Siyasi iradenin arayışı millet adına olmalı

Ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ile tüm dünyada nam salan, son olarak Rusya Parlamentosu’nda baş tacı edilen Prof. Dr. Haydar Baş’ı, Türkiye’nin siyasileri hala görmezlikten gelmeye devam ediyor.
Bir ülke kendi içinden çıkan değere ancak bu kadar yabancı olabilir.
Rusya Parlamentosu’nda Prof. Dr. Haydar Baş’ın konuşmasından sonra söz alan ünlü matematikçilerden ve Putin’in danışmanlarından Prof. Dr. Valery Lebedev çok önemli bir tespit yaptı. Lebedev, “Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli kitabında adil ve insanca yaşanabilir bir dünyanın inşa edilmesi için gerekli olan bütün bilgiler kodlar halinde bulunuyor. Model’i her okuduğumda yeni fikirler keşfediyorum” dedi.
Lebedev’in tespitine göre, MEM sadece bugünü aydınlatan bir Model değil, içinde kodlar, şifreler var ve geleceğe de yön veriyor.
İşin erbaplarının ifadesiyle Model her okunduğunda yeni fikirler keşfediliyor.
Model sadece bugünün problemlerini değil, gelecekte karşılaşılabilecek problemlerin de çözümlerini içinde barındırıyor.
Bizim sığ düşünen, AB ve ABD güdümlü siyasilerimiz, Prof. Dr. Haydar Baş’a ve Modeli’ne önyargı gözlüğüyle
baktıkları için Model’in bugünkü problemleri çözdüğünü dahi göremiyorlar.
Ama kilometrelerce ötede, farklı bir ülkenin bilim adamı, önyargı gözlüğüyle değil de, bağımsız ve milleti adına çözüm arayışında olan bir bakış açısıyla Sayın Baş’a baktığı için O’ndaki ve O’nun Modeli’ndeki cevheri, hatta ötesini rahatlıkla görebiliyor.
Kodları olduğunu, geleceğe yön verdiğini keşfedecek kadar…
Ülkemizde, Prof. Dr. Haydar Baş’ın ifadesiyle “Kayıkçı kavgası” içinde bulunan siyasi iradenin, kendilerine ve milletlerine ait hiçbir projeye sahip olmadıkları dikkate alındığında sadece Model’in bugün işe yarayacağı fikrini kabule meyletmesi bile onlar adına büyük bir başarı olurdu ama dedik ya önyargı, onu aşmaları pek mümkün gözükmüyor.
Türkiye’de siyasilerin ve onlara yağdanlık olan ekonomistlerin Rusya’nın gördüğü MEM gerçeğini görebilmeleri için AB, ABD gözlüğünü çıkarmaları gerekiyor.
İnsanın doğruya ulaşması için önce doğru bir arayış içinde olması gerekmektedir. Atalarımız, “arayan bulur” demişlerdir. Siyasi irade için arayış ise temsil ettikleri millet adına olmalıdır.
Herkes öyle ya da böyle bir arayış içindedir, kimisi cebini doldurmak için arar, kimisi makam ve mevki edinmek için, kimisi kibrinden, kimisi de hasedinden… Kimi Mevla’sını arar, kimisi de belasını… Siyasi iradenin vazifesi milletinin
problemleri için ve de geleceği için çözümler aramaktır.
Rusya’nın siyasi iradesi ve siyasete danışman olan bilim adamları, Rus halkı için bir arayış içinde olduklarını Milli Ekonomi Modeli’ni uygulamakla ve sahibini Rusya Parlamentosu’na davet etmekle ispatlamış oldular.
Hatta öyle ki, bu konuda iktidarıyla, muhalefetiyle hemfikir oldular.
Bugün ABD’nin karşısında bir kutup haline gelen Rusya, bu kadar güçlü olmasına rağmen, Türkiye’den çıkan bir Müslüman Türk’ün Model’ini, resmen çözüm olarak kabul etti. Çözüm için Türklere olan tarihi önyargılarını bile ayakları altına aldılar, hatta en milliyetçileri  “Ne mutlu Türküm diyene” dedi.
Türkiye’de ise Türk siyasilerin millet adına bir arayışları yok.
Onlar ceplerini doldurma derdindeler, onlar sadece kendi ve gelecekleri için ABD, AB ve İsrail’e hizmette, onların İslam ülkelerinde yaptıkları soykırımlarda bir rol kapma
gayretindeler. Onlar makam ve mevkilerini, ceplerine indirdiklerini koruma adına kendi ülkelerini bile yabancılara feda etmenin, parçalamanın gayretindeler.
Sizce hangi anlayışın ve arayışın geleceği var?
Bütün hayatını Türk milletine adamış olan Atatürk hala gönüllerde yaşıyor, ama kendi cebini doldurma ve ülkesini parçalama arayışında olan Damat Feritler ise bugün lanetle anılıyor.