Savaş dediğimiz, düşman işgali, saldırısı, tek yönlü değildir. Savaşın kendi içinde birçok taktikleri vardır. Kendi dışında yine değişik şekil ve yöntemler ile kendini gösterir.
Ayet-i kerimelerde de buyrulur:
"Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın." (Enfal, 60).
"Ey iman edenler! Siz kendi sorumluluklarınıza dikkat edin. Siz doğru gittiğiniz takdirde yanlış yola sapanlar size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır ve yapmakta olduğunuz her şeyi o zaman Allah size bildirecektir." (Maide, 105).
Düşmanın oyunlarına karşı her bakımdan güç hazırlamak ve kendi özünü korumak gerekir.
Günümüze bakıldığında şöyle özetleyebiliriz:
1- Kültür savaşı: Bir milleti kendine benzetmeye çalışır. Milletin aynı dil, örf ve âdetleri üzerine propagandalar gerçekleştirir. Müzik, sanat, sinema, algı, basın yayın, yöneliş ve bilgileri ile etkili olur. Nüfus ve etnik kimliğimiz üzerine oynanan oyunlar az değildir.
2- Sanayi savaşı: Bir milletin emeğini sömürür. ABD Suriye'den ve Irak'tan yıllardır petrol çalıyor.
3- Din savaşı: Bir milletin inancını, ibadetini ahlakını yok etmeye çalışır. Tarihte hiçbir devirde eksik olmamıştır. En yıkıcı hamleler buradan gelir. İnsanların zayıf noktasıdır. 50 yıl önce cihatçılık tohumları ekildi. Şimdi bununla müslüman ülkeler kan seline döndürüldü. Oyun hala devam etmektedir. Dinlerarası Diyalog, Nakşilik, Şii-Sünni ayırımı...
4- Teknolojik savaş: Devleti en modern silahlar ile vurur. Uydu, internet, medya...
5- Ajan savaşı: Her kılıkta, kadın ve erkek ajanları ile ele geçirmek.
6- Biyolojik Savaş: Ürettiği mikroplarla yenmeye çalışır. Gıdalar üzerine oynar. Nesli ve bedenleri bozar. İlaç ve kozmetikler, tohum, katkı maddeleri, gıda boyaları vs...
7- Ekonomik savaş: Maddi gücü ele geçirme, hasmının maddi gücünü bitirme savaşı...
Atatürk, bütün savaş oyun ve tuzaklarını bozan, düşmanı denize döken, ilim, irfan, izan, iman, feraset sahibi devlet adamıdır.
Bugün de bunu başaracak tek bir lider var.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey.
Dünyayı bu silahlarla sömürmeye çalışan ülkeler ve yerli işbirlikçileri, bu sebeple bağımsız karakterden, milli duruştan korkmaktadırlar.
Bilge kişiden, milletini bir ve beraber yapacak, kalkındıracak, barış ve huzur ortamına kavuşturacak deha önderden çekinirler.
Haydar Baş ismini yazmaktan, konuşmaktan korkuyorlar...
Bugün de gündemden saklanmasının sebebi budur.
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021