Başlığı atarken kelime oyunu yapmaya gerek duymadım. Çünkü sizler başlığı ilk okuduğunuzda büyük ihtimal başlığı "statükonun gürzü" diye okuyacaksınız.
Başka nasıl okunabilir ki? Gürüz'ün yapıp ettiklerini düşününce hemen gürz çağrışımı yaptırıyor.
Gerçekten de Kemal Gürüz, iktidarların ömrünün 1.5 yıla indiği ülkemizde yıllardır YÖK Başkanı olarak kalabilmiş ilginç bürokrat.
Adı nice yolsuzluklarla anılmış, hakkında Meclis Araştırma-Soruşturma komisyonları kurulmuş, birçok şaibeli icraatına rağmen Gürüz paçayı kurtarmış, onu soruşturanlar neredeyse yargılanır olmuş.
Sadece icraatlarıyla değil, iktidarın bakan ve hatta başbakanları ile dalaşacak kadar uzun bir dile sahip olduğu halde, iktidarlar onu götürememiş, iktidarlar gitmek zorunda kalmış.
Bütün bunları şunun için anlatıyorum. Türkiye'de bir hükümetin iktidar olduğunu ispat için en önemli turnusollardan birisi de Gürüz'dür.
İktidara aday bir partinin ABD, AB, IMF ve Asker ilişkilerinden sonra en çok dersini çalışması gerektiği alan Milli Eğitim.
İçi boş söylemlerle, artistik şovlarla Gürüz'ü alt etmek imkansız.
Erkan Mumcu deneyi bunun en iyi göstergesi. Mumcu'ya kadeh tokuşturacak kadar çağdaş, her kesime özgürlük nutukları atan liberal görünümüyle tam da Gürüz'ü alt edecek isim diye bel bağlayanlar üç ayda düş kırıklığına uğradı.
Mumcu, Gürüz'den kurtulmak için koltuğunu terk etti.
Yeni Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik projeci kişiliği ile Gürüz'ü alt edecek kişi izlenimini verirken o da söylemin cazip evrenine daldıkça Gürüz'e koz vermeye başladı.
Parasız kitap, parasız özel okul, meslek liselerine ek puan gibi seçim öncesi BTP'nin seslendirdiği projelere benzer doğru uygulamalara imza atmaya hazırlanan Bakan medya tarafından 'söylem tuzağına' çekildikçe Gürüz bayram ediyor.
Medya Bakan Çelik'i konuşturdukça Gürüz sahneye iniyor.
Gürüz, açık açık bakanı, iktidarı tehdit ediyor. "Yapın da görelim. 365 milletvekiliniz var. Bedelini ödersiniz".
Ah şu bakanlarımız konuşmak, konuşup da statükoya yem olmak yerine tevazu ile iş yapmayı başarabilseler.
İktidar Gürüz'ü YÖK'ten almak yerine onunla polemiğe giriyor. Hem de Başbakan düzeyinde.
Bence buna hiç gerek yok. Gürüz'ü gözünüzde büyüttükçe gücüne güç katmış oluyorsunuz.
Eğer Gürüz'ü susturmaya gücünüz yetmiyorsa cevap da vermeyin. Siz işinize bakın.
Gürüz'e verilecek en güzel cevap muhatap almamaktır. Siz polemiğe girmedikçe bir köşede unutulup gidecektir.
Projesi, planı, icraatı olan iktidarın yapması gereken budur.
365 milletvekili ile iktidar olduktan sonra, hükümet olduk ama iktidar olamadık söylemi mazeret olamaz.
Mağduriyet muhalefette iş görebilir ancak millet iktidarda olandan kabiliyet, cesaret, icraat ve dirayet bekler.
Başka nasıl okunabilir ki? Gürüz'ün yapıp ettiklerini düşününce hemen gürz çağrışımı yaptırıyor.
Gerçekten de Kemal Gürüz, iktidarların ömrünün 1.5 yıla indiği ülkemizde yıllardır YÖK Başkanı olarak kalabilmiş ilginç bürokrat.
Adı nice yolsuzluklarla anılmış, hakkında Meclis Araştırma-Soruşturma komisyonları kurulmuş, birçok şaibeli icraatına rağmen Gürüz paçayı kurtarmış, onu soruşturanlar neredeyse yargılanır olmuş.
Sadece icraatlarıyla değil, iktidarın bakan ve hatta başbakanları ile dalaşacak kadar uzun bir dile sahip olduğu halde, iktidarlar onu götürememiş, iktidarlar gitmek zorunda kalmış.
Bütün bunları şunun için anlatıyorum. Türkiye'de bir hükümetin iktidar olduğunu ispat için en önemli turnusollardan birisi de Gürüz'dür.
İktidara aday bir partinin ABD, AB, IMF ve Asker ilişkilerinden sonra en çok dersini çalışması gerektiği alan Milli Eğitim.
İçi boş söylemlerle, artistik şovlarla Gürüz'ü alt etmek imkansız.
Erkan Mumcu deneyi bunun en iyi göstergesi. Mumcu'ya kadeh tokuşturacak kadar çağdaş, her kesime özgürlük nutukları atan liberal görünümüyle tam da Gürüz'ü alt edecek isim diye bel bağlayanlar üç ayda düş kırıklığına uğradı.
Mumcu, Gürüz'den kurtulmak için koltuğunu terk etti.
Yeni Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik projeci kişiliği ile Gürüz'ü alt edecek kişi izlenimini verirken o da söylemin cazip evrenine daldıkça Gürüz'e koz vermeye başladı.
Parasız kitap, parasız özel okul, meslek liselerine ek puan gibi seçim öncesi BTP'nin seslendirdiği projelere benzer doğru uygulamalara imza atmaya hazırlanan Bakan medya tarafından 'söylem tuzağına' çekildikçe Gürüz bayram ediyor.
Medya Bakan Çelik'i konuşturdukça Gürüz sahneye iniyor.
Gürüz, açık açık bakanı, iktidarı tehdit ediyor. "Yapın da görelim. 365 milletvekiliniz var. Bedelini ödersiniz".
Ah şu bakanlarımız konuşmak, konuşup da statükoya yem olmak yerine tevazu ile iş yapmayı başarabilseler.
İktidar Gürüz'ü YÖK'ten almak yerine onunla polemiğe giriyor. Hem de Başbakan düzeyinde.
Bence buna hiç gerek yok. Gürüz'ü gözünüzde büyüttükçe gücüne güç katmış oluyorsunuz.
Eğer Gürüz'ü susturmaya gücünüz yetmiyorsa cevap da vermeyin. Siz işinize bakın.
Gürüz'e verilecek en güzel cevap muhatap almamaktır. Siz polemiğe girmedikçe bir köşede unutulup gidecektir.
Projesi, planı, icraatı olan iktidarın yapması gereken budur.
365 milletvekili ile iktidar olduktan sonra, hükümet olduk ama iktidar olamadık söylemi mazeret olamaz.
Mağduriyet muhalefette iş görebilir ancak millet iktidarda olandan kabiliyet, cesaret, icraat ve dirayet bekler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014