İmam Hüseyin (a.s), Allah'ın dini, Resulünün yolu ve emaneti için kanını verdi, canını verdi. İmam Hüseyin'in (a.s) şahadet anında vücudunda tam otuz üç mızrak ve otuz dört kılıç yarası vardı.
Ömer b. Sa'd melunu başının kesilmesini istiyordu. Bu işe kimse yanaşmıyordu. Sinan b. Enes melunu, Havli b. Yezid'e, "Başını kes O'nun!"dedi. Havli bunu yapmak isteyince elleri titredi, kesemedi.
Sinan b. Enes, "Allah iki kolunu kırsın, ellerini ayırsın" diyerek, inip, Hz. Hüseyin'in (a.s.) başını gövdesinden ayırdı ve Havli b. Yezid e verdi.
Hz. Hüseyin (a.s) Sinan b. Enes tarafından başı gövdesinden ayrılıncaya kadar, yanına kimse yanaşamamış, korkmuştu.
Başı gövdesinden ayrıldıktan melunlar, İmam Hüseyin'in cansız vücuduna hücum ettiler. İç çamaşırına kadar her şeyini aldılar.
O melunların hepsi birçok hastalığa yakalanıp bir yıl içinde adice can verdiler.
Sıra Ehl-i Beyt'inin bulunduğu çadırlara geldi. Şimr'in emri ile çadırlara saldırıldı ve orada bulunan mallar yağmalandı. Elbiselerinin sırtlarından soyulmasına izin vermeyen kadınların elbiselerini zorla çıkartıp aldılar.
İmam Zeynelâbidin o anları şöyle anlatır; "Allah'a yemin ederim ki, ne zaman halalarımı ve kız kardeşlerimi görsem, gözyaşlarım boğazımda düğümleniyor. Aşura günü azgın güruhun münadisi, "Yakın zalimlerin evlerini!" diye bağırırken, bir çadırdan diğerine, bir sığınaktan öbürüne kaçışları gözlerimin önüne geliyor."
Zalimlerin azgın nefisleri, kana doymamıştı. Kûfe ordusu, vicdanlara sığmayan cinayetini daha da ileri götürüyor ve İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek bedenini atlara çiğnetiyorlardı.
Kufe valisi Ubeydullah, Şemir ile gönderdiği mektupta Ömer'e, Hz. Hüseyin'i (a.s.) öldürmesini ve arkasından da cesedinin atlarla çiğnetmesini emretmiş ve bu konuda yemini olduğunu da ifade etmiştir.
İmam Hüseyin'in ve ashabının bedenleri Kerbela çölünde iki gün açıkta kaldı. O bölgedeki Amiriyye köyünden bir gurup insan; "Ey Müslümanlar! Bu cesetleri kurtların, çakalların yemesine nasıl razı olunur. Geliniz bunları gömelim" dediler. Geldiler ve Hz. Hüseyin'in (a.s.) başsız gövdesini buldular. Bir çukur kazarak gömdüler. Ehl-i Beyt'ini de çevresine gömdüler.
Yezid'in melunları, İmam Hüseyin'in (a.s.) kabrini belirsiz etmek için kırk gün sonra Fırat'tan Kerbela'ya su saldılar.
Daha sonra Esad oğullarından bir Bedevi gelip, Hz. Hüseyin'in (a.s.) kabrini araştırdı. Toprakları avuç avuç alıp koklamaya ve kabrin bulunduğu yere doğru yavaş yavaş gitmeye başladı. Kabri bulunca da, "Babam, anam sana feda olsun! Senden ve senin toprağından daha hoş, daha tatlı bir şey olmamıştır!" diyerek ağladı.
Sonra da, "Onun düşmanları kabrini belirsiz etmek istediler. Halbuki hoş kokulu toprağı kabrine delalet edip durmaktadır" beytini söyledi. Bu kabir zaman içinde kötü muamelelere de mâruz kalmıştır. Ancak bu davranışlarda bulunanlar çeşitli belalardan kurtulamamıştır.
İmam (a.s.) kendini, ümmeti için feda etmiştir. Ümmetin yanlışlardan arınması, ümmetin gerçekleri görmesi için kendini feda etmiştir. Ve onun şehadeti, bu ümmetin kurtuluşu olmuştur…
Kerbela inancın, teslimiyetin doruk noktasıdır. Kerbela cesaretin, azmin, kararlılığın, soğukkanlılığın zirvesidir. Kerbela fedakarlığın simgesidir.
Müslüman olduğunu iddia eden bir yöneticinin (melun Yezid) emri ile mahlukatın sahibi, halikı Yüce Allah'ın (c.c) tertemiz kıldığı, sevilmesini emrettiği, bu dinin peygamberi Hz. Muhammed'in (s.a.a.v) 'kanı kanımdan, canı canımdandır' dediği, 'evladım' dediği İmam Hüseyin'i şehit ettiler.
Hem de niçin biliyor musunuz? (Haşa) Allah rızası için. Bugün Kerbala'dan alacağımız derslerden birisi de budur: Ümmeti Muhammed'i, milletimizi Allah ile Allah'ın dini ile aldatıyorlar. Aldanırsak Yezid'in safında oluruz.
Oysa bizler Ehl-i Beyt sevdalılarıyız ve Hüseyni duruşu sahibiz. Selam olsun İmam Hüseyin'e ve Kerbela Ashabına.
(geniş bilgi için Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı ve İmam Hüseyin eserine bakınız)
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025