Bu bir vahşet, bu bir cinayet, bu bir ihanet? insanlık tarihine, bu dünyanın asırlardır edindiği tüm güzel değerlerin örneğin sevginin, saygının, aşkın, merhametin, kardeşliğin bir silah ucunda, bir vicdan boşluğunda, bir emir komuta zincirinde vurulması, öldürülmesi?Bu bir felakettir zira hiçbir felaket bu kadar gözyaşını peşi sıra getirmemiştir. İncir çekirdeğini doldurmayan bir sebebin ardına sığınacak kadar alçalıp sonrasında masumları, silahsızları, doğum sancısında bir anneyi, ağzı süt kokan bebeği öldürmenin kendini devleştirdiğini sanan, tarihte insanlığa kan ve gözyaşından başka bir şey bırakamamış ben-i İsrailin son katliamıdır tanıklık ettiğimiz. Bu BM'nin acziyet maskesi taktığı, AB'nin timsah gözyaşı akıttığı, ABD'nin dünya üzerinde her şey benim emrimde ben ol demeden hiçbir şey olmaz deyip tanrı rolüne soyunduğu, 300 milyon Arap dünyasını yöneten kişilerin iktidar korkusu, saltanat sevdası ve ABD hayranlığı yüzünden 7 milyon nüfuslu bu zalim zümreye bir şey yapamadığı katliamdır.Bu bizden sonra yahudi siyonizminden daha çok etkilenecek, mc donalddan yemek yiyecek, coca coladan vazgeçmeyecek yeni nesle unutturulacak ve yapılan her şeyin İsrail'in yanına kâr kalacağı bir savaştır.Vücudunun küçüklüğünden çocuk olduğu anlaşılan ama kandan, parçalanmışlıktan, yanık vücudundan ötürü erkek mi kız mı olduğu anlaşılamayan, bu insan avında ne ilk ne son olacak nefessiz bırakılmış bir cesedin fotoğrafına bakıyorum şu an. Bir diğer fotoğrafta bir tepenin yamacında melek masumluğunda uykuya daldığı fikrine kapılabileceğim ama dikkatimi topladığımda cansız bırakıldığını fark ettiğim bir kız çocuğu var. Az ilerisinde bir su şişesi ve muhtemelen ona ait? su içerken vurulduğu ihtimalini düşünmenin verdiği ve bana ağır gelen bu azap benden başka hiç kimsenin kalbini yakmıyor mu acaba?Bu dünya üzerinde İsrail'in karşısına geçip sen artık çok oluyorsun diyecek kadar şeref dolu insanların yönettiği bir devlet arıyorum ama insanlık yüzüne balo maskesini takmış ve olayı sonu belli bir Romeo jüliet trajedisi gibi izlemekte. Oyun bitince bütün oyuncuları alkışlayacaklar. Sahneden çok izleyici sıfatı taşıyanları alkışlıyorum ben çünkü rollerini çok iyi oynuyorlar.Bir başka fotoğraf takılıyor gözüme. Bombalanmış bir apartman enkazı ve sayısı kestirilemeyen enkaz altında cesetler... söylenecek çok fazla şey yok. Bu bir soykırımdır, bu bir miras yeme kavgasıdır, bu yaşlı kurdun sofrasından azık çalma yarışıdır ve insanlık bir gerilim filmi izler gibi rahat koltuğunda filmin sonuna senaryo üretme sevdasındadır. Yazacak onca şey varken susuyor kalemim çünkü sorulacak tek soru kalıyor her fotoğrafın sonunda 'n'oldu bana. Düşmanımın gözyaşını gördüğümde bile titreyen kalbim neden insan şerefine yapılan bu ihanete kayıtsız kalıyor.' Sahi n'oldu bize? ABDULKADİR KARACA
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012