki,
Şüphesiz insan, Rabbine karşı pek nankördür.
Şüphesiz buna kendisi de şahittir,
Ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
Kabirlerde bulunanların diriltilip dışarı atıldığını düşünmez mi?
Ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman,
Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyla haberdar. (Adiyat, 1-11)
Tembellik değil hızla koşmak, başarılar için tozu dumana katmak, iyi niyet ve ihlasla Allah'ın rızasını kazanmaya çalışmalıyız.
Vakıa Sûresinde "Sabikun" kelimesi vardır. Geçtiler demektir. Cenab-ı Hak üstün ve yüce meziyetlerle süslenmiş kullarını överek, "(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler. İşte onlar Allah'a yakın olanlardır. (10-11)
Geçenler, önde olanlar, öncü olanlar Allah'a yakın olanlar buyrulur.
Nefsin mertebelerini geçerek önde olanlar Allah'ın veli kulları, sevdikleri oluyor.
Ahlakımızı, dinimizi, vatanımızı, bayrağımızı, milli ve dini kimliğimizi yok etmek isteyenlere karşı savaşan ve bu uğurda ölenler şehitlik makamına kavuşurlar.
Uzak yolları aşanlar, sarp yokuşları, derin suları, düşman hatlarını geçen zafere ulaşır.
Allah Resulü (s.a.a) hadis-i şeriflerinde, "Kim sabrederse zafere kavuşur" buyurur.
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021