Şahsen ben merak ediyorum! Örneğin, Astana'ya veya Soçi'ye gidiliyor, Rusya ve İran ile görüşülüyor. Yapılan açıklamalar; "İsteklerimizi olumlu karşıladılar… İstediğimizi aldık…" şeklinde!
Ama sahaya bakıyorsun Rusya, PKK-PYD'yi terör örgütü ilan etmediği gibi ABD vari pozlar veriyorlar. İran'dan başka başka sesler geliyor. Ne istedik, ne aldık merak ediyorum!
AB ile ilgili bir toplantı, liderler zirvesi filan oluyor. Toplantıya gitmeden önce çok sert açıklamalar. Hatta özellikle mülteciler üzerinden tehdide varan cümleler kuruluyor.
Avrupa'ya gidiliyor ve geliniyor. Açıklamalar; AB isteklerimizin haklılığını kabul etti. Olumlu adımlar atacaklar vs. şeklinde.
Sahaya bakıyorsun, adım filan yok. Vereceğiz dedikleri parayı da vermemişler. Üstüne vatandaşı olan teröristleri de ülkelerine almıyorlar.
Haliyle merak ediyorum! Bu nasıl turşu?
Hele ABD ile ilişkiler yok mu, tam bir trajedi! Derine inmeye gerek yok. 'Hem sahada hem masada kazandık' denildi. Mektup sineye çekildi. 100 milyar dolardan bahsedildi.
PKK-PYD yerli yerinde duruyor. Şehitler vermeye devam ediyoruz. ABD petrol alanlarının tam kontrolünü sağlamış durumda. 100 milyar dolardan haber yok. Elimizde bol miktarda IŞİD teröristi var.
Haliyle merak ediyorum, nerde saç, nerde tarak!
Daha geçen hafta NATO'ya üye ülke liderleri toplandı. Toplantıya Anadolu tabiriyle, 'hışımla' gidildi.
"Ya PKK-YPG'yi terörist ilan edersiniz ya da…"
Toplantı bitti. PKK-YPG gündeme bile alınmamış. Asla 'evet' demeyeceğimiz Baltık projesine ise 'evet' demişiz.
Hükümet sözcüsüne, hani önümüze konulan hiç bir şeye 'evet' demeyecektik, sorusu sorulduğunda verdiği cevap; "Taviz değil jest yaptık" şeklinde oldu.
Bu nasıl tarak bu nasıl saç! Gerçekten merak ediyorum.
Ekonomi
"En kötüyü geride bıraktık, bugün dünden daha iyi, yarın daha da iyi olacak. Bak, burası çok önemli, işsizliği %10, hatta % 5'lere indireceğiz, enflasyonla kararlı mücadelemiz meyvelerini verdi. Yakında enflasyon tek haneye inecek, burası da çok önemli…"
Vatandaşın enflasyonu TÜİK ile çatışıyor. Vergiler, zamlar ardı ardına sıralanıyor. Kapanan, iflas eden işletmeler ortada. İşsizlik rekor kırdı. Vatandaşın bankalara borcu 17 yılda 90 kat artarak 6,5 milyar TL'den, 580 milyar TL'ye çıktı. Devlet borçlanmada vatandaş ile yarışır vaziyette.
Bu tablonun neresi önemli, neresine dikkat edelim?
Siyaset
Ülkemiz siyaseti tam bir çatışma alanı. Partiler hem kendi içerisinde, hem ittifaklar içerisinde, hem de ittifaklar arasında, iktidar ile belediyeler arasında bir çatışma ortamında yapılıyor.
Devlet-millet adeta unutuldu. Kim, kiminle, nerede, ne dedi, nasıl cevap verdi, mantığı üzerinden vatandaşın takdiri ve oyu alınmaya çalışılıyor.
İşte Saray'daki CHP'li, başlığı. İşte af yasası, EYT gündemi. İşte malum zat ve Erdoğan polemiği ve daha niceleri…
İstanbul trafiği, İstanbul'un su sorunu, deprem, Kanal İstanbul gibi konular hep gündemde. Uzman, bilim insanlarının söyledikleriyle merkezi hükümetin söz ve duruşu birbiriyle çatışıyor.
İnsanımızın lehine olan bilim mi, siyaset mi? Siyaset ise halimiz belli. Bilim ise neden kimse dinlemiyor? Bu ülke nasıl kalkınacak? Bu millet nasıl birlik olacak?
Gerçekten insan karamsarlığa düşüyor ki! Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın, "Korkmayın ya hu. Sizin Haydar Hocanız var" cümlesi yaşama ümidim oluyor.
Siz de bu ümide sarılın…
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024