Elimizi vicdanımıza koyalım ve şu soruyu soralım: "Hükümet ek protokole imzayı atarak ne elde etti?"Hiç değilse bir görüşe göre, öyle diyelim, Kıbrıs bu imza ile elimizden hukuken çıkmasına rağmen Türkiye ne elde etti? Avrupa Birliği'ne üye mi olduk? Yunanistan'dan iğne ucu kadar bir karşılık mı aldık? Almanya-Fransa tavır mı değiştirdi? Ermeniler iddalarından mı vazgeçtiler? Ne oldu? Ne olduk da Kıbrıs'ı en iyimser ifade ile riske attık? Hatta şu temel tesbiti yapalım:Türkiye bir dünya savaşına girdi, kaybetti de onun karşılığı olarak mı Kıbrıs'ı Rumlara teslim ediyoruz? Bir savaş yaşandı da bizim haberimiz mi yok? Bu soru emin olun son derece önemli ve altı kırk kere çizilecek sorudur. Tarihten bu yana bizim toprak kaybettiğimiz elbette vakidir. Viyana kapılarından Anadolu'ya çekilmiş bir imparatorluğun varisleriyiz.Yani bu milletin tarihinde toprak kazanmak kadar kaybetmek de var. Ama bu milletin tarihinde cephede, kan dökerek kazandığı bir toprağı masa başında kaybetmek yoktur. Bizim böyle bir geleneğimiz, böyle bir sünnetimiz yok.Vatan yaptığımız topraklar ancak bir savaşla kaybedilir. Masa başında kirli oyunlarla değil!Bu görevi yapmaya kalkanlara tarihin verdiği sıfatlarda ortadadır. İşte Damat Ferit'e taktığımız sıfat:"İngiliz Ajanı"!Sevr'i imzalayan Damat Ferit'i işte bu nedenle affetmiyoruz!Savaşmadan vatan topraklarını düşmana teslim ettiği için ona "ajan" sıfatını takıyoruz. Mustafa Kemal Paşa'yı da, Mustafa Kemal Paşa yapan şey nedir? Sevr ile verilen topraklar için verdiği savaştır. İşte ihanet ile kahramanlık arasındaki çizgi burasıdır.İnanıyorum ki bugünleri hiçbir siyasetçi anlık fotoğraflarla, ben yaptım oldularla, arkamda şunlar şunlar varla değerlendirmeye kalkmasın!Muhtemeldir ki Damat Ferit de Sevr'e imzayı bastığı an İngiliz'in-Fransız'ın yanında olduğunu düşünüp bana birşey olmaz diye düşünüyordu.Sonucu biliyoruz. Damat Ferit olmayı -muhtemeldir ki- onun çocukları dahi kabul etmiyordur. O nedenledir ki, hatırlıyor musunuz "Ben Damat Ferit'in çocuğuyum" diye ortalarda gezen birini!Tarihin yazıldığı, tarihe geçen olayların yaşandığı şu günlerde hiç kimse kendisini başıboş zannetmesin!Tarih baba, eline kalemi almış durumda ve herşeyi kaydediyor!Psikolojik savaş yöntemlerinin binbir türünü uygulasanız da, kavramların içini boşaltıp moda ifadelerin içine soksanız da, spekülasyon üretip en kahraman benim deseniz de bunlar gelip geçicidir. Bir iman tutulmasına takılıp, "Ben sattım oldu" deseniz de emin olun olmaz!Bunlar gelip geçicidir, arızi halledir. Milletlerin tarihinde bunlar da vardır. Ama asla kural değildir.İlgili adreslere bol bol tarih okumalarını öneriyorum!
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021