Şii-Sünni'yi bırak, Ilımlı İslam'a bak!

Türkiye'nin de içinde bulunduğu Ortadoğu'da en ciddi gerilim alanı nedir? Bir provokasyona girişecek olsanız mesela, acaba hangi kutuplaşmadan en çok ekmek yersiniz?Bu en kritik sualin cevabını bugünlerde Zalmay Khalilzad müstemleke yönetimindeki Irak'dan alıyoruz:"Şii-Sünni çatışması"Tesbiti duyar duymaz hemen acele etmeyin, kimsenin ateşine odun taşımaya niyetimiz filan yok! Yani, canım Türkiye'nin cici basınına ayak uydurup, "Irak'ı kan götürüyor, Şiiler-Sünniler boğaz boğaza" oyununa alet olmayacağız.Çünkü bu haberlerin fırına verildiği yeri gayet iyi biliyoruz. Gönüllerin haberlerinin üretildiğinin de farkındayız. Bizim amacımız niyetleri deşifre etmek, gerçeğin ayak izlerini sürmek!Şimdi bu önemli notla birlikte filmin başına dönerek birinci tesbitimizi yapalım:"ABD'nin bu bölge için en çok istediği şey İslam içi çatışmadadır ve bu anlamda da en çok istediği şey Şii-Sünni kavgasıdır".Hatta o kadar ki, bu bir Türk-Kürt kapışmasından çok daha önemlidir ve çok daha etkilidir. Çünkü Kürtlerin odağında olduğu bir çatışmayı fişteklemek son tahlilde kısmi bir coğrafyayı ve kısmi bir nüfusu etkiler. Ama Şii-Sünni farklılaşması dediniz mi orada durun. Bu işin içine bütün bir Ortadoğu  girer. Arabistan'dan Azerbaycan'a, Türkiye'den Ürdün'e kadar her yer ve herkes! (Birilerinin ağzının suyunun akmaya başladığını görürü gibi oluyorum!)Eh gerçek bir savaşta askerleri psikolojik travmalara giren, Irak'ta olduğu gibi kelimenin tam anlamıyla yenilen ABD için bulunmaz Hint kumaşının adıdır herhalde Şii-Sünni kavgası... Ve Sam Amca açık bir şekilde görülüyor ki bu kavganın peşindedir. ABD'nin Irak müstemleke valisi Khalilzad, sözümona Sünnilerin hak ve çıkarlarını korumak için Şiilere ültimatom veriyor ve bu sözlerin ardından 24 saat geçmeden Samarra'da türbenin tepesine bombalar yağıyor!Khalilzad eminiz çok üzülmüştür! Ne de olsa kendileri Irak'ta hak ve hukukun tesisi için bulunuyorlar. Sünnilere de eminiz bayılıyorlardır!***Peki ABD'nin "Müslümanı Müslümana kırdırma" stratejisi yer mi?El-cevap:Yemez!Hem de Washington'dan yemlenen medyaya, iktidarını ABD'de arayan siyasetçi sınıfı ve Hocaefendi kılıklılara ve de yüreğini-beynini Okyanus ötesine satmış aydın (!) takımına rağmen yemez!Çünkü bu coğrafya artık bu tezgahın kimler tarafından kurulduğunu bilecek kadar tecrübeye ve ferasete sahiptir.Çünkü Müslümanın, ne Şii-Sünni diye bir ayrımı vardır ne de gündemi ! Bu coğrafyanın gündemi topraklarının işgaline direnmektir! Çünkü, Şia'nın kutsalı ile, Ehl-i Sünnet'in kutsalı arasında hiçbir fark yoktur!Dün Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i ekranda izlerken açıkçası coğrafyama olan güvenim arttı! Prof. Dr. Baş, Samarra'da vurulan türbeyi öyle bir anlatıyordu ki, iddia ediyorum hiçbir Şii o kadar üzülmemiştir!Yani, onların zayıf nokta olarak gördükleri aslında bizim en güçlü noktamızdır!Batı kendi tarihine damgasını vuran mezhepler savaşını bize giydiremez. Çünkü biz farklıyız, bizim kavramlarımız farklı ve de Batı bize fersah fersah uzaktadır!Ama bir şeye elbette bu coğrafya karşı çıkacaktır. O da Şii-Sünni farkına filan değil, Ilımlı İslam'a karşı çıkacaktır!Hocaefendi'nin, Başbakanın içinde olduğu bu tezgahın bizim inandığımız İslam'la ilgisi yoktur! O Amerikan İslamıdır ve onun içinde Hıristiyanlık aşısı vardır!Şu fitne dolu günlerde takkeler düşüp keller tek tek ortaya çıkarken, tarih baba elinde kalem kimin ne olduğunu yazarken hatırlatayım dedim!