Geçtiğimiz günlerde AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, seçmene türban sorununu çözeceklerine dair söz vermediklerini söyledi. Aynı cümleyi bir kaç gün sonra bir televizyon programında sayın Başbakan tekrarladı. Fırat, "Neden bu sorunu çözemediniz?" şeklindeki bir soruya ise 1982 Anayasasını gerekçe gösterdi. Dengir Mir Mehmet Fırat türban konusunda Anayasa Mahkemesi'nin kararı olduğunu ve bu sorunu TBMM'nin çözemeyeceğini savundu.Zaten AKP hükümetinin türban sorununu çözme gibi bir niyeti de yok. Halbu ki Türk halkı 3 Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 34,2 oy yüzdesiyle kendilerine türban problemini çözmeleri için oy vermişti. Bunu kimse inkar edemez. İktidara giden oyların büyük çoğunluğu tepki oyları idi. Sanıldı ki bu kadro bu problemi çözecek fakat kimse kurulan partinin kimlerden olduğuna dikkat etmedi. Eğer hükümet istesin 24 saatte bu problem çözülür. Sanki birileri bu yasanın çıkmasına karşı da bu güçten korkuluyor gibi bir hava estiriliyor. "Denediniz fakat olmadı" diyelim... Madem siz Meclis'te bu sorunu çözemediniz; referandum yapın, halk belirlesin kendi kaderini... Halkın büyük çoğunluğu bu yasağa karşı olduğu için bu yönteme de başvurulmuyor. İstemek elde etmenin, başarmanın yarısı yani bizi yönetenler daha yolun yarısında bile değil.AKP kadrosunun iktidar olmadan önce din için, türban için ne yapmış ki iktidara geldikten sonra yapsın. Bu kadro zaten Meclis'teydi yani yeni bir nefes değildi. Yine başka bir demeç AKP hükümeti yetkililerinden geldi. "Heybeliada Ruhban Okulu'nu 24 saate açarız." İsteyince neler olabileceği çok aşikar söylenen bu cümlede. Papaz yetiştiren okul bir günde açılabilirken türban sorunu dört yılda Meclis'e bile gelmedi. Şimdi ise oyun bu millete farklı bir senaryo ile tekrar oynanıyor: "Biz yapmak istedik ama yaptırmıyorlar. Cumhurbaşkanı veto ediyor. Eğer cumhurbaşkanlığı makamı bizde olursa türbanı da çözeriz, imam hatiplerin katsayı meselesini de. Memleket de güllük gülistanlık olur."Ama burada altı çizilmesi gereken türbanın çözüleceği, türban probleminin çözüleceği değil?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012